BAHÇELİ: ERDOĞAN, TÜRKİYE'NİN HAYSİYETİNİ KORUYAMADI

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Meclis Grup toplantısında konuştu. Bahçeli'nin açıklamaları şöyleydi:

Türkiye ABD'nin izni ile 2007 yılının sonunda bu operasyonu gerçekleştirmiştir. Başbakan Erdoğan tehdit boyutlarına ulaşan bu baskılara sesini çıkaramamıştır. Meclis 17 Ekim 2007'de hükümete yetki vermiştir. Terörle mücadele

TSK, hükümetin kendisine verdiği direktifler doğrusunda başarılı bir askeri operasyon gerçekleştirmiştir. Hükümet kendisine kısıtlı bir yetki vermişse bunun sorumlusu hükümettir. TBMM'ye cevap verecek de hükümettir.

Sayın Başbakan hafta sonunda yaptığı açıklamalarda muhalefete neden Kandil'e gitmediğini sormuştur. Bizim koalisyon hükümeti olduğumuz dönemde terör bitirilme noktasına gelmiş, AKP hükümetine böylke bir noktada bu görev bırakılmıştır. Kandil'in yerini mi bilmiyordunuz diyerek ucuz nemayişlerle Sayın Başbakan hedef saptırmaktadır.

Sayın Başbakan bir siyasi açılım başlatmıştır. Bu çerçevede saflar belirgşin bir şekilde ayrılmıştır.

PKK patentli bir ihanet projesi Meclis'e taşınırsa yeni bir tartışma başlayabilir. Sayın Başbakan'ın zihni bulanıktır. Terörle mücadelede siyasi çözüm konusunda önerilerinin ne olduğu konusunda cevap vermekten kaçınmıştır.

ABD'nin direktifi ile operasyon bitirildiğini ispat edersem siyaset elbisemi çıkarırım diyen Erdoğan'ın siyasette bir dakika daha kalmaya hakkı yoktur.

TÜSİAD'A YÜKLENDİ

Terör örgütünün talepkleri demokratik yollarla gündeme getirilmeye çalışılıyor. Bu cephe içinde bir grup İstanbul sermayeside yer almaktadır. Gazetelerinde bölünme reçetelerinin tefrikalarını yayınlayan bu çevreler bir noktayı unutmuş görünmektedir. Türkiye korkarız ki bir kavga ortamına çekilecektir. Böyle bir durumda yanlarında ne götüreceğini biz bilemeyiz. Bizim yaşayacağımız başka bir yer ve yaşayacağımız bir memleketimiz yoktur. Bunlara cevap verecekler bu salondadır. Türk milleti kardeşliğini sonsuza kadar yaşayacaktır. Hain emellere fırsat verilmeyeceğini herkes bilmelidir.

Türkiye'de tezgahlanan senaryonun dış destekleri de açık şekilde ortaya çıkmıştır. Talabani Barzani destekli yeni senaryo sahnede... Terör örgütüne yönelik siyasi af bu senaryonun ilk perdesidir. bu senaryonun dış boyutunda Barzani-Talabani yer almaktadır.

4 Mart 2008 Vatan gazetesinde yer alan ABD'li direktörün mülakatı bu konuda çok önemlidir. Bu gerçekler gün gibi ortadadır. AKP bu iddiları yalanlayamamıştır. Sayın Başbakan'ın ABD'ye söz verip vermediği önemini yitirmiştir. Sis bulutları dağılmıştır.

şartlşar değişmemişken Talabani'nin hangi şartlarda Türkiye'ye çağırıldığı ve Atlı Köşk'te ağırlanması anlaşılmış değildir.

Terörle mücadele konusunda sudan bahanelerle Türkiye'yi oyalayan bu şahıs Atatürk'ün çankaya Köşkü'nde Kürdistan sözünü kayda geçirmiştir.

Bu şahsın özel diyaloğu alan bazı gazetelerin Köşk'e çağrılarak kamuoyuna bazı mesajlar verilmesine Köşk alet olmuştur. Talabani'yi Türkiye'ye davette bazı bazı özel kanalların kullanılması da ilginçtir. Sayın Başbakan'ın Kürt paketini açıklamak için 6 Nisan'da Diyarbakır' gideceğinin duyurulması ilginç bir rastlantıdır.

Konuşmamın bu bölümünde ekonomideki kötü gidişe değinmek istiyorum. şartlar giderek ağırlaşmaktadır. ABD kaynaklı kriz derinleşiyor. Bu gayrımenkul sektörünü çoktan aşmış kürersel bir boyuta ulaşmıştır. Büyüme yavaşlamıştır. Enflasyon hedefleri tutmamaktadır. İşsizlik yüzde 20 seviyesine ulaştı. Cari açık rekor üstüne rekor kırmaktadır. Ortaya çıkan veriler her geçen gün kaygıları artırmıştır.

Hükümet yerel seçimlerin yükünü ağır vergilerle vatandaşa yüklemeye çalışıyor.