EDA HAN
ANKARA - Bağımsız Kamu Görevlileri Sendikaları Konfederasyonu (BASK) 1. Yüksek İstişare Toplanlantısı Harb-İş Sendikası'nın Toplantı Salonu'nda yapıldı.Toplantıya, DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, Türk-İş eski Başkanı ve CHP Milletvekili Bayram Meral, DSP Genel Sekreteri Tayfun içli, AK Parti Milletvekili Selahattin Behribey ve çok sayıda sendika üyesi katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan BASK Genel Başkanı Resul Akay, hükümetin kamu çalışanları ile ilgili politikasının kendilerini hayal kırıklığına uğrattığını söyledi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın maaşının azlığından yakındığını hatırlatan Akay, '' Elbette bir Başbakanın 6.5 milyar maaş alması yeterli değildir. Ama aynı Başbakan 2005 yılında kamu görevlileri için 20 milyon lira artışı düşünüyor. Ya bu Başbakan bu ülkede yaşamıyor yada kamu görevlilerini hiçe sayıyor'' dedi. Dört kişilik bir ailenin açlık sınırının 545 milyon lira olduğunu belirten Akay, açlık sınırının altında olan memurdan verim beklenmesinin mümkün olmadığını söyledi. Akay, '' Kamu görevlilerinin aldığı para fiziki kurallara, sosyal realiteyi aykırıdır. Dünyaya geldiğine pişman olan bir kamu görevlisinden ne kadar hizmet bekleyebilirsiniz'' diye konuştu.
Kamu Yönetimi ve Kamu Personel Rejimi yasalarını eleştiren Akay, yasalara 'giyotin yasaları' benzetmesi yaptı. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından veto edilen ve Meclis'e gönderilen yasaların çıkmasıyla, kamu görevlilerinin atama ve yükselme işlerinin iktidarın keyfiyetine bırakılacağını savunan Akay, '' Osmanlıdaki gibi siyasi aile devlete el koymakta, atamada ve yükselmede birinci el olmaktadır. Kayırıcı, hortumlayıcı, bir saadet zinciri oluşturulmak istenmektedir. Getirilecek yasa bu saadet zincirine yeni halka ekleyecektir'' dedi. Yasaların altında topyekün kadrolaşma hareketinin yattığını savunan Akay, her kesimin bu yasaların çıkmaması için çalışması gerektiğini söyledi.
AK Parti'nin iktidara glediğinde halktan 2 yıl süre istediğini ve kendilerine bu sürenin verildiğini hatırlatan Akay, ''Bakın 22 ay geçti. İktidarda olmak göz açıp kapayıncaya kadar geer. Bir bakarsınız 22 ay sonra sandık karşınıza gelmiştir. İktidar verdiği sözleri tutmamıştır'' dedi.
15 Eylül'de hükümetle yetkili sendikalar arasında toplu görüşmelerin başlayacağını hatırlatan Akay, yetkili sendikaların sonuna kadar desteklediklerini söyledi ve uyarıda bulundu. Akay, ''Yetkili sendikalar sonuna kadar mücadele etmeli. Öyle göstermelik eylem değil, hükümeti sarsıcı eylem yapmalı. Onlar yapmazssa biz yaparız. Şimdiden örgütlenmeleri yapın'' diyerek, üyelerine 'eyleme hazırlanın' mesajını verdi. Akay'ın bu sözlerine sendika üyeleri, ''Başkan nerede biz oradayız' sloganı ile karşılık verdi. Akay konuşmasının sonunda ilginç bir konuya değindi. Askere mesaj yollayan Akay, '' Sakın bu hükümete demokratik dışı müdahale yapmasınlar. O işi bize bıraksınlar. Geçmiş yıllarda görüldüki müdaheleye maruz kalanlar daha yüksek bir oyla geri döndüler. Bu hükümetin defterini düzmek bizim işimiz'' dedi.
Akay'ın konuşmasının ardından DYP Genel Başkanı Ağar kürsüye çıktı. Akay'ın askeri müdahale ile ilgili sözlerine atıfta bulunan Ağar, müşterek zeminin, demokrasi ve Cumhuriyet rejimi olduğunu söyledi. Türkiye'de demokrasinin 60 yıldır kesintillere rağmen devam ettiğini kaydeden Ağar, '' Elbetteki herşeyin çaresi, mutlak çaresi demokrasidir. Demokrasi dışı müdahalelere hiçbirimizin kabul etmesi mümkün değildir. Türkiye'de hepimiz demokrasi ve milletimizin iradesi için çalışıyoruz. Biz DYP olarak meselelere haklar, özgürlükler olarak bakıyoruz. Bunların Anayasal çerçevede kullanılması gerektiğini düşünüyoruz'' dedi.
Ağar, konuşmasında son bir aydır Türkiye'nin gündemine oturan MİT ve Yargıtay'ı sarsan Çakıcı olayına değindi. Başbakan Erdoğan'ın tavrını eleştiren Ağar, Erdoğan'ın ' Biz bu işin dışındayız' açıklamalarına da tepki gösterdi. Ağar, ''Başbakan yürütmenin başıdır. Millet sizi herşeyin içinde olasınız diye iktidara getirdi. Başbakan'ın uçan kuşun kanadından haberi olmalıdır. Siz, 'biz iktidarsısız, bu işin dışındayız' diyorsunuz. Millet sizi ibretle izlemektedir. Her meselede sonuna kadar sorumlusunuz'' dedi. Ağar, iktidara geldiklerinde kamu görevlilerinin siyasi faaliyetlerine serbestlik getireceklerini söyledi. Hükümetin, 'dibi dolu, kökü olmayan vaadlerle siyaset yaptığını savunan Ağar, ''Devir, bilim devridir, Hukukun üstünlüğü ışığında demokrasi zemininde siyaset devridir'' dedi. AB konusuna da deginen Ağar, hükümetin AB konusunda başarıda tek başına pay çıkarmaya çalışmasını eleştirdi. AB ile ilgili adımların Demokrat Parti (DP) döneminde atıldığına dikkati çeken Ağar, bugün ise AB konusunda muhalefetin ve toplumun her kesiminin desteği olduğunu söyledi. Ağar konuşmasının sonunda yine Çakıcı olayına döndü. Olayın gazetelere skandal olarak yansıdığına dikkati çeken Ağar, ''Skandal ise esas skandal Başbakan'ın açıklamasıdır. Başbakan bu iş bizim dışımızdadır diyemez. Herkes bilirki dünyada tüm istihbarat birimleri demokrasi çerçevesinde iktidarla birlikte çalışırlar'' dedi.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:49