ANAVATAN''ın 20 milletvekili barajını aşarak grup kuracak sayıya ulaşmasında oluşan yapı, yeni bir tartışmayı gündeme getirdi. Yeni Şafak yazarı Fehmi Koru, ''''Hayat öpücüğü''''nün CHP''den geldiği görüşünde:
ANAP''a hayat öpücüğü
Anavatan Partisi gerekli 20 milletvekili şartını tamamlayarak Meclis''te grup kurmayı başardı. Bu başarı, ANAP''a, Meclis yönetiminde ve komisyonlarda temsil hakkı getirecek... Görüşmelerde ANAP grubu adına konuşma yapılabilecek... Meclis''in ana binasında ANAP''a da yer ayrılacak... Bundan böyle, ANAP adını ve lideri Erkan Mumcu''nun görüşlerini daha sık duyacağız.
Grubu oluşturan milletvekillerinin nitelikleri, ANAP''ı, bugüne kadar ''olağan'' dönemlerde pek rastlanmayan bir görüntüye büründürüyor: Tek bir kaynaktan veya bir-iki partiden gelmiyor ANAP milletvekilleri; solun ve sağın her renginden, AKP ve RP''den olduğu kadar DSP ve CHP kökeninden de politikacıları içinde barındırıyor. Benzer partiler geçmişte ''geçici'' bir amaca hizmet etmek üzere kurulurdu; şimdi öyle bir amacı hak eden bir ortam yok, ama ANAP onların ''toplama parti'' görüntüsünü üzerinde taşıyor. ANAP, bu yüzden, 28 Şubat sürecinin Demokrat Türkiye Partisi gibi partilerden farklı olduğunu ispat için daha fazla gayret göstermek zorunda kalacak.
Milletvekili kompozisyonuna bakıldığında, yalnızca çok renklilik değil ilk göze çarpan, ''partili olma ruhu'' diye bir şey varsa, ki politikada kalıcılığı o ruh sağlıyor, grup üyelerinde o ruhun işareti görülmüyor. Seçildiği partinin il teşkilâtına, ya da aynı ilin öteki milletvekillerine kızan veya liderin tavrını benimsemeyen ve bu sebeple istifa eden milletvekilleri var içlerinde; onların ANAP öncesi bir başka durağı daha olduğunu hatırlıyoruz. Oradan da yönetimde kendilerine yer verilmediği için ayrılmıştı o milletvekilleri...
Dönem arası transferlerle varlığını pekiştiren partilerin aynı güç ve istikrarla bir sonraki dönemi yakaladığı bugüne kadar pek görülmedi. Oradan buradan toplanan milletvekillerini aynı çatı altında buluşturmak mümkün olabiliyor da, değişik eğilim ve çıkarları temsil eden politikacıları uzun süreli birarada tutmak hiç kolay değil. Dahası, ''çatı'' görevini üstlenen partinin geçmişi de kalıcılık üzerinde etkili olacaktır. Defalarca iktidara gelmeyi başarmış bir parti ANAP, ancak son seçimde oyu yüzde 5 oranında kalmıştı. Transfer yoluyla grup kurması, seçim başarısızlığına yol açan negatif imajı pozitife çevirmeye mi yarar dersiniz?
Bir de kuruluş aşamasında yapılan ciddi bir hatası var ANAP''ın: Bulundukları partilerden (çoğu CHP''den) istifa ederek ANAP saflarına son geçen milletvekillerini harekete geçiren güdünün ne olduğu meçhul. Geçmişte kopanların kendilerini Meclis''e sokan partilerden neden koptuklarını az buçuk biliyoruz; peki de son gelenler CHP''den neden ayrıldılar? Transfer edilen milletvekillerine önceki partilerinden neden ayrıldıklarını açıklama fırsatı tanımadan grubunu kurması ANAP''ın başını ağrıtacaktır... CHP lideri Deniz Baykal''ın aleyhte açıklamalarına rağmen, kamuoyu, o CHP''lilerin ANAP''a ''muvazaalı'' olarak ödünç verildiğini düşünecek veya başka motifler akla gelecektir de ondan...
Bir büyük hata da, ANAP lideri Erkan Mumcu''nun partisini Meclis''te grup sahibi olmaya yönlendirdiği süreçte politik çizgisini belirlemede fazla gayretli görünmemesi... Bugünkü ANAP''ın geçmişin sandığa gömülmüş ANAP felsefesinden veya mevcut partilerden hangi alanlarda farklı olduğunu bilenimiz var mı? Grup kuracak sayıya ulaşan milletvekillerini dört başı mâmur bir programın etrafında buluşturabilseydi, bu bile, ''''Mumcu''nun ANAP''ı'''' görüntüsünü sağlamaya yeteceği için partinin geleceğini olumlu etkileyebilirdi.
Türkiye''de siyasî partilerin hayat öpücüğü ile de uzatılamayan kısa süreli ömürleri oluyor. Bunun tek istisnası CHP, ama onun da ne kadar eskinin CHP''si olduğu tartışılabilir; varlığını ismi ve cismiyle sürdürmesi biraz da nostaljik sebeplere bağlı CHP''nin. Buna karşılık, doğal ömrünü tamamlayarak devre dışı kalmış partileri canlandırmak için yapılan girişimlerin hiçbiri başarılı olamadı bugüne kadar... ANAP bir sonraki seçime diri girebilirse, bu durum, siyasî hayatımızda bir ilk teşkil edecek.
Türkiye önümüzdeki günlerde çok hassas bir dönemden geçecek, bu biliniyor; umarız, ANAP, o dönemde demokrasiden yana ve olumlu bir rol oynamayı üstlenir.
Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 10:53
