Gündem
  • 20.5.2005 12:19

AK PARTİ''NİN DOĞAL ÖMRÜ NE KADAR?...

İSMET BERKAN - RADİKAL AK PARTİ HÂLÂ DEĞİŞİMCİ Mİ? Daha önce birkaç kez yazmıştım, tekraren hatırlatayım: Bence, Türkiye''de merkez sağda siyaset yapan partilerin bir doğal ömrü var. O ömrün uzunluğunu belirleyen şey de, bu partilerin iktidara geldiklerinde, en fakir ve en sistem dışıların oluşturduğu en dış çevreden daha merkezdeki çemberlere doğru insan taşıma kapasiteleri. Yani, eğer daha çok sayıda insanı taşıyacaklarsa, taşımaya devam ediyorlarsa bu siyasi partiler varolmaya devam ve seçim kazanmaya devam ediyor. Giderek daha az insan taşıyorsa ya da çevreden merkeze adam taşımayı bırakıp daha önce taşıdıklarını zengin etmeye devam ediyorsa o partinin ömrü tamamlandı demektir. Şimdi Ak Parti örneğinde bu teoriyi sınadığımızda, daha çevreden merkeze taşınmayı bekleyen çok ama çok geniş kitleler olduğunu görüyoruz. Yani, teorik olarak Ak Parti daha yolun başında. Ancak bir de işin pratik kısmı var. Çevreden merkeze insan taşımak demek değişimcilik ve reformculuk demek. Türkiye''deki kurulu düzeni sarsmadıkça, yerleşmiş alışkanlıklarla savaşa girmeyip onları değiştirmedikçe çevreden merkeze adam taşımak mümkün değil. Yani, bir siyasi parti statükoculuğun dar kalıplarına girmeye başladı mı, o parti bitti demektir. Bu anlamda Ak Parti''ye bakalım... Bakalım bu parti hâlâ değişimci mi, yoksa çoktan statükocu olup çıktı mı? Eğer elimizi vicdanımıza koyarak konuşacak olursak, Ak Parti''nin artık statükocu olduğunu gönül rahatlığı içinde söyleyemeyiz. Ama öte yandan bu partinin ağır ağır statükocu bir çizgiye girmekte olduğunu da inkâr edemeyiz. Statükoculuğun son örneklerinden biri yeni Türk Ceza Kanunu konusunda gösterilen inanılmaz inat. Bir başka örnek, alçak sesle ve mahcupça da olsa, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi''nde türban yasağının sürmesinin savunulması... Ve son örnek, Ermeni meselesinde takınılan garip ötesi tutum... Ancak Ak Parti''yi de hemen harcamamak gerek. Evet, bu verdiğim örneklerde hükümet hayli statükocu bir tutum içinde belki ama aynı hükümet aynı anda başka alanlarda değişimci görüşleri savunmaya devam ediyor, bu yönde icraat yapıyor, bunu da unutmamak gerek. Bana soracak olursanız Ak Parti geri dönüşü olmayan bir yola girmiş bulunuyor. Üzerinde oturulan koltuklara çabuk ve kolay alışıldı. Türkiye''yi nereden alıp nereye götürmek gerektiği konusunda net bir vizyon hiç olmadığı için yapılan işlerle elde edilen başarı ve alınan övgüler yeterli sayıldı. Hükümet bir durgunluk dönemine girdi. O durgunluk döneminde ansızın eleştiriler başlayınca bu kez içine kapanıldı, var olan durum savunulmaya başlandı. Yani statüko korunmaya çalışılır oldu. Böylesi bir talihsiz döneme girmiş siyasi partilerin girdikleri yoldan döndüklerine ve yeniden reformcu- değişimci karakterlerini geri kazandıklarına pek tanık olmadık. Umarım yanılıyorumdur, Ak Parti yol yakınken yeniden reformcu-değişimci kimliğine geri döner. Güncellenme Tarihi : 17.3.2016 12:08

İLGİLİ HABERLER