BAHÇELİ, HEM ORTAKLARINA, HEM DE MUHALEFETE VERDİ VERİŞTİRDİ!..
KAYNAK : Haber Vitrini
DEVLET ARIK
ANKARA - MHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli, Avrupa Birliği yönetiminin Türkiye'ye yönelik iki yüzlü ve önyargılı davrandığını belirterek, birliğin MHP'nin milli duyarlılıkları ön planda tutmasından aşırı rahatsız olduğunu söyledi. Bahçeli, "İdam cezası konusunun gündeme getiriliş şekli ve zamanı iyi niyetten ve samimi bir insan hakları anlayışından ne kadar uzak oduklarını göstermesi için yeterlidir. Hem AB yöneticilerinin hem de Türkiye'deki bazı çevrelerin bütün meseleler halledilmiş ve ortada tek mesele olarak idam cezasının tamamen kaldırılması kalmış gibi bir yaklaşım içinde olmalarını başka türlü izah etmek imkansızdır" diye konuştu.
Partisinin Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı öncesinde konuşan MHP lideri Bahçeli, sözde Ermeni soykırım tasarısının Avrupa Parlamentosu'nda kabul edilmesini, Türkiye-AB ilişkilerini ve idam cezası tartışmalarını değerlendirdi. Bahçeli, Katılım Ortaklığı Blegesi'nde idam cezasının kaldırılmasının orta vadede değerlendirileceğinin yer aldığını hatırlatarak, "Yaklaşık bir aydır yürütülen kampanya ne içindir. Yine hükümet etme sorumluluğunu paylaşan bir şahsiyetin bölücü-yıkıcı örgüt mensuplarını cesaretlendirici ifadeler içeren demecini hoş karşılamak ve kolayca geliştirmek mümkün müdür?" dedi.
Muhalefet liderlerini de eleştiren Bahçeli, muhalefetin panik içerisinde olduğunu ve tutarsız davrandığını söyledi. MHP'nin terörist başının yargılama sürecinden itibaren ortaya koyduğu yaklaşımların belli olduğunu ve hiç değişmediğini vurgulayan Bahçeli, "İdam cezasının sınırlarına dair çerçeve de Anayasa değişikliğiyle birlikte hayata geçmiştir. Yani savaş, yakın savaş hali ve terörizm suçlarına idam cezasının uygulanması gerektiği karar bağlanmıştır. MHP'nin idam cezası ve terörist başı hakkında söyledikleri en başından beri bütün açıklığıyla ortadadır. MHP, son zamanlarda yeniden açılan idam cezasının tamamen kaldırılması kampanyaları karşısında da tutarlılığını koruyan ve ne söylediği belli olan bir parti olmuştur" şeklinde konuştu.
'MHP'YE DİL UZATARAK SİYASET ÜRETİYORLAR'
Bahçeli, bu dönemde MHP'nin görüşlerini kendi siyasi dillerine tercüme ederek kullanmaya çalışan parti yöneticilerine rastladıklarını ifade ederek şunları söyledi: "Bu gerçek her zaman olduğu gibi partimize dil uzatmaya çalışarak siyaset üretme gayretinde olanların ne dediklerine dikkatlice bakıldığında gözlenmektedir. Bir yandan MHP'li eleştirmeye diğer yandan da MHP'yi kopya etmeye uğraşanlar aslında bir başka açıdan da tutarsızlıklarını ve siyaset üretememe sıkıntılarını ortaya koymuş olmaktadırlar. Her fırsatta hükümetin Meclis'i dışladığından şikayet eden birçok muhalefet partisi yöneticisi, her nedense hayat ve milli bir konuda Meclis'in inaresine başvurulması önerildiğinde rahatsız ve tedirgin olmuşlardır. Milletimizin hassas olduğu konularda bütün partilerin Yüce Meclis'te açıkça görüş serdetkesi ve tercihlerini ortaya koyması çok mu zordur?" Bahçeli, idam cezasının kaldırılması konusunad AB'nin tavrını da sert bir dille eleştirdi. MHP lideri, birlik yönetiminin ayrılıkçılığa ve terörist örgüt mensuplarına yakın ilgi göstermesinin ve anlaşılır bulmasının hoş karşılanamayacağını söyledi.
AB YÖNETİMİNİN TERCİH ETTİĞİ YÖNTEM DE ÜSLUP DA ÇİRKİNDİR
Devlet Bahçeli, sözde Ermeni soykırım tasarısının Avrupa Parlamentosu'nda kabul edilmesine sert tepki göstererek, "Bu karar herşeyden önce ülkemize karşı sahip olunan önyargılı ve ırkçı yaklaşımın yeni bir tezahürüdür. Bu açıdan şiddetle kınıyor ve reddediyoruz" dedi.
Kararı 'çirkin ve haksız' olarak nitelendiren Bahçeli, AP'nin bilinçli bir tercihin ürünü olarak bu kararı aldığını kaydetti. "Bu karar AP'nin tarih önünde ülkemize ve milletimize karşı işlediği suçların sadece bir tanesi ve şimdilik en sonuncusudur" diyen MHP lideri Bahçeli, kararın tarih ve jeopolitik bilgiden, insaftan ve dostluktan tamamen uzak, dayatmacı bir mantığın ürünü olduğunu vurguladı. Bahçeli, "Türkiye'mizden alay edilircesine Avrupa ile bütünleşme arzusuna uygun adımlar atması istenmektedir. Soykırım saplantısı sadece tarih bilgisi ve bilinci olmayanların bir milletin tarihini nasıl tahrif ettiğine dair çarpıcı bir örnek değildir, aynı zamanda Türk milletine karşı gerçek bakış açılarını yansıtan, Türkiye'nin AB yoluna sürekli ve çeşit çeşit mayınlar döşendiğini gösteren bir yaklaşımdır" diye konuştu.
Kararla İstanbul Forumu'nun özüne de ihanet edildiğini kaydeden Bahçeli, Avrupa Parlamentosu'nu artniyetli ve önyargılı davranmakla suçladı. Bahçeli, AP'ye yönelik tepkisini şöyle sürdürdü: "Demokrasnin beşiği olmakla övünen birçok Avrupa ülkesinin temsilcilerinden oluşan çok milletli bir parlamentonun Ermeni diasporasıyla aynı paralelde hareket etmesi yalnızca Türkiye'nin dostluğuna indirilmiş büyük bir darbe değil, aynı ölçüde demokrasinin ruhunu da kirleten bir teşebbüsü ifade etmektedir. Bir taraftan Türk devleti ve milletinin tarihine ve onuruna dil uzatıp, diğer taraftan ülkemize Avrupa ile bütünleşme arzusuna uygun adımlar atması önerilerek ikinci bir çirkinlik daha sergilenmektedir. Türkiye'nin AB yolunda ilerlemesi için hangi ön şartların arandığı ve dayatmaların yapılmak istendiği bir kez daha ortaya çıkmıştır".
Bahçeli, bu kararla birlikte Türkiye'nin AB yolunda ilerlemesi için hangi ön şartlar arandığının ortaya çıktığına işaret ederek, AB yönetiminin çirkin bir üslup ve yöntem izlediğini savundu. Bahçeli, "Birlik yönetimi aslında sadece Türkiye'nin önüne duvarlar örmekle kalmamakta, 21. yüzyılın hoşgörü, diyalog ve dayanışma yüzyılı olmasını da isteyerek veya istemeyerek engellemektedir" diye konuştu.
NE PAHASINA OLURSA OLSUN AB'YE GİRELİM DİYEMEYİZ
Bahçeli, Türkiye'nin Avrupa Birliği ile onurlu ve adil bir ortaklık ilişkisi içerisinde olması gerektiğini vurgulayarak, "AB yönetiminin Türkiye vizyonundaki eksikliklere ve yanlışlıklara işaret etmek kimseyi ürkütmemelidir" dedi.
MHP'nin Avrupa Birliği'ne bakış açısını anlatan Bahçeli, partisine yönelik eleştirileri de bir kez daha cevapladı. Bahçeli, konuşmasında hükümet ortağı ANAP'ın tavrını da üstü kapalı bir şekilde eleştirdi.
Türkiye-AB ilişkilerinin dünü, bugünü, yarınıyla bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden MHP lideri, "İlişkilere hakkaniyetli ve gerçekçi bir bakış açısıyla ve karşılıklılık esasında yaklaşılmadığı sürece Türkiye'nin AB yolculuğunu doğru ve eksiksiz tanımlamak mümkün değildir. Aksi takdirde Türkiye-AB ilişkilerini 'tek yanlı mahkumiyet sendromundan' kurtarıp sağlam bir yörüngeye oturtmamız imkansızdır. 'Ülkemizin AB'den başka seçeneği yoktur' ya da 'AB'ye girmezsek mahvoluruz' söylemlerinin tam üyelik sürecine katkı sağlamadığı yeterince açıktır" diye konuştu.
Türkiye'nin AB hedefini her boyutu ve aşamasıyla değerlendirmek, bu konuda milli bir çizgi geliştirmek zorunda olduğuna işaret eden Bahçeli, bu yaklaşım biçiminin AB'yi önemsenin asgari şartı olduğunu kaydetti. Meseleye bu şekilde yaklaşanların bir çırpıda 'AB Karşıtı' ilan edildiğini belirten Bahçeli, işin basitliğine ve kolaycılığına kaçılmaması gerektiğini bildirdi. "AB konusunda MHP'ye bazen akıl vermek isteyen, bazen de dil uzatan çevrelere birinci tavsiyemiz AB ile ilişkilerin adil ve onurlu bir ortaklık çerçevesinde yürütülmesi prensibini benimsemeleridir" diyen MHP lideri, ikinci olarak da 'AB yönetimi ne isterse istesin yerine getirmeliyiz' anlayışından vazgeçilmesi tavsiyesinde bulundu.
Bahçeli, "Ne pahasına olursa olsun AB'ye girmeliyiz söylemleriyle ve politikasıyla bir yere varmak, Türkiye'ye iyilik etmek imkansızdır. Konuya çok fazla değil, birlik yönetiminin Türkiye politikalarında olduğu kadar stratejik ve gerçekçi yaklaşmak yeterlidir. İnanıyoruzki bazı iş, siyaset ve medya çevreleri ülkemizde AB yönetiminin kulisini yaptıkları kadar, AB bünyesindeTürkiye'nin lobiciliğini yapmış olsalardı, ilişkilerimiz şimdiki seviyesinden çok daha ileri olurdu" dedi.
AB meselesinin kolay geçiştirilecek ve halledilebilecek bir mesele olmadığını ifade eden Bahçeli, herşeyden önce tüm olup bitenin ciddye alınması gerektiğini söyledi. Bahçeli, MHP hakkında ileri geri konuşmak ve yalan yanlış yorumlar yapmanın çözüm olmadığını anlatarak şunları söyledi: "AB yönetiminin Türkiye vizyonundaki eksikliklere ve yanlışlıklara işaret etmek kimseyi ürkütmemelidir. Yine birliğin yaklaşımları karşısında hem duyarlı ve stratejik, hem de ihtiyatlı ve bilinçli bir politika geliştirmek kimseyi telaşlandırmamalıdır. Birçok AB yöneticisi ve kurumunun Türkiye'ye yönelik iki yüzlü ve önyargılı tavırlarını sorgulamayanların milli duyarlılıklarımızın ön planda tutulmasından aşırı rahatsız olmalarını izah etmeleri imkansızdır".
YASANIN TERÖR ÖRGÜTÜ LİDERLERİNİ KAPSAMASI ÖNEMLİ
Devlet Bahçeli, yeni Pişmanlık Yasası'nın terör örgütü liderlerini kapsayacak şekilde hazırlanmasının önemli bir konu olduğunu, tasarıyı Bakanlar Kurulu'na geldiğinde değerlendireceklerini bildirdi.
Partisinin Merkez Yönetim Kurulu toplantısı sonrasında basın mensuplarının sorularını cevaplandıran MHP lideri Bahçeli, yeni Pişmanlık Yasası ile ilgili görüşlerini aktardı. Bahçeli, Pişmanlık Yasası'nın terörle mücadelenin bir aracı olarak zaman zaman ülkelerin başvurduğu bir yasa biçimi olduğunu belirterek, Türkiye'nin de zaman zaman Pişmanlık Yasası çıkardığını hatırlattı. Bahçeli, gelecek olan Pişmanlık Yasası'nın da bunlardan bir tanesi olduğunu kaydetti. Bir gazetecinin 'Terör örgütü liderlerinin Pişmanlık Yasası'ndan yararlanmasına nasıl bakıyorsunuz?' sorusu üzerine Bahçeli, "Terör örgütü liderleri kapsamı, burada önemlidir. Sayın Adalet Bakanı'nın çalışması Bakanlar Kurulu'na gelince orada değerlendiririz" cevabını verdi.
TÜRBAN KONUSU
Bahçeli, Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu'nun 'Türban sadece evde serbesttir' yönündeki açıklaması ve İmam Hatip Lisesi öğrencilerinin başörtü eylemlerinin hatırlatılması üzerine de, "Böyle bir konunun Türkiye'nin hassas olduğu bir dönemde tekrar gündeme taşınması düşündürücü olmalıdır. Bunu da milletçe düşünmeliyiz" değerlendirmesini yaptı.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 15:35