DYP LİDERİ AĞAR'DAN HÜKÜMETE VE ERDOĞAN'A ELEŞTİRİ
MUAMMER TAN
ANKARA- DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, Parti genel merkezinde bir basın toplantısı düzenleyerek dış politikadaki son gelişmelere ilişkin açıklamalarda bulundu.
Türkiye açısından Irak konusunun fevkalede önemli olduğuna işaret eden Ağar, Türkiye'nin hiçbir zaman sebepsiz bir şekilde bir savaşa girmediğini, kendisinin ve 70 milyon insanın arzusunun da sorunun savaşsız bir şekilde çözüme kavuşturulması olduğunu bildirdi. Savaşın hiçbir mantıklı gerekçesi olmadığını ancak Türkiye'nin de kendi milli menfaatlerini de sonuna kadar korumak zorunda olduğunu belirten Ağar, "Çünkü bu işin bugünü, yarını ve öbür günleri vardır" dedi. Ağar, dış politikada geçmiş hükümetlerde görülen zaafiyetin bu hükümette de ortaya çıktığını, bu çerçevede hükümetin bir Irak politikası olmadığını gibi, ABD ile ilgili ilişkilerin de ne olacağına dair bir politikanın olmadığını savundu. "Yar ve ser arasında gidilip gelinmektedir" ifadesini kullanın Ağar, "Endişemiz odur ki, yardan ve serden de olunabilecek gibi Türkiye için son derece sıkıntılı bir sonuçla karşı karşıya kalabilme ihtimali ağır basmaya başlamıştır. Türkiye'nin temel bakış açısı, kendi milli menfaatlerini korumak olmalıdır" diye konuştu.
Ağar, Irak'ın toprak bütünlüğü ve buradaki statükonun mevcut şekliyle devam etmesinin Türkiye'nin menfaatine olduğunu, ancak Türkiye'nin bölgede aktivetisini her alanda göstermek mecburiyetinde olduğunu belirtti. Ağar, "Türkiye insiyatif alan, belirleyici olan, belirleyici olanlar durumunda olmak var iken, sonradan trenin arka vagonlarına takılan farklı bir vagon olmamalıdır" şeklinde konuştu. Kendisinin ve kamuoyunun konuyla ilgili yeterli ölçüde bilgiye sahip olmadıklarını belirten DYP lideri Ağar, bu konuda hükümete yapmış olduğunu çağrıya rağmen bir gelişme olmadığını ifade etti. "Çünkü bunu da doğal karşılaya başladık" diyen Ağar, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çünkü hükümetin politikasının ortada olmadığı görülmektedir. Burada üç başlı bir politika görülmektedir. Üç dört ağızdan birden farklı görüşler, farklı beyanlar sergilenmesi güvensizliği ortaya çıkarmıştır. Hükümet etme yetkisi geçene kadar bence sabırlı davranma gereği vardır. Parti yönetmekle hükümet yönetmek arasında farklar vardır. Bunların iyi kavran ması, özümsenmesi ona göre davranılması gerekir diye düşünüyoru. Çünkü hükümet yönetiminde temel esas siyasi sorumluluk, hukuki ve cezai sorumluluk bunlar var olmadığı vakit, yetkileriniz elinde yoksa yönetmeye talipseniz olmaz. Devlet yönetiminde böyle bir şey yoktur".
'TÜZMEN'İN IRAK ZİYARETİ ZAMANSIZ VE GEREKSİZ'
Bölgede tüm çabalara rağmen kaçınılmaz bir noktaya gelinmesi halinde, ordunun arkasında tek yumruk olunması gerektiğini belirten Ağar, "Ancak diplomasinin bittiği yerde tekrar diploması başlar" sözünü hatırlattı. Erdoğan'ın ABD ziyaretinde bazı taahhütlerde bulunduğuna dair iddialar olduğunu hatırlatan Ağar, "Bunlar doğrumudur? Yapılan görüşmeler kayıt altına alınmıştır. Bunları bilmek kamuoyunun hakkıdır" dedi. Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen'ın kalabalık bir heyetle Irak'ı ziyaret etmesini 'zamansız ve gereksiz' bir ziyaret olarak değerlendiren Ağar, "Irak can derdindeyken, Türkiye mal derdindeymiş gibi bir durum ortaya çıkıyor" ifadesini kullandı. Ağar, Başbakan Gül'ün arap ülkelerine yapmış olduğunu ziyaretinde, 'geçikmiş' yineleyerek, yapılan ziyaretlerin programsız olduğunu ve Türkiye'nin büyüklüğüne 'gölge' düşürdüğünü savundu. Ağar, hükümetin bugüne kadar en olumlu icraatinin, emekliye yaptığı zam olduğunu belirtti. Ağar, 'çok başlı siyasetin' Kıbrıs meselesinde de kendisi gösterdiğini, hükümetin bu konuda da bir 'garabet' içinde olduğunu kaydetti.
Farklı ve çelişkili beyanların dış politikanın yanısıra ekonomiyi de olumsuz etkilediğini bildiren Ağar, "Hükümet erken ihtiyarlamaya başladı. Kendilerini dostça uyarıyoruz. Hükümet muktedir olmaktan geçer. Görüş birlikteliği önemlidir. Güvensizlik ortaya çıkmıştır. Bunu rantiyecin intikamı olarak görmek mümkün değildir" değerlendirmesinde bulundu.
Ağar, milletvekili dokunulmazlığına ilişkin Anayası'nın 80. maddesinin değiştirilmesi ve buna bağlı olarak dokunulmazlık dosyalarının görüşülmesine ilişkin iç tüzük değişikliğiyle ilgili teklifi TBMM'ye sunduğunu bildirdi. Gazetecilerin konuya ilişkin sorusuna Ağar, "Bizim öyle bir korkumuz olsa zaten DYP Genel Başkanlığına talip olmazdık. Daha sonrasında da böyle bir teklif vermezdik. Milletten ve hukuktan korkan hiç kimsenin siyaset yapmaması lazım" karşılığını verdi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Kanadoğlu'nun Erdoğan'nin milletvekili adaylığına ilişkin yaptığı açıklamanın hatırlatılması üzerine Ağar, "Milletin verdiğini esirgenmemelidir. Sayın Erdoğan milletvekili olması ve parti genel başkanı olarak geleneğe uygun olarak Başbakanlık görevini deruhte etmesinden biz memnuniyet duyarız. Ancak bütün bunların hukuka uygun olması doğru olur.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:06