BAKAN BABACAN, EKONOMİK REFORMLAR KONUSUNDA ÖNEMLİ MESAJLAR VERDİ
ERHAN YILMAZ
İSTANBUL (İHA) - Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği''nin (TÜSİAD) 2005 yılı birinci Yüksek İstişare Konseyi toplantısı, Devlet Bakanı Ali Babacan, TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Mustafa V. Koç ile TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Sabancı''nın katılımıyla Sabancı Center''da yapıldı. Toplantıda konuşan Devlet Bakanı Babacan, son yıllarda Türkiye''nin kelimenin tam anlamıyla sessiz bir devrim yaşadığını kaydetti. Bunu siyasetin farklı birimlerinde, Türkiye''deki devlet mekanizmasında, iş hayatında, ekonomide derinden hissedildiğini belirten Babacan, ''''Türkiye artık özellikle 17 Aralık''tan sonra yepyeni bir ortama girdi. 2000 - 2001 krizlerinin etkileri tamamen bitmiş. Artık çok daha iyi bir geleceğe doğru kilitlenmiş durumdayız. Yani Türkiye normal bir dönemdedir. İşlerin rayına girdiği, çok tutarlı ve güçlü bir programı uygulayan bir Türkiye var'''' dedi.
Siyasi ve ekonomik reformlara değinen Babacan, ''''Daha iyi işleyen bir demokratik sistem için, daha iyi işleyen bir hukuk sistemi için, özgürlüklerin, insan haklarının doyasıya yaşandığı bir Türkiye için bu reformları yapmak zorundaydık. Ekonomiyi çarşı pazarda, halkın arasında ölçüyoruz, masa başındaki ekranlarda değil. Çok şükür toplumumuz da bizim samimi çabalarımızı görüyor'''' diye konuştu.
Ekonomik politikalarından kuşku duyanlar varsa, bu tedirginliği bırakmalarını tavsiye eden Devlet Bakanı Babacan, ''''Yöntemlerimiz şeffaf, kararlılığımız, disiplinimiz ilk günkü gibidir. Politikalarımızda saptama, gevşeme bekleyenler hala varsa boşuna beklemesinler'''' ifadelerini kullandı. Güvenin en büyük sermaye olduğuna dikkat çeken Babacan, siyasette sağlanan güven ortamının iş dünyasının önünü görmesini sağladığını söyledi. Türkiye''nin hızla istikrarlı bir ülke haline geldiğini kaydeden Babacan, Türkiye''nin artık hedefini çizdiğini belirtti. Büyümenin önündeki engelin yüksek faiz olduğunu belirten Babacan, ''''Reel anlamda faizler yüzde 30''dan yüzde 10''lara indi. Büyüme özel sektör kaynaklı oldu. Öngörülebilir ortam, düşen faizler, güven ortamı yüksek büyümeyi de beraberinde getiriyor. İhracatımız 2 yıl arka arkaya yüzde 30 gibi bir büyüme var. Kurlara müdahale ederek, para basarak ekonomi politikaları sürdürülemez'''' dedi.
Babacan, 3 Ekim''de başlayacak müzakerelerin dörtte üçünün ekonomik konuları kapsayacağını ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''''Bizim şuana kadar yürütmekte olduğumuz ekonomik reform programı, Uluslararası Para Fonu''nun çalışmalarıyla devam ediyor. IMF bundan sonraki dönemde yapısal reform ayağından çıkacak, AB ile yoğunlaşacağız. Müzakere süreci kolay olmayacaktır. Özellikle iş dünyası açısından. Türk iş dünyasının diğer ülkelere göre daha kolay uyum sağlayacağını düşünüyorum. Türkiye, AB''ye yeni ülke olan yeni ülkelerin hiçbiriyle mukayese edilemez. Bizim iş dünyamız şartların sürekli değiştiği bir ortamda dinamik bir güce sahip. İlk kez sırtımızdaki yükü zirveye çıkarmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Şimdi çok daha büyük bir yükle yola çıkıyoruz. Şimdi çok hızlı adımlar atmak zorundayız.''''
Bu süreçte halkın hassasiyetlerinin gözetilmesi gerektiğine dikkat çeken Babacan, ''''Hükümet olarak halkın içinden geliyoruz. Halkın sıkıntılarının neler olduğunu biliyoruz. Onun için bazı konulara bakarken sadece kendi pencerenizden değil, toplumumuzun penceresinden bakmayı da öğrenmeniz gerek. Türkiye''nin en büyük zenginliği bundan sonra insan sermayesi olacaktır. Dünya standartlarında eğitim sistemine de sahip olmayı arzu ediyoruz. Biz hükümet olarak sorumluluk alanımızı gayet iyi biliyoruz'''' dedi.
Güncellenme Tarihi : 17.3.2016 12:16