BAŞBAKAN GÜL, HÜKÜMETE YÖNELTİLEN ELEŞTİRİLERE PARTİ GRUBUNDA CEVAP VERECEK...
BAŞBAKAN ABDULLAH GÜL'ÜN MESAJI
Başbakan Abdullah Gül, son iki haftadır hükümetine yönelen sert eleştirilere bugün partisinin Meclis Grup toplantısında yanıt verecek. Özellikle Irak Operasyonu, Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen'in Bağdat gezisi, TÜSİAD ve YÖK'ten yapılan keskin söylemler, Gül'ün konuşmasının ana başlıklarını oluşturuyor. Şu kadarını söylemek gerekirse, AKP hükümeti Irak'a operasyon konusunda ABD'ye destek kararında hala net değil.
Buna karşın, Washington, "kum ısınmadan" Irak operasyonuna başlayıp, bitirmeyi hedefliyor. Nitekim, Washington da bu kararlılığını dün bir kez daha Ankara Büyükelçisi'ni Dışişleri Bakanlığı'na göndererek yineliyor.
ABD, Irak'a sadece güneyden değil, kuzeyden de girme konusundaki kararlılığından vazgeçme niyetinde değil.
ABD, Genelkurmay Başkanı Richard Myers'in cumartesi günü yapacağı ziyaret sırasında da Ankara'nın kesin yanıtını almak istiyor.
Petrol kuyuları
ABD'nin Kuzey'den cephe açma konusundaki ısrarının nedeni ise petrol.
Washington yönetimi operasyon başladığı anda, Körfez savaşında Kuveyt'te de yaşandığı gibi Bağdat yönetiminin kuzeydeki petrol kuyularını ateşe vereceğinden endişe duyuyor.
Bunun için de Türkiye üzerinden giriş yapıp, petrol bölgelerini koruma altına almak istiyor. Özellikle de Musul ve Kerkük bölgesindeki kuyuları güvence altına alma niyetini açıktan bildiriyor.
Olmazsa, başka ülke
Washington, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin elindeki olanakların, Saddam yönetiminin petrol kuyularına düzenleyeceği füze saldırısına kalkan görevi yapabilecek nitelikte olmadığına inanıyor.
Saddam'ın elinde bulunan füze sistemine, ancak ellerinde bulunan teknolojinin kalkan oluşturabileceğini belirtiyor.
Türkiye'nin bu ay sonuna kadar TBMM'den bir karar çıkarmaması durumunda, operasyonu Ürdün veya Suudi Arabistan'ın kuzeyinden gerçekleştirme konusundaki mesajını da net bir şekilde aktarıyor.
Hatta, Kıbrıs'taki İngiliz üssünü kullanacağını vurguluyor.
Washington yönetimi İslam ülkelerinin de arasında bulunduğu 53 ülkeden operasyona destek sözü alındığını da kayda geçiriyor.
Washington Türkiye'nin "ayağını sürüyen tavrından duyduğu burukluğu" da Ankara'ya iletmiş bulunuyor.
Taşıma riski
Her ne kadar operasyon sırasında kullandırabileceği liman, havaalanı, demir ve karayollarının durumunu inceleyecek ABD'li 150 uzmanın incelemesine dünden itibaren izin vermiş olsa bile, Ankara operasyona katılma konusundaki gönülsüzlüğü devam ediyor.
Bunun en önemli nedeni de Türkiye'nin ekonomik kaybına dayanıyor.
Örneğin ABD Mersin limanını kullanmak istiyor. Deniz Ticaret Odası Meclis Başkanı Erol Yücel, Yönetim Kurulu Başkanı Metin Kalkavan, TOBB Başkan Vekili Halim Mete ve Uluslararası Nakliyeciler Derneği Başkanı Çetin Nuhoğlu ise böyle bir durumda hem ithalatın, hem de ihracatın pahalanacağının altını çiziyor.
Nedeni ise gemi ve TIR'ların sigorta bedellerinden kaynaklanıyor.
Yücel, Türkiye'nin ürettiği malın yüzde 28'ini kendi, yüzde 72'sini de yabancı gemilerle yurtdışına taşıdığını bildiriyor.
Yücel, "Savaş gemileri yük indirmek için girmeye başladığı andan itibaren Mersin limanı savaş bölgesi olur, sigorta şirketleri, savaş primine geçer" diyor.
Kalkavan ise 11 Eylül sonrasında İsrail'e mal götüren gemilerin sigorta bedellerinin 800 kat arttırıldığını bildiriyor.
Bunun da mal taşıma bedeline (navluna) yansıdığını kaydediyor, aynı durumun Türkiye için de geçerli olacağını belirtiyor.
Halim Mete ise "Operasyonun askeri boyutu söylenildiği kadar büyük ise ABD gemilerine Mersin ve İskenderun yetmez, Taşucu ve Antalya da devreye sokulur" diyor.
UND Başkanı Nuhoğlu da aynı görüşü dile getirip ekliyor
"İran'a 10 bin, Irak'a 150 bin, Ortadoğu'ya 15 bin TIR'ımız gidiyor. Savaş başladığında nakliyat durur. TIR başına gelirimiz 2 bin dolar. Hesabımızı iyi yapmalıyız."
Bunlar sadece nakliye açısından Türkiye'nin olası kaybının boyutunu gösteriyor.
Hükümet diğer riskleri de hesaba kattığında, hareket esnekliğini kayboluyor.
Buna güvenlik ile ilgili birimlerin operasyona katılmak için TBMM kararını görmek istemesi, AKP Meclis grubunun da operasyona karşı tutumu eklendiğinde Gül hükümetinin açmazı daha da büyüyor.
Gül'ün bugün partisinin grubunda ne diyeceği de bu açıdan önem kazanıyor.
(Muharrem Sarıkaya/ Sabah)
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:08