KAYNAK : Haber Vitrini
ANKARA/ Baykal, Abdullah Öcalan gibi topluma büyük acılar yaşatan kişilerin ölene kadar dört duvar arasında hapsedilmesinin en büyük ceza olduğunu söylüyor.
Milliyet’i konuk eden CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın idamından DSP’ye bakış açısına kadar pekçok konuda açıklamalarda bulundu. İşte Baykal’ın mesajlarından bazı başlıklar:
ÖCALAN ÖLENE KADAR ÇEKSİN: İdam artık çağdaş bir ceza olmaktan çıkmıştır. Asıl ceza, suç işleyen insanın ölünceye kadar dört duvar arasında kendi kendisiyle hesaplaşma durumunda bırakılmasıdır. Topluma büyük ızdıraplar yaşatmış insanların cezalarını yaşamlarının sonuna kadar çekmesi gerektiğine inanıyoruz. 15 yıldır kimseyi asmamışız. Türkiye durumunu izah edebilir.
‘TEK KURUŞ HARCANMAZ’
KÜRTÇE KAMUSAL GÖREV DEĞİL: Türkiye ırk devleti değildir. Kafatası ve kan devleti değildir. Türkiye bir siyasi bilinç devletidir. Bu demek değildir ki, Türk toplumunu oluşturan çeşitli alt kümelerin ana dili, etnik kimlikleri olamaz. Bu bir sosyolojik gerçektir. İnsan hakları çerçevesinde herkesin kendi ana dilini öğrenme ve öğretme hakkı vardır. Ancak devletin parası bu amaçla harcanmaz. Devletin maaşlı personelinin bir tek kuruşunun Türkçe dışında bir dil için harcanması uygun değildir. ‘Demokrasi ancak böyle yeşerir, herkes dilini konuşsun, hem Kürtçe, hem Çerkezce öğreteyim.’ Böyle bir şey yok.
‘MERKEZ ANKARA’DIR’
AB YOLU ANKARA’DAN GEÇER: Türkiye’nin merkezi Ankara’dır ve Türkiye Cumhuriyeti’nin resmi dili Türkçe’dir, eğitim dili de Türkçe’dir. Bunda en ufak bir tereddüt yoktur. Türkiye uluslaşma süreci içinde olan bir devlettir. Bunlar yanlış sözler. Türkiye başkentiyle temsil edilir. Başkentin içinde Edirne’si de vardır, Diyarbakır’ı da vardır. Ankara dışında bir temsiliyet aramak kesinlikle kabul edilemez. Bu kimseye de iltifat sayılmaz. Bütün yollar Ankara’dan geçer, geçecektir.
‘BARAJ KALKMAMALI’
HADEP’E SOĞUK: Barajın kalkmasını istemiyorum. Biz alt kimliklerin, alt kültürlerin doğrudan parlamentoya yansımasına imkan verecek bir uygulama içine girersek, uluslaşma sürecine tam ulaşamamış Türkiye’ye zarar veririz. Baraj inmemeli, barajı etkisiz kılmak için öngörülen seçim ittifakı da doğru değil.
REFAHYOL HATIRLATMASI: AKP ile bir araya gelebiliriz diye bir şey söylemedim. Biz tek başına iktidar için seçime gidiyoruz. Bir koalisyon partneri ifade etmek, seçmediği partneri ifade etmektir. Bakın, bir süre önce ta nerelerden geldik, çok akışkan bir zemin. İş ciddiye binince insanlar daha sorumlu davranıyor. Ben seçmenin sağduyusuna güveniyorum.
(Milliyet)
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 15:30