MUMCU: SANIKLARIN HİÇBİRİ UĞUR MUMCU SUİKASTIYLA İLGİLİ KİŞİLER DEĞİL
İSTANBUL - İşçi Partisi (İP) Genel Başkan Yardımcısı avukat Ceyhan Mumcu, ''Bu örgüt, 1999'dan bugüne kadar yaptığı eylemlerden yargılanıyor. Bu sanıkların hiçbiri Uğur Mumcu suikastıyla ilgili kişiler değildir'' dedi.
Mumcu, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi önünde gazetecilere yaptığı açıklamada, bir gazetede ''Ergenekon'da Şok Çelişki'' başlığı altında yayınlanan haberde; ''kendisinin, Doğu Perinçek ve arkadaşlarının savunmasının bu davanın en çelişkili yönü olarak nitelendirildiğini'' söyledi.
Yine bu haberde, ''1999'dan sonra kurulan Ergenekon örgütünün ilk işlerinden birinin Uğur Mumcu'yu öldürmek olduğunun'' iddia edildiğini belirten Mumcu, ''(O halde Uğur Mumcu'nun ağabeyinin yeri müdahil olmalıydı) deniyor. Uğur Mumcu'nun ölüm tarihi 1999 sonrası değil, 24 Ocak 1993'tür. Bu örgüt 1999'dan bugüne kadar yaptığı eylemlerden yargılanıyor. Bu sanıkların hiçbiri Uğur Mumcu suikastıyla ilgili kişiler değildir. Eğer Uğur Mumcu suikastı araştırılsaydı, iddianamede açıklandığı gibi o tarihteki Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş'in, MİT Müsteşarı Sönmez Köksal'ın da sanık konumunda olması gerekir'' diye konuştu.
''İddianamede, 'Uğur Mumcu suikastı MİT'in ayıbıdır, Genelkurmay'ın ayıbıdır, Uğur Mumcu suikastını MİT yaptırmıştır' gibi değerlendirmelerin bulunduğunu'' anlatan Mumcu, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Benim hiçbir zaman telaffuz etmediğim sözü söylemişler. Ben Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'nın tanığımız olduğunu hiçbir zaman söylemedim. Benim söylediğim; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı benim doğal savcımdır, Zekeriya Öz değil. Benim doğal yargıcım da 13. Ağır Ceza'dır, Anayasa Mahkemesidir. Sanki bizim Abdurrahman Yalçınkaya ile farklı bir ilişkimiz varmış gibi olay çarpıtılıyor. Ben bu olayın takdirini basına bırakıyorum.''
''Fethullah Gülen'in bile Uğur Mumcu'nun 24 Ocak 1993'te öldürüldüğünü bildiğini'' söyleyen Mumcu, ''Onun kararlarıyla gazetecilik yapan bu arkadaşlarımızın kırdığı potu, umarım Fethullah Gülen düzeltir. Esas tanığım Abdurrahman Yalçınkaya değil, ama Fehmi Koru olabilir. Çünkü Fehmi Koru, Yeni Şafak Gazetesinde 1 Şubat 2008'de bu davanın ABD Başkanı'nın isteği üzerine açtırıldığını söylemişti. Nazlı Ilıcak da bu davanın ABD tarafından istendiğini belirtmişti'' diye konuştu.
''Birtakım kişilerin solcu sıfatıyla bu davaya müdahil olmak istediklerini'' öne süren Mumcu, ''Madem ki bu davanın müştekisi ABD imiş, bence ABD Büyükelçisi de müdahil olsun. Ama ABD'nin istediği bir davada rol almaya talip olan hiç kimse de bugünden itibaren kendisini solcu diye ilan etmesin'' dedi.
