AK PARTİ LİDERİ ERDOĞAN: ŞU ANDA TAM SAĞLIKLI BİR DEMOKRASİ YAŞAMIYORUZ
AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'de şu anda tam sağlıklı bir demokrasinin yaşanmadığını savunarak, ''maalesef kurum ve kuruluşlar hala birbirini adeta tehdit eder durumdadır'' dedi.
Erdoğan, işçilerin geciktirilmiş haklarıyla ilgili hassasiyetinin de fazla olduğunu söyledi.
AK Parti Lideri Erdoğan, Demiryol-İş Sendikası'nın kuruluşunun 50. yıldönümü dolayısıyla Etap Altınel Oteli'nden düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, seçimlerin hemen ardından, çok kısa sürede, çok şey beklememek gerektiğini, çünkü yeni bir hükümet kurulduğunu söyledi.
İnsanların, ''işte aradığımız hükümeti bulduk'' demeleri için bir yıllık bir icraat sürecinin geçmesi gerektiğini anlatan Erdoğan, ''popülist yaklaşım hiçbir zaman karakterim olmadı'' dedi. Bu ifadeyi, ''gerçekleri görerek'' kullandığını belirten Erdoğan, şöyle konuştu.
''Eğer siyasetin temeline bunu yerleştirmiş olsaydık, bugüne kadar da öyle zannediyorum ki, bu ülkede siyaset edenler bu milleti aldatarak sandığa gömülmezlerdi. 3 Kasım, Türk Cumhuriyeti'nin 50 yıllık siyasetinde bir evrim, değişim ve dönüşümdür. Hiçbir dönemde yapılamayan, 3 Kasım da yapılmıştır. Kim yaptı? Siz yaptınız. Demek ki demokrasi kendi iç dinamikleriyle daha da sağlıklı kullanılırsa, ülke ekonomisi de çok daha sağlıklı bir yere ulaşacaktır. Şu anda tam sağlıklı bir demokrasi yaşıyor muyuz? Yaşamıyoruz? Tam sağlıklı bir demokrasiye de ülkemiz muhtaçtır. Çünkü, hala kurumlar arasında sağlıklı bir çalışma yoktur. Maalesef kurum ve kuruluşlar hala birbirini adeta tehdit eder durumdadır. Bu demokrasinin içinde olamaz, olmamalıdır. Çünkü demokrasinin tek hedefi vardır, o da (insanı yaşat ki, devlet yaşasın) felsefesine zemin hazırlamaktır.
Sağlıklı demokraside bu vardır. Yöneten demokrasinin içinde denetim mekanizması vardır. İşte bu muhalefettir. Sadece parlamento içi muhalefet değil, parlamento dışı muhalefet de bunun içindedir. Halk da sağlıklı bir demokraside denetim mekanizmalarının en önemlisidir.'' Kürsülerden hükümet edenlerin eleştirileceğini, ikaz edileceğini belirten Erdoğan, bundan hükümet edenlerin de hiçbir zaman rahatsız olmayacaklarını vurguladı. Erdoğan, hükümet edenlerin bu eleştirelden nasibini alıp ondan sonra da atması gereken adımları atacağını belirterek konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Yani beni eleştirdiler diye kırılmanın anlamı yok. Bütün mesele, bu eleştirilerin bir adalet çerçevesinde olmalıdır.
Siz bize bir şeyi emanet ettiniz. Biz sizin emanetçiniziz, sizin emanetinizi korumak ve bunu yarınlara çok daha güçlü şekilde taşımakla görevliyiz. Bu emaneti taşırken de adil olacağız, ülkemizin kalkınmasını sağlayacağız, bunu yaparken de zulmetmeyeceğiz.''
15 BİN KİLOMTRE DUBLE YOL
Erdoğan, kişi başına milli gelirin 2 bin 160 dolar civarında olduğunu anlatarak, bu ortalamayı artırmak için seçim döneminde verdiği sözü tutarak, işadamlarıyla birlikte yurtdışı gezilerine çıktığını söyledi.
İşadamlarıyla dünyayı ''fellik fellik'' dolaşacağını kaydeden Erdoğan, ''acaba vatandaşımızın cebindeki parayı biraz daha artırabilir miyiz diye bu adımları atıyoruz'' dedi.
Seçim döneminde 15 bin kilometre duble yol yapma sözü verdiklerini anımsatan Erdoğan, ayrıca demiryollarını geliştirmek için de çaba gösterileceğini söyledi.
Çağdaşlığın, gelişmişliğin ancak ulaşım ile olabileceğini belirten Erdoğan, ulaşım sorunu çözülmeden bu kavramlardan söz edilemeyeceğini kaydetti.
Türk-İş Genel Başkanı Salih Kılıç'ın konuşmasında işçi ikramiyeleriyle ilgili bir hatırlatma da bulunduğunu belirten Erdoğan, 'ikramiyelerle ilgili meblağı bilmiyorum ama bir defa işçimizin bu geciktirilmiş hakkı üzerindeki hassasiyetim benim fazladır. İnşallah, ilgili bakanlarımızla konuyu görüşecek ve bayramdan önce çözülmesine yardımcı olacağım'' dedi.
BAŞESGİOĞLU'NUN KONUŞMASI
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu da konuşmasında çalışma yaşamındaki kuralların çağdaş gelişmelere uygun olarak değiştirilmesi gerektiğini belirtti.
Bu amaçla sosyal taraflarla yılbaşından kısa bir süre sonra bir araya geleceklerini bildiren Başesgioğlu, çalışma yaşamındaki yol haritasının uluslararası sözleşmeler, İLO ve AB normları ile Türkiye'nin kendine özgü gerçekleri olacağını söyledi.
Hükümet olarak bütün sosyal taraflara karşı adaletli davranmak durumunda olduklarını bildiren Başesgioğlu, bundan sonra da böyle davranmaya devam edeceklerini kaydetti. Başesgioğlu, Türkiye'nin olağanüstü bir dönemden geçtiğini, bu dönemin olağan koşullarla atlatılamayacığına işaret ederek, ''Şu iş kurtulsun, ama benden bir fedakarlık olmasın derseniz, o işi layıkıyla aşamazsınız'' dedi. Bakan Başesgioğlu, işçi ve işverenin, ülke sıkıntılarla karşı karşıya kaldığında büyük fedakarlık gösterdiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
''Önümüzdeki dönem, fedakarlığı paylaşacağımız bir dönem olacaktır. Ülkemizdeki işsizlik oranı yüzde 9.9, toplam istihdamın yüzde 52'si kayıt dışıdır. Bu rakamların ne anlama geldiğini hepiniz biliyorsunuz. Ama bunların bizi umutsuzluğuna sevketmesine gerek yok. Ülkemizin yakaladığı siyasi istikrar en büyük kazanımdır.''
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 18:59