Gündem
  • 8.1.2003 17:26

BAYKAL HÜKÜMETE YÜKLENDİ

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Türkiye'de üretim artışını öngörmeyen bir tarım politikasının kabul edilemeyeceğini, doğrudan gelir desteğinin de üretim artışını sağlayamayacağını söyledi. TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası tarafından, ''Tarım Haftası'' etkinlikleri kapsamında düzenlenen ''AB Genişleme Sürecinde Türkiye-Tarımsal ve Kırsal Politikalar'' konulu sempozyumun öğleden sonraki oturumunun açılışında konuşan Baykal, fındık alım fiyatının artırılmasının da tarım politikası olarak nitelendirilemeyeceğini belirtti. Türkiye-AB ilişkilerinin kritik bir noktada olduğuna dikkati çeken Baykal, tarım sektöründeki sorunların da AB referans alınarak değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Kopenhag Zirvesi'nde, AB üyelik müzakerelerinin başlaması konusunu değerlendirmek üzere Türkiye'ye 2004 yılı sonun için tarih verildiğini hatırlatan Baykal, Kopenhag siyasi kriterlerini gereğinin üzerinde yerine getiren Türkiye'yi ek bekleme süresine tabi tutmanın haklı, makul ve kabul edilebilir bir gerekçesinin olamayacağını kaydetti. Türkiye'nin derhal, 2003 yılında üyelik müzakerelerine başlamayı hak ettiğini vurgulayan Baykal, şöyle devam etti: ''Ama uluslararası ilişkilerde hak, her zaman objektif olarak değerlendirilemiyor. Türkiye alıştığı haksızlıklardan birine uğradı. Birçok ülke siyasi kriterleri yerine getirmeden üyelik müzakereliklerine başladı. Türkiye, 15 yıllık bir iç savaş döneminden sonra anadilde eğitim, idamın kaldırılması gibi konularda Anayasa'da önemli değişiklikler yaptı. Bunlar üyelik müzakerelerinin başlamasına yetmedi.'' AB'nin statik bir oluşum olmadığını, hem AB'nin yapısal durumunda, hem de tarım politikalarında önemli değişiklikler olduğunu anlatan Deniz Baykal, ''AB'nin bu niteliği unutulmamalı. AB, 1963'te ilişkiyi başlattığımız AB değil. Tablo sürekli değişiyor. Onlar değişiyor, biz aynı kalıyoruz. O zaman sorunlar üst düzeye çıkıyor'' dedi. ''TÜRKİYE'NİN TARIM POLİTİKASI TERCÜME KOKUYOR'' AB'nin tarım politikasında, üretimi artırma hedefinden, tarımda refahı artırma, sürdürülebilir ve çevreye duyarlı tarım hedefine geçtiğini anlatan Baykal, buna bağlı olarak desteklerin de üretimden bağımsızlaştığını, kalite, verim ve pazarlamaya yöneltildiğini kaydetti. Türkiye'de uygulanmakta olan doğrudan gelir desteğinin de üretimden bağımsız olduğunu, ''tercüme koktuğunu'' belirten CHP Genel Başkanı Baykal, ''Bizim izlediğimiz tarım politikası tercüme kokuyor. Doğrudan gelir desteği, tercüme bir tarım desteği. Üretim artışı yerine, çiftçi perişan olmasın, bir miktar destekleyerek çiftçiyi kurtarmaya yönelik bir politika. AB'de üretim fazlası var, bu desteği uyguluyor. Peki biz niye uyguluyoruz...'' diye konuştu. Türkiye'nin tarım alanında reform niteliğinde, üretimi, verimi, kaliteyi artırıcı bir politikaya ihtiyacı olduğunu vurgulayan CHP Genel Başkanı Baykal, şöyle devam etti: ''Türkiye, tarım açısından kendi ayakları üzerine duracak bir dönüşüm yapmalı. Ürün deseni rasyonel hale getirilmeli. Yem bitkileri üretimi, verimlilik, kalite artırılmalı. Ar-ge'ye önem verilmeli. Sera alanları artırılmalı. Pazara üretim yapılmalı. Yıllardır üretileni aynı anlayışla üreterek, tarımda refah artışı sağlanamaz. Üretim fazlası olan fındık, çay üreten ile Hollanda için üretim yapana aynı destek verilemez. üretim, doğru türlerde hızla artırılmalı.'' Türkiye'nin halen tarımda net ithalatçı konumda olduğuna dikkati çeken Baykal, AB'ye girmeden önce üretim artışlarının gerçekleştirilmesi gerektiğini, aksi halde, hedefin ve politikanın AB'ye göre değişeceğini anlattı. ''TARIMA YÖNELİK BAŞTAN SAVMACI YAKLAŞIM VE FINDIK FİYATI" Tarıma yönelik ciddi yatırımların gereği varken, hükümetteki yaklaşımın ve uygulamanın ''fevkalade baştan savmacı olduğunu'' gördüğünü ifade eden Baykal, şunları söyledi: ''Hükümetin tarıma yönelik yaklaşımına bakıyorum. Yapısal değişim hedefliyorlar mı, bu konuda planları var mı diye bakıyorum, bir şey göremiyorum. Bildiğiniz eski söylem aynen devam ediyor. Fındığın fiyatını 2 milyona çıkaracağız aradaki farkı, doğrudan gelir desteğinden vereceğiz arayışları içinde. Fındığa şu kadar vereceğim yarışı mıdır Türkiye'de tarımın politikası. İhracatı, kaliteyi, verimi artırmak için ne yapılıyor. Hani girdi maliyetleri düşürülecekti? Türkiye'nin sorunlarını çözme potansiyelinin olmadığını görüyoruz.'' IRAK'A MÜDAHALE VE TÜRKİYE'NİN KARARI Baykal, sempozyumdan çıkışında, basın mensuplarının, ABD'nin ''Irak'a müdahale halinde Kuzey'den cephe açılmayabileceği'' yönündeki yaklaşımını sorması üzerine de bu konuların henüz netleşmediğini, Türkiye'nin hukuki koşulların oluşmasını beklediğini söyledi. BM silah denetçilerinin bu ay sonuna kadar raporlarını vermesinin öngörüldüğünü hatırlatan Baykal, şöyle devam etti: ABD kararını bu gelişmelere bağlı olarak alacaktır. Türkiye'de öyle. Bu aşamalarda böyle spekülasyonlar yapılır. Bizim açımızdan değerlendirilmesi gereken bir durum söz konusu değil. Türkiye'nin hukuki gelişmeleri ve ülke yararlarını dikkate alarak bu savaş karşısında sıkıntıya düşmemesi için özen gösteriyoruz. Muhalefet partisi olarak biz de bu konuda dikkatli olunması gerektiğini sürekli olarak hükümete iletiyoruz.'' Baykal, Başbakan Gül'ün bazı Ortadoğu ülkelerine yönelik temaslarının hatırlatılması üzerin de ''Yarar var, dolaşsın, konuşmakta yarar var'' dedi. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:06

İLGİLİ HABERLER