17 AĞUSTOS DEPREMİNİN YILDÖNÜMÜNDE DEPREM PROFESÖRÜNDEN ACI SÖZLER : DEPREM ANMA TÖRENLERİ ŞOVA DÖNÜŞTÜRÜLDÜ
KAYNAK : Haber Vitrini
KEMAL ALTINKAYA
KOCAELİ - Gebze Rotary Kulübü'nün Gebze Ticaret Odası'nda düzenlediği "17 Ağustos Depremi'nin anılması ve deprem hakkındaki yeni araştırma sonuçları" konulu panele katılan TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) Başkanı Prof. Dr. Naci Görür, Türkiye'de bir çok konuda olduğu gibi bugün depremi unutturmama etkinliklerinin de şova dönüştürüldüğünü söyledi.
Kocaeli'nin Gebze İlçesi Rotary Kulübü tarafından Gebze Ticaret Odası'nda düzenlenen "17 Ağustos Depremi'nin anılması ve deprem hakkındaki yeni araştırma sonuçları" konulu panele konuşmacı olarak katılan Prof. Dr. Naci Görür, deprem anma törenlerinin bir şova dönüştüğünü belirterek, "Türkiye'de en iyi ve en kolay yapılan iş, toplantılar düzenlemek, konuşmalar yapmak, çay-kahve içmek ve plaketler vermek. O gün geldi, kutladık sıramızı savdık ve bitti demek. Eğer bu ise depremi unutturmamak, bunun bir faydası yok. Depremle yaşamak konusu ise, çok yanlış bir şekilde halkın gündemine getirildi. Depremle yaşamayı öğrenmek, depremin getireceği zararları minimuma indirdikten sonra ancak mümkündür" dedi.
"MARMARA'DA İKİ AYRI FAY VAR"
Ganos Tekirdağ bölgesindeki 110 km uzunluğundaki fayın en tehlikeli fay olduğunu ifade eden Prof. Dr. Görür, "Marmara Denizi'nde Ganos Tekirdağ ve Orta Marmara arasındaki fay kırılırsa, burada 7'nin üzerinde deprem olur. En fazla etkilenecek yerler ise, bu bölgenin doğu ve kuzeyindeki yerler. Buradan uzaklaştıkça depremin şiddeti ona göre azalacak. Çınarcık Çukuru ve Adalar'ın güneyindeki fay kırılırsa 7 civarında, bunun alt tarafındaki faylar ise 6 civarında deprem üreteceklerdir. Ayrıca bu bölgede bulunan heyelanlar yüzünden Tsunami de olabilir. Daha önceki büyük 1509 depreminde olmuştu" şeklinde konuştu.
Marmara Denizi'nin yapılan araştırmalar sonucunda bugün dünyada en iyi bilinen deniz olduğunu fakat bunun da şimdilik yeterli olmadığını belirten Prof. Dr. Naci Görür, "Marmara Denizi hakkında daha bizim bilmediğimiz çok şey var. Bu çalışmalar devam edecek. Ama İstanbul bölgesini bekleyen tehlikenin tam boyutunu çizebilmek için bizim aşağı yukarı bu senenin sonunu beklememiz gerekiyor. Eylül'ün 15'inde yeni bir Le Atalant isimli bir Fransız araştırma gemisi gelecek. Bu gemide insansız çalışan bir denizaltı bulunuyor. Dışarıdan idare edilebiliyor. Denizaltı Marmara Denizi'nin dibine kadar dalabilecek. Resim ve film çekme özellikleri var. Faylara 10 metre kadar yaklaşıp, numune alabilecek. Bu güne kadar söylediklerimiz yine geçerli fakat bu çalışmadan sonra depremin ne kadar büyüklükte ve etkisi olacağını daha iyi söyleyebileceğiz" dedi.
İSTANBUL'U DEPREME HAZIRLAYAMAZSINIZ
TÜBİTAK MAM Başkanı Prof. Dr. Naci Görür, konuşmasının sonunda ise İstanbul'un depreme hazırlanamayacağını vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Bir şeyi hazırlamak için problemi bilmek gerekir. Problemin çözümünü bilmek lazım. O problemi nasıl çözebileceğine karşılık done toplamak gerekir. Bugün bizim elimize milyarlarca dolar verseler, bu parayı İstanbul'da çarçur ederiz. Parayı doğru yerde harcamak ve İstanbul'u depreme hazırlamak için neyi yapacağını bileceksin. Daha bu araştırmaların hiç birisi yapılmamış. İstanbul'u depreme hazırlayamazsınız."
Panelin sonunda ise Prof. Dr. Görür, bir süre dinleyicilerden gelen soruları cevapladı. Gebze Rotary Kulubü Dönem Başkanı Muhittin Demirkan, Prof. Dr. Görür'e panele katıldığı için bir teşekkür plaketi takdim etti.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 17:45