ZAFER ÇAKMAK
ANKARA - CHP Glenel Başkanı Deniz Baykal, Devlet Konuk Evi'nde tesettür defilesi düzenlenmesi ile ilgili tartışmaları değerlendirerek, özellikle hükümetin Türkiye'de bir tedirginlik ortamı oluşturmamak için çok büyük özen göstermesi gerektiğini vurguladı.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Ankara Ticaret Odası Mayıs ayı olağan toplantısının ardından, gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Baykal, 3 Haziran'da TBMM Başkanı Bülent Arınç'ın eşi Münevver Arınç'ın himayesinde Devlet Konukevi'nde gerçekleştirilmesi planlanan tesettür defilesi ile ilgili bir soru üzerine, bu konuların etrafında bir tartışma olmasını uygun görmediğini söyledi. Türkiye'de artık herkesin güvensizlik duygusunu aşmaya ihtiyaç bulunduğuna işaret eden Baykal, ''Birbirimize deger vermeye, saygı göstermeye ihtiyaç var. Birbirimizi ortak değerlerimizin dışında davranışları destekler bir konumda görmeye tahammülümüz yok. Türkiye'nin bir uzlaşma ortamını bir an önce kurması lazım. Bu konuda çok geç kaldığımız açık. Bir süredir yaşadığımız olaylar hepimizi üzüyor. Buna bende bir katkı yapmak istemiyorum ama herkesi de bu konuda duyarlı dikkatli olmaya çağırıyorum. Özellikle hükümet Türkiye'de bir tedirginlik ortamı oluşturmamak için çok büyük özen göstermek zorundadır'' diye konuştu. Baykal, TBMM'de gerçekleştirilen AB gündemli toplantıdan neden ayrıldığının sorulması üzerine ise, ATO'ya çok önceden verilmiş bir sözü bulunduğunu belirterek, partili arkadaşlarının toplantıda hazır bulunduğunu ifade etti. Baykal, yetişebilmesi halinde toplantının bundan sonraki bölümüne katılacağını söyledi.
Baykal, AB bakımından yararlı diye aslında gerekli olmayan düzenlemelerlin paketlerin içine yerleştirilmemesi gerektiğini ifade ederek, ''AB ile ilişkileri nerede biteceği belli olmayan numaralarla belirlenmiş paketlere bağlayamayız'' dedi. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Ankara Ticaret Odası'nın (ATO) Mayıs ayı olağan toplantısına konuk oldu. Toplantıya TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve ATO Meclis üyeleri de katıldı. Toplantıda bir konuşma yapan CHP lideri Baykal, devlet kurumları arasında uyumlu, makul, doğru ilişkilerin kalıcı bir biçimde oturtulması gerektiğini vurguladı. Bu konuda bir rahatsızlığın ortaya çıkmaya başladığını gördüklerini ifade eden Baykal, bunun derhal aşılması gerektiğini, devlet kurumlarının birbiriyle çatıştığı bir dönemde ekonomik sorunların çözülemeyeceğine işaret etti. Baykal, ekonomik sorunları çözmenin ön koşulunun siyasi güven ve istikrar ortamını oluşturmak olduğunu, bunu gerçekleştirmesi gerekenin de iktidar olduğunu dile getirdi. Türkiye'de uzun süreden beri ilk kez Parlamento'nun Avrupa Birliği konusunda tam bir anlayış birliği içinde olduğunu ifade eden Baykal, bunun sevindirici bir tablo olduğunu söyledi.
Türkiye'nin AB ile üyelik müzakerelerini başlatmak için sürdürdüğü çabanın sonuna gelindiğine inandığını kaydeden Baykal, 2004 yılı sonunda Türkiye'nin üyelik müzakerelerinin başlatılacağı yönünde AB tarafından verilen taahhüdün yerine getirilmesini beklediklerini belirtti. AB konusunun iç siyasete alet edilmemesi gerektiğini vurgulayan Baykal, bu aşamada en büyük tehlikenin bu olduğunu savundu. Bu kadar cazip bir konunun iç siyasete alet edilmemesinin güç olduğunu, bunu kullanmak isteyenler olabileceğini ifade eden Baykal, ''Bunları frenlemeliyiz. Bu bir milli sorun olarak görülmelidir. Hiçkimse kimsenin aleyhine, kendi lehine bu konuyu kullanıyor gibi bir izlenim vermeye yönelmemelidir'' diye konuştu. Artık bu konunun çok fazla konuşulmaması ve ne yapılması gerekiyorsa onun yapılması gerektiğine dikkat çeken Baykal, geçmişte bu konunun iç politikaya alet edildiğini ancak o tartışmaların kimseye fayda getirmediğini hatırlattı.
AB konusuna yaklaşılırken hiçkimsenin kendi özel amaçlarını AB kılıfı içinde gerçekleştirme gayreti içine girmemesi gerektiğini de söyleyen Baykal şöyle konuştu: ''Türkiye'nin AB içinde yer alması için gereken neyse sadece onları bu çerçeve içinde ortaya koyup gereğini yerine getirmeliyiz. 'AB bakımından yararlıdır' diye aslında gerekli olmayan düzenlemeleri paketlerin içine yerleştirmeye kalkmamalıyız. İç politika bakımından 'böyle dersek amacımıza daha kolay ulaşırız' düşüncesiyle bir girişim yapmamalıyız. Artık AB ile ilişkileri, ne zaman nerede biteceği belli olmayan, numaralarla nitelendirdiğimiz paketlere bağlamamalıyız. Şimdi altıncısı geliyor, onu konuşacağız. Altıncısını konuşmak demek yedincisi gelecek demektir. Yedincisini konuşursanız sekizincisi gelecek demektir''.
Türkiye'nin AB ile ilişkiler açısından üzerine düşenleri esas itibariyle yerine getirdiğini, bundan sonra uygulamaya geçilmesi gerektiğini kaydeden Baykal, yeni paketlerin ortaya getirilmesinin, Türkiye'nin ev ödevlerinin ne zaman biteceğinin belli olmadığı, müphem bir tablonun ortaya çıkmasına neden olacağını savundu. Baykal, iktidarın sorunları çözmesinin kendilerini rahatsız etmeyeceğini vurgulayarak, ''Türkiye için iyi olan CHP için de iyidir. İktidarın sorunları çözmesi için her türlü desteği veririz. Eğer onlar çözemezse bir geliriz, biz çözeriz'' şeklinde konuştu.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 20:04