Gündem
  • 6.2.2003 00:28

BAŞBAKAN ABDULLAH GÜL : "TÜRKİYE'DEN GÜNAH GİTMİŞTİR, TÜRKİYE KENDİ ÇIKARLARINI TEHLİKEYE ATAMAZ"

MUAMMER TAN ANKARA - Başbakan Abdullah Gül, muhtemel bir Irak savaşının kısa süreceğini söyledi. Gül, Türkiye'nin savaşan taraf olmayacağını, Türkiye'nin Kuzey Irak'ta ABD'den daha fazla askeri olacağını bildirdi. MUAMMER TAN ANKARA (İHA) - Başbakan Abdullah Gül, Irak konusunda TBMM'ye sunulan tezkere öncesinde hükümetin aldığı kararları medya temsilcileri ile paylaştı. Dışişleri Bakanlığı konutunda gazete ve televizyon temsilcileri ile ayrı ayrı bir araya gelen Gül, Türkiye'nin ABD'ye vereceği desteğin gerekçelerini ve boyutlarını anlattı. Başbakan Gül, hükümete geldiklerinin 2. haftasından bu yana ABD'nin Irak'a muhtemel bir harekatını engellemek ve Irak sorununu barışçıl yollardan çözmek için büyük gayretler sarf ettiklerine dikkat çekerek, "Bu maksatla, biz Irak'a komşu ülkelere bir barış turu düzenledik. Bu barış turunda tüm Irak'ın komşu ülkelerinin liderlerine muhtemel bir Irak savaşının hem Irak halkına, hem de bölge ülkelerine vereceği zararları anlattık. Arkasından İstanbul'da Irak'a komşu ülkelerin dışişleri bakanlarıyla bir barış zirvesi düzenledik. Bu barış zirvesinin sonuç bildirgesinde Irak'a kuvvetli bir çağrıda bulunduk. BM ile tam olarak işbirliği yapmasını ve halkı ile yönetimin uzlaşmaya varmasını istedik. Irak'ın toprak bütünlüğünü garanti ettiğimizi deklare ettik. Bu çok başarılı bir toplantı oldu, bu barış girişimimiz hem ABD, hem de AB ülkeleri tarafından takdirle karşılandı" dedi. ABD ile stratejik ortaklığımızı devam ettirme konusu ve siyasi ve ticari ilişkilerimizi geliştirme arzusunun kendi hükümet programında da yer aldığını hatırlatan Gül, "Irak sorunu gündeme geldiğinde 1991 harekatının acı tecrübeleri ve Irak ile coğrafi komşuluğumuz nedeniyle Irak konusunda dengeli bir politika takip etme zorunluluğunu hissettim. Biz sınır komşusu değil de uzakta bir Avrupa ülkesi gibi olsak Irak konusunda daha rahat ve daha kolay harekat edebilirdik" değerlendirmesinde bulundu. Gerçekleştirilen barış girişimlerinin hep sonuçsuz kaldığına dikkat çeken Gül, artık bu savaşı ancak Irak yönetiminin engelleyebileceğini düşündüğünü söyledi. Gül, "Eğer Irak yönetimi samimi bir şekilde BM Silah Denetçileri ile işbirliği yaparsa bu savaşı engelleyebilir. Biz komşu ve Müslüman bir ülkenin halkının bu savaştan zarar görmemesi bu sorunun barışçıl yollarla çözümü için her kapıyı çaldık. Bu saatten sonra bizden günah gittiğini düşünüyoruz. Artık bu geldiğimiz son noktada Türkiye'nin uzun vadeli çıkarlarını düşünmek zorundayız. Türkiye'nin uzun vadeli çıkarları da muhtemel bir Irak operasyonunda ABD ile ortak hareket etmemizi gerektirdiğini" diye konuştu. Barış çabalarını Davos'da da sürdürdüklerini hatırlatan Gül, bu amaçla Davos'da hem kendisinin hem de AK Parti Lideri Recep Tayip Erdoğan'ın ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell, İngiltere Başbakanı Tony Blair ve Yunanistan Dışişleri Bakanı Papandreu ile görüştüklerini ifade etti. ABD Dışişleri Bakanı Powell ile hem barış çabalarını, hem de bu çabaların bir sonuç vermemesi halinde gerçekleştirilecek muhtemel bir Irak saldırısı öncesi yapılacak harekatı samimi ve açık bir biçimde görüştüklerini açıklayan Gül, kendisinin de ABD başkanına bir mektup gönderdiğini, bu mektup da olup bitenleri, gerçekleştirilen barış çabalarını yazdıklarını ve de ABD başbakanından da kendisine çabalardan dolayı takdir edici bir cevap geldiğini bildirdi. "VİCDANEN RAHATIZ" Hükümet olarak başından beri Irak sorununun barışçıl yollardan çözümü için çok büyük gayretler sarf ettiklerinin altını çizen Başbakan Gül, gerçekleştirdikleri Ortadoğu gezisi, İstanbul ve Suriye bir zirve yapma arzularının Irak hükümeti nezdindeki girişimlerinin açık örnekleri olduğunu açıkladı. Gül, şöyle konuştu: "Biz Suriye'de Irak'a komşu ülkelerin liderlerinin katılacağı ikinci bir barış zirvesi için çaba sarf ettik. Ancak bölge ülkeleri Mart ayında yapılacak Arap Zirvesi'ni 15 Şubat tarihine çekerek Suriye Zirvesi yerine konuyu bu zirvede görüşmeye karar verdiler. Biz Türkiye olarak sorunun barışçıl yollardan çözümü için elimizden gelen her şeyi sonuna kadar yaptığımıza inanıyoruz. Bu konuda vicdanen rahatız. Ben Davos dönüşü bölge ülkelerinin liderleri ile her gün barış için diplomasi trafiği yürüttüm. Eğer Suriye Zirvesi olsaydı Sayın Cumhurbaşkanımız da katılmayı düşünüyordu." "BARIŞ İÇİN TÜRKİYE'NİN YAPACAĞI BİR ŞEY KALMADI" Barış için Türkiye olarak artık yapacak bir şeyinin kalmadığını vurgulayan Başbakan Abdullah Gül, şunları kaydetti: "Barış girişimlerimiz hep sonuçsuz kaldı, biz artık bu savaşı ancak Irak yönetiminin engelleyebileceğini düşünüyoruz. Eğer Irak yönetimi samimi bir şekilde BM Silah Denetçileri ile işbirliği yaparsa bu savaşı engelleyebilir. Biz komşu ve Müslüman bir ülkenin halkının bu savaştan zarar görmemesi, bu sorunun barışçıl yollarla çözümü için her kapıyı çaldık. Bu saatten sonra bizden günah gittiğini düşünüyoruz. Artık bu geldiğimiz son noktada Türkiye'nin uzun vadeli çıkarlarını düşünmek zorundayız. Türkiye'nin uzun vadeli çıkarları da muhtemel bir Irak operasyonunda ABD ile ortak hareket etmemizi gerektiriyor. Biz yanı başımızda meydana gelecek gelişmelere ulusal güvenliğimiz nedeniyle seyirci kalamayız. Kalırsak Irak'ın kuzeyinde ayrı bir devlet kurulabilir, yüzbinlerce insan Türkiye'ye akın akın göç edebilir ve 1991 yılında olduğu gibi Irak yönetimi bizim akrabalarımız olan Türkmenler'e ve Kürtler'e saldırabilir." 1991 yılında gerçekleştirilen harekattan edindikleri tecrübenin Irak'ta gerçekleştirilecek bir harekata kayıtsız kalmalarını engellediğini açıklayan Gül, iradeleri dışında bir savaş çıkması halinde kendilerinin Türkiye'nin hassasiyetlerini korumak zorunda olduklarını ifade etti. Gül, "Ben tüm Türk halkının Türkiye Cumhuriyeti'nin milli menfaatlerinin gereğini yapmamızı anlayışla karşılayacağını bekliyorum. Biz savaş çıkarsa ulusal çıkarlarımız gereği ABD ile ortak harekat etmek zorundayız. Üslerin onarımı için gelecek olan personel sayısı henüz belli değil, Meclis'ten 3 aylık bir süre için izin isteyeceğiz" diye konuştu. 18 Şubat da Türk askerinin Irak'ın kuzeyine girmesi ve ABD askerlerinin Türkiye üzerinden Irak'ın kuzeyine transit geçişi için düzenleyeceğimiz tezkerenin Meclis'e getireceklerini hatırlatan Gül, Irak konusu ile ilgili gelişmeler konusunda ana muhalefet partisi liderine bilgi verdiğini söyledi. Bir gazetecinin "Dick Channey ile telefonda tartıştınız mı?" şeklindeki sorusuna Başbakan Gül, "Hayır, telefonda birbirimize son gelişmelerle ilgili bilgi verdik. Bu görüşmede bir gerginlik, bir tartışma yaşanmadı" karşılığını verdi. "Muhtemel ekonomik kayıplarımızla ilgili ABD'den yazılı bir taahhüt aldınız mı?" sorusuna ise Gül, "Sayın Channey ile yaptığımız görüşmede ekonomik sorunların önemli olduğunu anlattığımda kendisi hemen hazine bakanını görüşmeler için Türkiye'ye gönderebileceğini söyledi. Ben de bugün çok yoğun olduğumuz için yarın gelmesini istedim. Sayın ABD Hazine Bakanı yarın Türkiye'de olacak. ABD ile askeri, siyasi ve ekonomik alanda görüşmeler devam ediyor. 1991 yılından edindiğimiz acı tecrübeler nedeniyle biz ekonomik görüşmelere özel önem veriyoruz. Onlarda bizim bu yaklaşımımızı anlayışla karşılıyorlar. ABD ile görüştüğümüz ekonomik paketin içini doldurmak için arkadaşlarımız çalışıyorlar. Bu görüşmeler sonunda bir mutabakat muhtırası hazırlanıp onaylanacak. Herhangi bir boşluk olmayacak, ekonomik taahhütlerin tamamı bu muhtırada yazılı olarak yer alacak. İşi sağlama alacağız" cevabını verdi. Başbakan Gül, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak Türk halkının nasıl düşünmesi gerektiğini de şöyle ifade etti: "Türkiye barış için her şeyi yaptı, her yola başvurdu, barış için yapacağı hiçbir şey kalmadı. Eğer Türkiye'nin iradesi dışında bir savaş çıkarsa Türkiye ulusal çıkarları ve güvenliği açısından bu savaşa seyirci kalamaz. Türkiye sınırında bekleyerek bu savaşı seyrederse Türkiye'nin ulusal güvenliği ve uzun vadeli menfaatleri tehlikeye girer. Bizim ülkemiz barış için üzerine düşeni yaptı, bu saatten sonra artık ülkemizin menfaatlerini düşünmek zorundayız. Türkiye'nin çıkarları en son noktada neyi yapmayı gerektiriyorsa onu yapıyoruz. Bizim Irak'ın toprağında ve yer altı kaynaklarında gözümüz yok. Biz Irak'ın toprak bütünlüğünü istiyoruz ve Irak'ta istikrar istiyoruz. İstikrarlı üniter yapısını koruyan bir komşu ile sürdüreceğimiz ekonomik ilişkiler bize yeter. Irak'ın kaynaklarının tüm Irak halkı tarafından kullanılmasını istiyoruz. 1991 yılındaki harekatta da gördüğümüz gibi savaş esnasında göç oluyor, katliam oluyor. Kürtler'in ve Türkmenler'in katliama uğramasını istemiyoruz." "TÜRKİYE SAVUNMA YAPACAK" Türkiye'nin ulusal çıkarlarının muhtemel bir savaşa seyirci kalmalarını engellediğine dikkat çeken Gül, Türk askerinin savaşa girmeyeceğini, sadece Irak'ın kuzeyine girerek göçü engelleyecek muhtemel bir katliama karşı Kürtler'i ve Türkler'i koruyacak ve de bölgede Türkiye'nin aleyhine gelişecek durumlara müdahale edeceğini kaydetti. Türk askerinin Irak'ın kuzeyine yalnız girmeyeceğine de işaret eden Gül, şunları söyledi: "Türk askeri ABD askerleri ile birlikte Irak'a girecek. Ancak Kuzey Irak'taki Türk askeri sayısı ABD askerinden fazla olacak. Türk askerinin orada mermi atmaması için ABD askeri ile birlikte bu bölgeye girmesini uygun buluyoruz. Türk askeri kimseye saldırmayacak. Türk askeri göçü önleme ve savunma görevi yapacak. Saldırı görevini ABD askeri yapacak. Kısacası biz savaşmayacağız ve biz savaşa girmiyoruz. Biz tedbirlerimizi alıyoruz. Bölgede harekattan sonra kargaşa olmaması ve iç harbe meydan verilmemesi için geçici bir süre otoriter bir yönetim görev alacak. Eğer biz dibimizde meydana gelen bu gelişmelere kayıtsız kalırsak, yarın bize Türkiye'nin menfaatlerini neden korumadın diye hesap sorarlar. Şunu herkesin bilmesini istiyorum: Türkiye savaşa girmiyor. Türkiye savaşmayacak, Türkiye savunma yapacak. Irak'a kuzeyden girecek asker sayısı abartılıyor rakam henüz netleştirilmedi." Başbakan Gül bir soru üzerine, Irak'tan Türkiye'ye gelebilecek tehditler konusunda bütün önlemlerin alındığını, böyle bir tehdit beklemediğini, bu maksatla bölgeye yerleştirilecek Patriot bataryalarının yolda olduğunu herkesin kendi ülkesini koruyacağını belirtti. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:17

İLGİLİ HABERLER