Gündem
  • 26.8.2005 14:10

BABACAN: 3 EKİM İÇİN HUKUKİ VE TEKNİK AÇIDAN HİÇBİR SORUN YOK

CNN TÜRK Ankara Haber Müdürü Yavuz Oğhan''ın sorularını yanıtlayan Babacan, ''''3 ekimle ilgili hukuki ve teknik açıdan hiçbir sorun yok. Türkiye şartların tamamını yerine getirdi, AB Komisyonu da bunu defalarca teyit etti... Dolayısıyla bundan sonraki süreçte siyasi boyuta dikkat etmek lazım'''' dedi. 3 ekim yolunda Türkiye''nin iyimser olmak için birçok nedeni olduğunu belirten Babacan, ''''ancak siyaset çok boyutlu bir zemin. 25 üye ülkenin kendi iç siyasi gelişmelerinin AB konusundaki bakış açılarını etkilediği düşünülürse çok dikkatli gitmek ve boşluk bırakmamak gerekiyor'''' dedi. Türkiye''nin 3 ekimden önce Müzakere Çerçeve Belgesi''nin onaylanmasını beklediğini kaydeden Babacan, 1-2 eylül tarihlerinde AB dışişleri bakanlarını biraraya getirecek zirvede belgenin imzalanması olasılığının ise zayıf bir ihtimal olduğunu söyledi. Babacan, ''''Türkiye Müzakere Çerçeve Belgesi''nde neyi kabul edemez?'' sorusuna ise, ''''25 ülkeden pek çoğu Müzakere Çerçeve Belgesi''nde Türkiye''nin aleyhine yapılacak bir değişikliğin getireceği sonuçları çok iyi biliyor. Türkiye''nin hassasiyetleri gayet iyi anlaşılmış durumda'''' yanıtını verdi. Babacan bu toplantılar sırasında belgeye ekleme ya da çıkarma yapmak isteyen ülkelerin olabileceğini, Türkiye''nin de belgedeki bazı bölümlerden hoşnut olmadığını ve değiştirilmesini istediğini bildirdi. Fransa''nın tavrı ve Kıbrıs Babacan, Fransa Başbakanı Dominique de Villepin''in bu ay başında yaptığı ''Türkiye Kıbrıs''ı tanımazsa AB ile müzakereler düşünülemez'' söylemi konusunda ise, ''''3 ekim tarihinin çok güçlü şekilde ilan edilmesi ve bunun AB''nin en yüksek karar organı tarafından ortaklaşa açıklanması bir sözdür. AB''nin birlik olarak varlık nedenlerinden biri güvenilirlik ve ahde vefadır'''' ifadesini kullandı. Fransa''da liderlerin iç siyasetteki gelişmeler doğrultusunda bu tür açıklamalar yapabileceğini dile getiren Başmüzakereci Babacan, Türkiye''nin bunları anlayışla karşılaması ve uzun vadeli çıkarlarını gözetmesi gerektiğini belirtti. Babacan ''Türkiye karşıtlığı'' olarak nitelenen tavrın ''siyah ve beyaz'' olarak düşünülmemesi gerektiğini belirterek, bu sözlerine örnek olarak Fransa''da yapılan bir kamuoyu araştırmasını gösterdi: ''''Türkiye AB''ye üye olsun mu?, sorusuna halkın yüzde 30''u ''evet'' diyor. Ancak soru ''Türkiye AB''ye tam üye olmak için gerekli tüm şartları yerine getirirse üye olsun mu?'' şeklinde sorulunca halkın yüzde 60''tan fazlası ''evet diyor.'''' Avrupa halkının gözündeki Türkiye ile gerçek Türkiye arasında bir uçurum olduğuna dikkat çeken Babacan, ''''bu tür konularda çok tepkisel olmamak lazım. Sabırlı ve kararlı bir şekilde doğru bildiğimiz yolda yürümemiz lazım'''' dedi. Başmüzakereci Babacan, Fransa''nın tavrıyla gündeme gelen ''Güney Kıbrıs''ın tanınması'' konusunun ise Kıbrıs Deklarasyonu ile açıklığa kavuşturulduğunu söyledi. Türkiye''nin kapsamlı bir çözümden sonra Güney Kıbrıs''ı tanıma niyetini ilan ettiğini kaydeden Babacan, ''''(metinde) kapsamlı bir çözüm sonrası Türkiye tanımaya da hazırdır, anlamına gelecek güçlü ifadeler kullanılıyor'''' diye konuştu. Almanya seçimleri ve Merkel Babacan, Almanya''da 18 eylülde yapılacak ve Türkiye''nin AB sürecine karşı görüşleriyle bilinen muhafazakar lider Angela Merkel''in zaferiyle sonuçlanmasına kesin gözüyle bakılan seçimlerin Türkiye''ye önemli bir etki yapacağına inanmadığını belirtti. Seçim öncesi yapılan kampanyalarda Türkiye''nin AB üyeliğinin artık ''ciddi bir malzeme'' olarak gündeme gelmediğini söyleyen Babacan, Türkiye''nin AB üyeliği Almanya''nın 40 yıldır devam ettirdiği bir politika. Akşamdan sabaha değiştirilebilecek bir konu değil'''' dedi. Seçim ortamında ''kaçınılmaz'' olarak bu tür söylemlerin gündeme gelebileceğini kaydeden Babacan, bu durumun Türkiye''de endişe yaratmadığının altını çizdi. Sivil toplum örgütlerinin rolü ''Topyekün değişme süreci''ne girilecek AB yolunda sivil toplum örgütlerinin önemine de değinen Babacan, iletişimin rolünün de çok büyük olacağını dile getirdi. Babacan, özellikle Türk ve AB halklarının birbirini tanımasında sivil toplum örgütleri ve iletişimin içiçe geçeceğini söyledi. 3 ekim sonrası Babacan, Türkiye için gerçek zorlu aşamanın 3 ekim sonrası başlayacağını söyledi. Müzakere sürecinde 35 başlık olduğunu hatırlatan Babacan, her başlığın açılıp kapanmasında komisyon üyelerinin ''evet'' oyunun gerektiğini söyledi. 3 ekimden hemen sonra tarama sürecinin başlamasını beklediklerini bildiren Babacan, birkaç ay içinde taramaların çoğunun biteceğini belirtti. Müzakerelerin ise Türkiye''nin ve AB Komisyonu''nun tercih edeceği başlıklardan başlayacağını kaydeden Babacan, ''''müzakere başlıklarına bu sene içinde başlayabileceğimizi tahmin ediyorum. Açılabilir ama kapanması uzun sürebilir. Her aşamada siyasi onay süreci var'''' diye konuştu. (cnntürk) Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 11:16

İLGİLİ HABERLER