Gündem
  • 3.3.2005 09:34

AK PARTİ''NİN ''''İKİ NUMARASI'''' VAR MI?

DAVUT DURSUN-YENİ ŞAFAK AK Parti''nin ''''iki numaralı'''' kişisi var mı? Başbakan Erdoğan''ın siyaset üslubu giderek netleşiyor. Partisinden ve parti dışından çeşitli eleştiriler gelse de Sayın Erdoğan kendi üslubunda ısrarlı gözüküyor. Bunda şaşılacak bir şey yok. Siyasette her liderin kendine özgü bir üslubu ve siyaset tarzı var. Siyasette liderin kişilik yapısıyla takip ettiği politikalar arasındaki ilişki her zaman tartışma konusu olmuştur. Mesela merhum Özal''ın siyasetteki üslubu ve iş yapma tarzı ile Demirel''inki aynı değildi. İ. İnönü''nünkiyle Atatürk''ün tarzları farklıydı. Ecevit''in siyaset üslubu ile Erbakan''ınki arasında ciddi farklar vardı. Bu farkların olması normal, zira günlük hayatta da her bir kişinin iş yapma, bir işi başarma tarzı ve üslubu farklı farklıdır. Mesela Ecevit''in aceleci, kolay heyecanlanan, hemen telaşa veren ve bir an önce karar verilmesini isteyen bir kişilik yapısına sahip olduğu belirtilir. Buna karşılık Erbakan''ın ısrarcı, kararlı ve asla yenilmişlik veya başarısızlık psikolojine düşmeyen güçlü bir kişiliği olduğu bilinir. Sayın Erdoğan''ın çalışmalarını gözleyen biri onun aceleci olmadığını fark eder. Aceleci değil ancak kararlı bir duruşu var. Gelişmelerden kolay etkilendiği ve yüz hatlarına bunun hemen yansıdığını görmek mümkün. Mesela bir görüşmenin nasıl geçtiğini görüşme odasından çıkarkenki yüz ifadesinde veya görüşmelerden sonra düzenlediği basın toplantısındaki duruşundan okumak mümkün. Başbakan ekibini kolay kolay değiştirmiyor; onlara çok güveniyor ve birlikte yola devam etmekte ısrarlı gözüküyor. Çetrefil konuları basit tarafından aldığı, halkın anlayacağı dile kolaylıkla tercüme edebildiği, halkla çok kolay diyalog kurduğu ve halkın arasında olmaktan sıkılmadığı, el kol hareketleriyle duygularını rahatlıkla ifade ettiği gözleniyor… Ak Parti''nin iki numarası kim? Bütün bunlar Başbakan Erdoğan''ın siyaset ve yönetme tarzıyla ilgili görüntüler. Ancak onun siyaset üslubunda bir önemli nokta var ki partisinin yönetiminde giderek sıkıntıya yol açtığı söylenebilir. O da şu: Partinin ve hükümetin bir numarası olan Erdoğan''ın iki numarasının olmaması. Hükümette A. Gül iki numara. Hem işgal ettiği pozisyon olarak hem de işlevsel olarak Gül''ün iki numara olduğu kesin. Ancak Erdoğan''ın partisindeki iki numarasının kim olduğu sorusunun çok açık bir cevabının olmadığı görülüyor. Belki parti hiyerarşisinde genel başkandan sonra gelen bir pozisyon vardır ve şu anda o pozisyonda yer alan bir kişi de bulunmaktadır. Ne var ki bu kişinin gerçekten Erdoğan''ın iki numarası olup olmadığı önemli bir sorundur. Ak Parti henüz kendi geleneklerini oluşturamamış bir partidir. Kuruluşundan kısa bir zaman sonra ülkenin en büyük partisi olmuş ve ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstlenmiştir. Bu nedenle partinin kurumsallaşması, parti yönetimine ilişkin geleneklerin oluşması ve bunların pekişmesi henüz gerçekleşmemiştir. 360''in üzerinde milletvekili bulunan bir parti grubunun yönetilmesi kolay bir iş değildir. Hele bu konuda bir gelenek oluşmamış ve kurumsallaşma tamamlanamamışsa daha da zordur. Partinin genel başkanı hükümet sorumluluğu üstlenmemiş olsa problem değil, ancak genel başkan hükümet başkanı sorumluluğunu üstlenmiş, altından kalkılması son derece zor büyük sorunların altına girmişse, vaktinin çoğunu partisiyle değil ülkenin iç ve dış meseleleriyle uğraşmakla geçirmek zorundaysa parti yönetimi daha da zorlaşmaktadır. Çünkü genel başkanın partisine vakit ayırması zordur. Oysa ki yeni bir partinin, bu büyüklükteki bir parti grubunun devamlı ilgilenilmeye ihtiyacı vardır. İki numara ciddi bir ihtiyaç… İşte bu noktada partinin iki numarasının devreye girmesi gerekmektedir. Partinin bir numarası yani genel başkanı hükümet ve ülke sorumluluğuyla ilgilenirken partinin iki numarası parti yönetimiyle ilgilenmek zorundadır. Parti yönetiminde genel başkanın tüm sorumluluğunu üstlenecek iki numaralı kişi, adeta bir genel başkan gibi hareket etmek, partinin her seviyedeki sorununu çözmek, milletvekilleriyle ilgilenmek, onların onlarca sorununu çözmeye çalışmak, gerekirse genel başkanla diyaloglarında aracı olmak durumundadır. Merhum Özal, kendisi hükümet ve ülke sorunlarıyla boğuşurken partisini partinin iki numarası Mehmet Keçeciler''e emanet etmişti. Keçeciler adeta bir genel başkan gibi partisini yönetmiştir. Partisinin birlik ve bütünlüğünü korumasında onun çabalarının katkısı büyüktür. Ak Parti''nin maalesef iki numarası yok. Evet Abdullah Gül, Bülent Arınç gibi partinin önde gelen isimleri var. Bunlar rahatlıkla iki numara olabilecek kişiler. Ancak Sayın Gül hükümette, Sayın Arınç ise Meclis Başkanı''dır. Benim üzerinde durduğum iki numaranın hükümette veya başka bir yerde görevi olmamalıdır. O sadece parti yönetimini sırtlayıp götürmelidir. Sayın Erdoğan''ın parti yönetimini emanet ettiği ve kendisinin yokluğunu aratmayacak bir iki numaraya ihtiyaç var. Bunu nereden çıkarıyorsunuz, diye sorulursa milletvekillerinin yaşadıkları sıkıntıları ve şikayetleri dinlemelerini öneririm. Bir bir istifa edenlerin şikayetlerinin başına koydukları konulara bakmak yeterlidir. Ak Parti yönetimi iki numaraya emanet edilmiş olsa bu iletişim ve diyalogsuzluk problemi yaşanmazdı. Güncellenme Tarihi : 17.3.2016 11:13

İLGİLİ HABERLER