Gündem
  • 17.3.2005 11:23

'YA ECEVİT DÜŞERSE'DEN, 'YA ERDOĞAN SİNİRLENİRSE'YE Mİ?

MEHMET BARLAS’IN SABAH’TAKİ YAZISI:

 

'YA ECEVİT DÜŞERSE'DEN, 'YA ERDOĞAN SİNİRLENİRSE'YE Mİ?

Başbakan Erdoğan'ın neden sinirli davrandığı ve her kesime rest çekip, fırça attığı konusunda teoriler var.
Bazıları "Erdoğan böyle davranınca tabanı hoşlanıyor, milletvekilleri de liderlerinin çevresinde kenetleniyor" demekte.
Bazılarına göre de, Erdoğan günde 4 saat uyku ile yetinip sürekli seyahat ettiği için yorulmuş da olabilir.
Bir kısım yorumculara göre, şimdiye kadar basında çıkan saplantılı eleştirilerin yerini önyargısız gerçek eleştiriler almaya başladığı için Erdoğan'ın sinirleri bozulmaya başladı.
Bazıları da "Erdoğan 17 Aralık'ta AB'den müzakere tarihi aldığı güne kadar işin sonrasını hesap etmemişti. Şimdi Kıbrıs, Ermeni, Kürt sorunları gibi konularda radikal kararlar almak gereği gelip çattı. Bu yüzden sinirleniyor" demekte.
Bir başka görüş de şöyle:
- Erdoğan'ın çevresi kendisine sadık ama çok yetenekli olmayan kadrolardan oluşuyor. Onlar çevrede kalmak için Erdoğan'a sadece olumsuz eleştirileri iletiyorlar ve onu sürekli, birilerinin düğmeye bastığına inandırıyorlar. Böylece Erdoğan bu sadık çevreye bağımlı kalıyor.
"Tayyip Erdoğan zaten eleştiriden hoşlanan bir kişi değil. Her şeyi kendisinin en iyi ve en doğru yaptığına inanıyor. Bu yüzden kendisini hedef alan bir eleştiri duyunca sinirleniyor" diyenler de var.
Bu çeşit sayısız varsayımı sıralamak mümkün. Ancak inkar edilemez bir gerçek var. Tayyip Erdoğan da kendinden önceki başbakanlar gibi insani zaaflarını sergilemeye başladı.
Bir önceki Başbakan Ecevit'in her adım atışında yüreğimiz hoplar , "Ya düşerse ve ekonomik kriz patlarsa" diye korkardık.
Şimdi de "Ya Erdoğan sinirlenip, söylenmemesi gereken bir şey söyler ve kavga konusu edilmemesi gereken bir konuda gerginlik yaratırsa" diye ürküyoruz.
Tabii ki sade Erdoğan'ı değil, herkesi sinirlendirebilecek saplantılı, önyargılı ve iyi niyetli olmayan eleştirilere de hedef oluyor Başbakan. Ama çoğulcu demokraside bunlara tahammül etmek, politikacıların mesleklerinin gereğidir. Buna karşı Türkiye'nin geleceğini aydınlatacak büyük projelerde Erdoğan'a destek vermiş olanlar ve bu nedenle bazen "Vatan haini " bazen "İktidar yalakası" diye karalananlar da Erdoğan'ın tahammülsüzlüğüne hedef oluyor ve onların eleştirilerinin arkasında da "Düğmeye basan birileri" aranıyorsa, durum hiç iyi değil demektir.
Tek başına iktidar olan ve üst üste seçim kazanan nicelerini gördü bu coğrafya.
Ama onların isimleri, Türkiye'nin gelişmemişliği ve çözüm yerine kriz üretmişlikleri ile anılıyor şimdi.
Diyelim ki siyasi çevresi onu gerginliğe pompalıyor. Peki Erdoğan'ın ailesi, gerçek arkadaşları, onunla çekinmeden konuşabilen yakınları da mı yok? Türkiye tam nefes almışken ve işler iyiye giderken, Başbakanlar gerginliğin kaynağı olursa bu yanlış değil midir yani?

Güncellenme Tarihi : 17.3.2016 11:18

İLGİLİ HABERLER