ALİ ULURASBA
ANKARA - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, TBMM'nin kuruluşunun 83. yılı dolayısıyla yapılan Genel Kurul özel oturumunda bir konuşma yaptı.
"Bizim devletimizin temelinde resmiyet değil, sivil toplum vardır" diyen Baykal, "Bugün Milli Egemenlik Bayramı'dır. Ne demektir milli egemenlik? Egemenlik saltanat olmayacak, hilafette olmayacak, dinde, mezhepte olmayacak, millette olacak. Kimdir millet? Millet, milli sınırlar içinde yaşayan bütün insanlarımızdır. Hepsi beraberdir. Hiçbirisi diğerinden olmayacak şekilde, hiçbirisi diğerinden üstün olmayacak şekilde, hepsi aynı hak, aynı hukuk, aynı eşitlik içinde egemenliğin bir parçasıdır" dedi.
Egemenliğin millete ait olduğunu vurgulayan Baykal, "Ulusal egemenlik dediğimiz zaman egemenlik milletin olacaktır. Teokrasiden egemenliği aldığımız zaman, devletle dinin etki alanlarını birbirinden ayırma ve her ikisine de sayfı göstermek durumundasınız, her ikisinin de hakkını vermek durumundasınız. Batı, bu gelişmeyi yüzyıllar önce çok kanlı süreçlerle yaşadı. Ama biz, bu kadar köklü bir değişmeyi cumhuriyet noktasından başlattık. Oturtmaya çalışıyoruz. Hala oturtamadık. Ama doğrunun ne olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz ve er geç bu kaçınılmaz bir biçimde bir yaşam tarzı olarak bütün ülkemize kendisini kabul ettirecektir" ifadelerini kullandı.
Cumhuriyetin azaltılarak demokrasinin çoğaltılamayacağını kaydeden Baykal, "Demokrasinin öngördüğü, var saydığı yurttaş, kendisini, bir aşiretin, bir kabilenin, bir cemaatin, bir inanç grubunun, bir inanç alt kimliğinin, bir etnik alt kimliğin parçası sayma tutsaklığını aşmış olan insandır. Aşarsa, o demokrasinin öngördüğü yurttaş haline gelir, aşmamışsa, onunla demokrasi olanağı yoktur" diye konuştu.
Türkiye'nin bugün bazı sorunları bulunduğunu kaydeden Baykal, konuşmasına şöyle devam etti:
"Her şeye rağmen Türkiye, aklın, sevginin ve hoşgörünün egemen olduğu bir ülke olacaktır. Kadınların, erkeklerin, her inançtan, her kökenden insanların eşit ve özgür olduğu, toprakları sulanan, madenleri işletilen, bereketi kardeşçe paylaşılan bir ülke. Din istismarcılığının, ayrımcılığın, kapkaççılığın ve köşe dönmeciliğin kol gezmediği, bilimin, teknolojinin, sanatın, kültürün, emeğin ve üretimin çiçek açtığı bir ülke. 23 Nisan bu umudun adıdır, çocuk da bu umudun köprüsüdür."
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:51
