Gündem
  • 12.12.2004 14:03

"AB KRİTERLERİNİ SİZ BELİRLİYOR OLSAYDINIZ TÜRKİYE'NİN AB'YE GİRMESİ İÇİN NELERİ YERİNE GETİRMESİNİ İSTERDİNİZ?" SORUSUNA ÜNLÜLERDEN İLGİNÇ CEVAPLAR

Yıllarca bir başka bahara kalan Avrupa Birliği rüyası için Türkiye nefesini tutmuş 17 Aralık'ı bekliyor. O gün Türkiye'nin birliğe tam üyeliği için müzakere tarihi verilip verilmeyeceği karara bağlanacak. Bu noktaya gelebilmek için kısa sürede birbiri ardına uyum paketleri çıkarıldı, reformlarla Avrupa Birliği kriterleri olarak bilinen Kopenhag kriterleri yerine getirilmeye çalışıldı. AB'nin Türkiye'nin yerine getirmesini istediği kriterler belli... Peki, acaba farklı mesleklerde tanınmış isimler Türkiye'den neler bekliyor? Onlara "Kriterleri siz belirliyor olsaydınız, Türkiye'nin AB'ye girmesi için neler yapmasını isterdiniz?" diye sorduk.

"Lütfen kelimesi daha sık kullanılsın"

Cem Mansur (Orkestra şefi)
Aile içi de dahil, şiddet kullanımına sıfır tolerans tanınsın. Kabataş'taki SED oteli başta olmak üzere yıkım kararı kesinleşmiş tüm kaçak yapılar derhal yıkılsın. Kültür ve sanat bir lüks olarak değil, bir hak ve ihtiyaç olarak desteklensin. Alışverişlerde "Lütfen" ve "Teşekkür ederim" cümlelerinin daha sık kullanılması zorunlu hale getirilsin. Taksiler müşteri alırken veya indirirken hafif sağa çeksin, yolun ortasında durmasın.

"Yasaklanan kitapların nedenleri açıklansın"

Çetin Altan (Gazeteci-Milliyet)
Son yüzyılda Türkiye'de toplatılmış kitapların, yasaklanmış piyeslerin saydamlaştırılması ve nedenlerinin açıklanması. Son yüzyılda yazar, şair, tiyatro sanatçısı, müzisyen ressam, düşünürlerden kaç kişi hakkında soruşturma, kovuşturma yapıldığı ve hangileri hakkında mahkumiyet kararı verildiğinin saydam bir dökümü ile nedenleri. Son yüzyılda yazıyla yaşımızı bütünleştirmiş kişilerin telif hakkı olarak ne kadar kendilerine olanak sağladıkları ve sadece bununla mı geçindiklerinin saydamlaştırılması.

"Semra hanım girmesin"

Erdil Yaşaroğlu (Karikatürist-Penguen)
Hepimizi alsınlar, bir Semra hanımı almasınlar AB'ye. Bu aralar tek derdim "Gelinim Olur musun", başka derdim yok.

"Beş kriterim var"

Güneri Cıvaoğlu (Gazeteci-Milliyet)
Demokrasi Laisizm Coğrafya Uygarlık İnsan hakları

"Nüfusun yüzde 100'e yakını okuryazar olsun"

Günseli Kato (Ressam)
Nüfusun yüzde 100'e yakınının okuryazar olması sağlansın. Tüm tarihi eserlerin ve tarihi dokunun korunup gelecek kuşaklara da aktarılması sağlansın. Kadın eğitimine önem verilmesi sağlansın. Doğanın korunması için katı kurallar konulsun.

"Askerlik kadınları da kapsasın"

Ahu Özyurt (Editör/sunucu-CNN TÜRK)
Kadınların okuryazarlık oranı yüzde 80'in altına inmemeli. Her yıl yayımlanan bilimsel makale sayısı İtalya ve İspanya'yı yakalamalı. İşe girmek için ciddi staj ya da gönüllü hizmet mecburi olmalı, torpil işlememeli. Askerlik kadınları da kapsamalı.

"Bisiklet yolları yaptırmak zorunlu olsun"

Ata Demirer (Oyuncu)
Trafikle ilgili hemen her şeyin düzeltilmesini isterdim. Hollanda ve birçok Avrupa ülkesinde olduğu gibi bisiklet yolları yaptırmanın zorunlu olmasını, trafik polislerine yönelik rüşvetin de ortadan kaldırılması için maaşlarının artırılmasını isterdim. İkinci sınıf gibi görülen kapkaç benzeri suçlar birinci sınıf suç olarak görülmeli. Her bebek devletin garantisi altında doğmalı. Elbette bu garantinin de garantiye benzemesi gerekiyor. Biz denize uzaktan bakmayı seviyoruz. Onlardan yararlanmıyoruz. Bu konuda düzenlemeler yapılmalı.

"Türkiye'de kişi başına yılda beş kitap düşsün"

Banu Güven (Sunucu-NTV)
Milli Eğitim Bakanlığı araştırmasına göre Türkiye'de her 100 kişiden sadece 4'ü kitap okuyor; 12 bin 89 kişiye yılda sadece bir kitap düşüyor. Fransa'da yılda kişi başına düşen kitap sayısı 7. Ben diyeyim ki Türkiye'de kişi başına yılda 5 kitap düşsün ve bu da bir kriter olsun. Kadına yönelik, özellikle de geleneklere, töreye dayalı baskı ve şiddetin çok sıkı takibata uğramasını isterdim. Eğitimde fırsat eşitliği sağlanmalı. Sosyal güvenlik politikaları ağırlıklı kriter olmalı.

"Kültür merkezleri ve müzeler yapılsın"

Prof. Dr. Hüsamettin Koçan (Dekan-Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi)
AB, bizim hayatımızı yöneten günü birlik kuru siyasetlerden uzak kalsın. İnsanların geleneksel kültürel verilerinden yararlanması için ciddi miktarda bütçeler konulsun.

"Güncel sanat eserlerine uluslararası serbest dolaşım hakkı verilsin"

Kezban Arca Batıbeki (Ressam)
Devlet neredeyse sanatçının önüne yurtdışında sergi açamaması için her türlü engeli koyuyor. Bunun için güncel sanat eserlerine uluslararası serbest dolaşım hakkının tanınması gerekiyor. Sanatçıların yurtdışındaki fuar, bienal, festival, sergi gibi etkinliklere katılabilmeleri için bütçe ayrılsın ve uluslararası platformlarda sanat ve sanatçımıza kendilerini ifade özgürlüğü tanınsın. Her alanda cezalar ciddi oranlarda artırılmalı ve bu karar öncelikli olarak uygulamaya konulmalı.

"Ordu siyasetten kesin olarak çıksın"

Mehmet Barlas (Gazeteci-Sabah)
Türkiye'de yaşayan insanların temel hak ve özgürlüklerinin bölünme anlamına gelmediği ve bunlardan söz edenlerin asla ceza kanunlarına konu olmayacağını belirten bir kriter olsun. Ordu siyasetten kesin olarak çıksın. Genelkurmay başkanı milli savunma bakanına bağlansın. Sivil-askeri idare tam şeffaf olsun. Özgür eğitim Türkiye'de temel ilke olsun.

"Zorunlu askerliğe vicdani ret hakkı tanınsın"

Metin Aroyo (Reklamcı).
İlköğretim gibi orta öğretim de zorunlu olsun. Kadınların meclisteki oranı artırılsın. Zorunlu askerlik hizmeti kaldırılsın veya "vicdani ret" hakkı tanınsın.

"Şan eğitimi almış müezzinler istihdam edilsin"

Mine G. Kırıkkanat (Radikal-Milliyet)
Diyanet İşleri'nin bütçesi altıda bire indirilsin. Bir aile ve çocuk bakanlığı kurularak Diyanetin 5/6 bütçesi bu bakanlığa aktarılsın. Camilerden hoparlörler kaldırılıp, ancak şan ve müzik eğitimi görmüş müezzinler istihdam edilsin. Kitaplığı, müzik korosu ve spor salonu olmayan belediye bölgelerine cami yapılması engellensin.

"Bol vapur ve motor seferi konsun"

Meral Tamer (Gazeteci-Milliyet)
Param da, torpilim de olmasa hastalandığımda hastane kuyruklarında sürünmemek, AB ülkelerindekine benzer sosyal devlet isterim. Tutuklulardan esirgenmeyen genel affın, bugüne kadar yasaklanmış tüm kitaplar için çıkarılmasını isterdim. Devlet; bu kitapları bir kereye mahsus olmak üzere beşer bin adet bastırıp "Yasaklanmış Kitaplar Dizisi" başlığıyla satışa sunmalı. Çirkin binalara estetik cepheler giydirilsin. Üç tarafı denizlerle çevrili bir AB adayı ülkeye, bol bol vapur ve motor seferi konulmasını şart koşardım. Böylelikle trafik magandaları da işsiz kalırdı.

"Sigaraya sınırsız yasak getirilsin"

Osman Müftüoğlu (Doktor-İç hastalıkları uzmanı)
Temiz bir çevre ve çevreye saygılı bir yaşam için çevre kirliliği ile mücadele... Katkısız, genetik yapısıyla oynanmamış besinler... Çocuklar, yaşlılar ve engellilerin yaşamını kolaylaştıran yeni düzenlemeler... Sigarasız bir yaşama yönlendirmek için sigaraya sınırsız bir yasak getirilmesi, topluma yönelik egzersiz alanları, ucuz ve kolay spor imkanları isterdim.

"Bu ülkenin geleceğini eğitim kurtaracak"

Piyale Madra (Karikatürist-Radikal)
Ülkemizde bütçede eğitime ayrılan payın Avrupa ülkelerindeki oranla eşitlenmesini istiyorum. Çünkü bütün sorunların dayandığı yer eğitim.

"Hanıma 'baağyaan' demek yasaklansın"

Rıfat Ababay (Genel yayın yönetmeni-Posta)
Türkiye kadınlarını dövmeyen, töre nedeniyle öldürmeyen, kadın-erkek eşitliğine inanan, kadınlarıyla barışık erkeklerin yaşadığı bir ülke olsun. "Burası Türkiye, yok öyle!", "Bana dokunmayan yılan bin yaşasın", "Ben mi kurtaracağım bu memleketi", "Adam sen de, salla başını al maaşını", "Çalsın ama iş yapsın", "Kadının karnından sıpayı, sırtından sopayı eksik etme", "Ağır ol da molla desinler", "Karı mısın sen, ne gülüyorsun öyle?", "Benim memurum işini bilir.", "Yapan yapıyor", "Devlet malı deniz, yemeyen domuz", "Götürdün mü, deveyi hanuduyla götüreceksin", "As bakalım beş kişiyi Taksim'de bir daha yapıyorlar mı?", "Kızını dövmeyen, dizini döver", "Biz adam olmayız" gibi deyişlerin kullanılması yasaklansın. Hanıma "baağyaan", engelliye "özürlü", blue jean'e "kot" demek yasaklansın. Rögar yerine "logar" diyen, "direkman" diye adres tarif eden cezalandırılsın. Okuduğunu anlamayan okur-yazar kabul edilmesin. Kısa kollu gömleğe kravat takmak ve beyaz çorap giymek yasaklansın. İşyerlerinde verilen öğle yemeklerinde çiğ soğan ve sarmısak kullanılmasın. Gençler Türkiye'de doğduğu için hayıflanmasın ve yolunu bulup başka ülkeye gitmek için "Amerika'nın vatandaşlık piyangosu hangi tarihte yapılacak?" diye gazeteleri aramasın. n

"Esmer kadınların saçlarını sarıya boyatmaları engellensin"

Tuna Kiremitçi (Yazar)
Sağlık hizmetleri bugünkü hüzünlü halinden kurtulmalı. Çünkü kim ne derse desin, bir ülkenin ne durumda olduğunu en iyi bir devlet hastanesinde yarım gün geçirince anlıyorsunuz. Özellikle büyük şehirlere geniş bir metro ağı kurulmalı ve toplu ulaşımın kalitesi artırılmalı. Herkes kendisini otomobil sahibi olmak zorunda hissetmemeli. Esmer kadınların güzelim saçlarını sarıya boyatması mutlaka engellenmeli.
milliyet
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 23:26

İLGİLİ HABERLER