Gündem
  • 10.7.2008 16:05

BAYKAL: BEN SAVUNMASAM ERDOĞAN MİLLETVEKİLİ OLAMAZDI

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Ergenekon Operasyonu ile İtalya'daki ‘Temiz eller’ operasyonunu birbirine benzetmesine tepki göstererek, Türkiye'de ‘Temiz Eller’ operasyonunun ancak dokunulmazlıklar kalkınca başlayacağını söyledi. Baykal, Erdoğan'a “Temiz Eller başlayınca sen artık savcı mı olursun, başka bir şey mi bilemem” dedi.

Baykal, İzmir'deki ikinci gününde sabah Balçova İlçesi'nde kırmızı karafillerle karşılandı. CHP otobüsünün ön koltuğundan halkı selamlayan Baykal, Ata Caddesi boyunca belediye binasına kadar çok sayıda CHP'li tarafından coşkuyla karşılandı. Balkonlardan, Baykal'ın üzerine kırmızı karanfiller atıldı. Belediye binası önünde kurulan sahneden, Cumhuriyet Meydanı'nda toplanan kalabalığa seslenen Baykal, “Ben sizi özlediğim için geldim. Siz niye güneşin altında toplandınız. Sizin de bir derdiniz, yürekte birikenler var galiba? Allah sevenleri kavuştursun. Hasret çekenleri buluştursun. Memleketin içinde bulunduğu güç günleri birlikte aşacağız. Vatana, millete, taprağa, alınterine, devlete, Anayasa'ya, Mustafa Kemal Atatürk'a sahip çıkacağız. Korkmayın, inaçlı sağlam durun. Sizin buraya gelmeniz bile bir meydan okumadır” dedi. Baykal, Balçova Belediye Başkanı Mehmet Ali Çalkaya'yı da övdü.

DEMOKRASİYİ KATLEDİYORLAR

Baykal, daha sonra geçtiği Narlıdere Belediyesi Hizmet Binası açılışında miting gibi bir kalabalığın önünde konuştu. Baykal burada yaptığı konuşmada ise Başbakan Erdoğan ve AKP'ye sert eleştiriler yöneltti. Giderayak birilerinin Türkiye'yi karıştırmak için ellerinden geleni yaptığını söyleyen Baykal, “Türkiye'de panik ve terör ortamı yaratmaya, halkı yıldırmaya çalıştılar. Atatürkçülere, laik Türkiye Cumhuriyeti'ne inananlara korku salmaya çalıştılar. Biz herkesin yakasından tutarız, gözaltına alırız, tutuklarız diye milleti teslim almaya çalıştılar. Ama geri tepti. Acı uygulamaların altında ezildiler. 13 aydır iddianame ortada yok, devletin milletin en saygın insanlarını nedenini söylemeden gözaltına aldılar. 13 aydır. Dünyanın hiç bir demokratik, hukuk devletinde böyle bir uygulama yok. Domokrasi diye diye demokrasiyi katlediyerlar, insan haklarına kastediyorlar” dedi.

‘ÖNCE KENDİ ELİ TEMİZ OLACAK’

Baykal, baskıcı, faşizan uygulama, yıldırma operasyonu kolektif gözaltılar toplumda tepki çekmeye başlayınca, Başbakan Erdoğan'ın temiz ellerden sözetmeye başladığını söyledi. Yapılanların temiz eller operayonu olduğu yönünde bir izlenim verilmeye çalışıldığına dikkat çeken Baykal, “Temiz eller kim, sen kim? Temiz eller nerden çıktı. Bir bak bakalım kimleri tutukladın. Temiz Eller operasyonu ile yolsuzlukların ne ilgisi var. Mustafa Balbay'ı, İlhan Selçuk'a tutuklayacaksın da Türkiye'deki yolsuzluklara mı engel olacaksın? Bu memlekete 30 yıl şerefle hizmet etmiş, devletin en hassas noktalarının emanet edildiği, Güneydoğu'da terörle mücadelede en büyük başarıları sağlamış şerefli TSK'nın genarellerini tutuklacaksın da, gözaltına alacaksın da temiz eller operasyonu yapacakksın? Eğer temiz eller operasyonu yapacaksan önce kendi çevrendekileri gözaltına al. Enerji, ihale mafyalarını, çetelerini etrafına bir bak da, onları gözaltına alıver. Kaldı ki temiz eller operasyonu yapacak adamın önce kendi eli temiz olacak. Eli temiz olmayanın temiz eller operasyonu yapması mümkün mü?” dedi.

DOKUNULMAZLIKLARIMIZI KALDIRALIM

Baykal, Başbakan Erdoğan'ın arkasında 13 dosya olduğunu söyledi. Erdoğan'ın önce bu dosyaların hesabını vermesi gerektiğini söyleyen Baykal, “Dokunulmazlıklar kaldırılıversin, hesabını bir ver. 'Efendim, Anayasa'da dokunulmazlıklar maddesi var' diyor. Varsa var. Dokunulmazlıkların kaldırılması mümkün. Tüm milletvekillerinin demiyoruz. İki milletvekilinin, Tayyip Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın dokunulmazlıklarını, ikimizinkini bir kaldırıver de görelim bakalım! Temiz eller operasyonu dokunulmazlıklar kaldırıldıktan sonra başlar. Kaldıralım da, temiz eller operasyonu başlasın da sen bakalım nerde duruyorsun?” dedi.

ERDOĞAN'I DA SAVUNDUM

Başbakan Erdoğan'a iddanemenin sahibi gibi konuştuğu için gözaltılarla ilgili ‘Sen savcı mısın?’ diye sorduğunu hatırlatan Baykal, “Temiz eller başlayınca; sen savcı mı olursun, başka bir şey mi olursun bilemem. Kendisi çete, mafya ile uğraşıyormuş, biz de karşı çıkıp avukatlık yapıyor muşuz. Evet, mazlumların, mağdurların insan hakları ihlal edilenlerin avukatıyız. Herkesin avukatı oluruz. Senin de gün oldu hukukunu savunduk. Milletvekili, Baş bakan olamıyordun. Sana, milletvekili, Başbakanlık olma hakkını, hukukunu CHP Genel Başkanı Deniz Baykal savundu. O zaman bizim avukatlığımızdan şikayet etmiyordun” dedi.

YÜZDE 2 ZAM YETMEDİ Mİ?

Baykal, emeklilere yapılan yüzde 2 zammı da eleştirerek, Narlıdereli emeklilere sordu, “Yetmedi mi. Bakın emekliler en mağdurlar. Emekliler bu toplumun belkemiğidir. Aldıkları 500-600 YTL ile işsiz çocuklarının ailesine katkı yapıyorlar. Emeklilere verilen para toplumun huzurunun güvencesidir. Aldıkları parayla kumar oynayıp, har vurup harman savurmuyorlar. Kimi kira, borç ödüyor, kimi çocuklarının, torunlarına harcıyor. İnşallah her şey düzelecek. Artık, devletin kurumlarını birbiriyle çatıştırmayacak, yargısını, askerine, Danıştayı'na Sayıştay'ına sahip çıkacak, biraraya getirecek, çatıştırmayacak iktidara ihtiyaç var. İşçi, çiftçi, memur esnafın hakkına sahip çıkacak, toprak, maden, şeref, onur, din, imana, istismar etmek isteyenlere; Alevi Sünni, Türk, Arap, Kürt ayrımı yapmak isteyenlere ‘Dur’ diyecek. Hepimiz kardeşiz, biriz, diyecek. Devlete, Anayasa'ya, Peygamber'e, dinimize, Atatürk'e birlikte sahip çıkacak. Türkiye'yi kaynaştıracak bir iktidar artık Türkiye'nin tercihi değil mecburiyeti olmaya başladı. Siz istersiniz bunu yaparsınız. Türkiye'nin önünü açar. Gelin elele verelim. Birbirine ters düşmüş oyudu, buydu diye tartışmız insanlar elele verelim. Anap, DP, MHP'li; hepsine saygım var. Ama artık gün ayrışma günü değil elele verme günüdür. Gün birleşme günüdür. Rahat zamanlar da ayrışırız, tartışırız” dedi.

YURT SEFERBERLİĞİ!

Baykal, Narlıdere Belediye Başkanı Abdül Batur ve diğer CHP'li belediye başkanlarından ilçelerine öğrenci yurdu yapmalarını istedi. Baykal, “Üniveriste okuyan öğrencilerin yurt ihtiyacını onun bunun eline, avucuna bırakmayalım. Çocuklarımızı Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerini içine sindiremeyen, Anayasa'sı ile açıktan, gizliden kavga etmekte olan çevrelerin eline teslim etmeyelim. Belediyeler, öğrencilerin okudukları sürece sağlıklı güvenli içinde yaşabilecekleri yurtlar sağlamak konusunda kendisini görevli saysın. Kendi olanaklarıyla yapsınlar veya yapılaması sağlasın. Yurtlarımızda, Anayasa'ya inanan, ilkelerine inanan, Atatürk'e inanan çağdaş, cumhuriyetçiler yetişsin” dedi. Televizyon programında bir genç kızın Atatürk'ü sevmediğini, Humeyni'yi sevdiğini, İngiliz işgalinde kendisini daha özgür hissedeceğini açıkladığını hatırlatan Baykal, “Nerede yetişiyor bunlar. Kimler yetiştiyor. Kimler aklına fikrine ruhuna giriyor. Hükümet ne yapıyor. Yoksa böyle yetişsinler diye durumu seyrediyor mu? Böyleyse, iş vatandaşa, Narlıdere Belediye Başkanı Abdül Batur'a, CHP'li belediyelere düşüyor” dedi.

KENT YENİLEME ÖVGÜSÜ

Baykal, gecekondu bölgelerinde Narlıdere'de olduğu gibi CHP'li belediyelerin kent yenileme projelerini övdü. AKP'li belediyelerin rantı yüksek bölgelerden insanları çıkararak, kentin kenarlarında apartman dairelere verdiğini belirten Baykal, “Milletin hakkını dokunmayacaksın. Evinin, çilesini çekmiş, yolsuz, susuz günler geçirmiş. Her türlü baskıya direnmiş. Polis, jandarma, yıkım kararlarına karşı ayakta kalmış insanlara ‘Çık oradan’ denmez. Niye çıksın. Hakkını ver” dedi. Baykal, sosyal demokrat belediyecilerin kent yenileme projelerini yaparken, orada yaşayanları mağdur etmeyeceğini, milletin hakkına göz dikmeyeceğini söyledi.

KORUMA ARTTI

ABD'nin İstanbul Başkonsolosluğu önünde gerçekleşen saldırının ardından İzmir ziyareti süren Deniz Baykal'a uygulanan koruma önlemleri de arttırıldı. Daha önceki ziyaretlerde görülmeyen tedbirler alındı. Baykal'ı Emniyet Müdürlüğü'nün Özel Harekat Timleri, Terörle Mücadele ekipleri, takım elbiseli otomatik silahlı polisler yakından korudu.

GÜZELBAHÇE'DE SELAMLARA

Deniz Baykal daha sonra Güzelbahçe halkını selamladı. Baykal ve beraberindekiler ardından Seferihisar'a geçti. Baykal Belediye Meydanı'ndaki bir çay bahçesinde vatandaşlarla sohbet etti. Baykal çay bahçesine oturduktan sonra bir süredir CHP'ye geçmesi gündemde olan Anavatan'lı Belediye Başkanı Hamit Nişancı’yı vatandaşlara işaret ederek “Hamit Bey’le konuşun artık ne olacaksa olsun. Bitirin şu işi” dedi.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Narlıdere Belediyesi hizmet binasının açılışının ardından, Güzelbahçe’de halkı selamladı. Buradan karayolu ile Seferihisar’a geçen CHP Genel Başkanı Deniz Baykal bir çay bahçesinde bir süre vatandaşlarla sohbet etti. Basın mensuplarının ve televizyon kameralarının oturduğu masanın önünü kaplaması üzerine “Türkiye zor günlerden geçiyor. Ben buraya vatandaşlarla sohbet etmeye geldim. Bir sorunuz varsa onu uygun bir yerde cevaplayayım” dedi. Basın mensuplarının aradan çekilmesinin ardından vatandaşlara hitaben konuşan Baykal, Türkiye’nin mayasının, temellerinin sağlam olduğunu ifade ederek, “Atatürk en güzelini yapmış, herkesi birleştirmeyi başarmış. Türkiye’yi oluşturan vatandaşların etnik kökenine, diline, dinine ırkına bakmamış devlet herkesin temsilcisidir demiş. Irak’a bakın onların Atatürk’ü yoktu araya nifak tohumları serptiler, Sünnisi, Kürtü, Türkmen’i dediler 1 milyon Iraklı katledildi. Aradaki tek fark Mustafa Kemal Atatürk farkı” dedi.

Ülkeyi yönetenlerin Türkiye’nin bu özelliğini sahiplenmediklerini, ülkenin birlik ve beraberliğe her zamankinden daha çok ihtiyacı olduğunu söyleyen CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, “Ülkeye Taliban İslamiyeti’ni getirmeye çalışıyorlar. Bakın İstanbul’da bir saldırı oldu altından neler çıktı. Bunları sona erdirmek sizin elinizde. Sorun iktidar kavgası değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin, Atatürk’ün koyduğu temellerini sürdürüp sürdürmeyeceği. Onun için siz Hamit Bey’le konuşun artık ne olacaksa olsun. Biz başkanı çok seviyoruz kendi aranızda konuşun halledin” diye konuştu. Baykal ardından vatandaşların sevinç gösterileri arasında karayolu ile Urla İlçesi’ne geldi.

Güncellenme Tarihi : 15.5.2016 07:58

İLGİLİ HABERLER