KAYNAK : Haber Vitrini
İSTANBUL - Günlerdir devam eden İstanbul'da deprem olursa neler olur tartışmaları sonunda Bayındırlık Bakanı Akcan'ın tepkisine neden oldu. Bakan Akcan isim vermeden Boğaziçi Kandilli Rasathane Müdürü Ahmet Mete Işıkara'ya gönderme yaptı. Akcan ''Biz konuşmuyor, tartışmıyoruz. İşin gereği neyse onu yapmak istiyoruz. Dün Boğaziçi Köprüsü'nü tartışıyorduk 'depremde göçer' diye, dünden itibaren de 'stadyumlar göçer' diye tartışmaya başladık. İnsanlarımızı öyle ulu orta sözlerle tereddütle, panikle yaşayan insanlar haline getirirsek toplumun dengesi bozulur. Buna hakkımız yok. Bu nedenle insanlarımızı psikolojik olarak rahatlatacak hamleler yapmak istiyoruz."dedi.
Akcan, bakanlığının çeşitli projelerine destek aramak ve kredi konusunda çeşitli görüşmelerde bulunmak üzere Japonya'ya hareketinden önce Atatürk Havalimanı'nda açıklama yaptı. 17 Ağustos depreminden sonra, Karayolları Genel Müdürlüğü'nün 25 sanatsal yapıyla ilgili bir
çalışma başlattığını ifade eden Akcan, bu eserlerden 11 köprü ve viyadüğün öncelik arz ettiğini belirtti. Akcan, şunları söyledi:
''Bunun için finans kaynağı arayışı içine girildi. Bu çalışmayı birlikte yürüttüğümüz Japonlardan, 'özel yen' kredisi olarak adlandırılan ve oldukça hesaplı bir krediyle bu işlerin yapılması için daha önce teşebbüs başlatılmıştı. Bu seyahatimizde 100 milyon dolarlık bu kredinin aktif hale getirilmesine çalışacağız. Böylece herkesin konuşur hale geldiği köprü ve viyadüklerin güçlendirilme çalışmalarına
başlayacağız. Artık herkesin konuşur hale gelmiş olduğu köprü ve viyadüklerin sismik güçlendirilmesi çalışmasının startını verme arzusundayız.''
Sismik teknolojiyi dünyada yegane gerçekleştiren ülke olması nedeniyle Japonya'yı seçtiklerini ifade eden Bakan Akcan, sözlerini şöyle tamamladı: ''Biz konuşmuyor, tartışmıyoruz. İşin gereği neyse onu yapmak istiyoruz. Dün Boğaziçi Köprüsü'nü tartışıyorduk 'depremde göçer' diye, dünden itibaren de 'stadyumlar göçer' diye tartışmaya başladık. İnsanlarımızı öyle ulu orta sözlerle tereddütle, panikle yaşayan insanlar haline getirirsek toplumun dengesi bozulur. Buna hakkımız yok. Bu nedenle insanlarımızı psikolojik olarak rahatlatacak hamleler yapmak istiyoruz.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 15:35
