Gündem
  • 16.10.2005 15:32

MUMCU, AKP VE CHP''YE FENA VURDU

ANAP Genel Başkanı Erkan Mumcu, hem CHP hem AKP’ye yüklenirken, CHP’nin muhafazakar bir parti olduğunu ve geçmişte de kendi yaptığı siyasetin sağında kaldığını söyledi. Mumcu, ''''Hele CHP’nin bu Atatürk’ün partisi söylemi üzerinden, kendisini kutsallaştırma çabası var ki hakikatten gülüyorum'''' dedi. ANAP’ın yolsuzluklara karıştığını ve cezalandırıldığını da ifade eden Mumcu, şimdi aynı yanlışlıkları Başbakan Recep Erdoğan’ın da yaptığı görüşünü savundu. ANAP Genel Başkanı Erkan Mumcu, CNN Türk’de yayınlanan Ankara Kulisi adlı programda, hem partisinin geçmişinin özeleştirisini yaparken, hem de CHP ve AKP’yi ağır bir dille eleştirdi. Mumcu, partisine CHP ve AKP’den gelen milletvekillerini savunurken, ''''Milletvekilleri neden parti değiştiriyor?'''' sorusunu, ''''Çünkü partiler yer değiştiriyor. Millet tercih değiştiriyor'''' diye yanıtladı. Türkiye’de hep partilerin başka partilerin değişmesi sonucu kurulduğunu ve sonra liderlerin bu partilere hegemanya düzenini getirdiğini söyleyen Mumcu, sonra da partilerin liderlerin ve yakın çevresinin oyuncağına dünüştüğünü ifade etti. Mumcu, siyasetçilerin de ya dönem sonuna kadar oturup bunu sineye çekmesi, ya da buna karşı çıkması gerektiğini belirterek, ''''CHP’de bir iktidar partisidir, bir muhalefet iktidarı'''' dedi. Mumcu, AKP ve CHP’den gelen milletvekilerinin apaçık ve soylu bir muhalefet için ANAP’a geldiklerini iddia etti. Mumcu, bazı milletvekillerinin DYP’ye gittikleri, ancak orada kendilerine Merkez Karar Kurulu’nda yer verilmediği için istifa ettiklerinin anımsatılması üzerine, ''''Parlamento dışında kalan bir partide, o milletvekilinin o partinin idari kurulunda olmasından başka doğal bir şey yok. Onların hakkıdır. Orada yaşanan şey gücün tartışmasıdır. Orada neyin yerine neyin, kimin yerine kimin tartışmasıdır. Güven önemli birşeydir'''' diye konuştu. ''''CHP BENİM SAĞIMDA KALDI'''' Mumcu, ''''CHP’yi yeterince solcu bulmadığını söyleyen milletvekilleri ile AKP’yi yeterince muhafazakar bulmadığını söyleyen insanların da ANAP’a katıldıklarının'''' ve daha önce DTP’ye katılan milletvekillerinin yaptığı pazarlıklarının daha sonra mahkemelere de yansıdığının anımsatılması üzerine şöyle dedi: ''''ANAP’ın aradığı şey çeşitliliğin tam kendisi. CHP’yi yeterince solcu bulmamak, evet ben de bulmuyorum. Sadece bugün değil. Kendi siyasi geçmişimde CHP benim çok sağımda kaldı. CHP muhufazakar bir partidir. CHP tutucu bir parti. Haklı yapıyorlar ve doğru tercih yapıyorlar. Burada şaşılacak hiçbir şey yok, bunda uyumlu olmayan birşey yok. Esas mesele kimse fikir felan değiştirmiş değil. Herkes aradığı çözüm için, 35-40 yaşından sonra büyük bir başkalaşım yaşamaz ancak aradığı çözümü mümkün kılacak araçları değiştirebilir. Siyasi partilerde esas olarak toplumun aradığı çözümleri gerçekleştiren araçlardır.'''' Erkan Mumcu, şöyle devam etti: ''''CHP’NİN ATATÜRK’ÜN PARTİSİ DENİLMESİNE GÜLÜYORUM'''' ''''Hele CHP’nin bu Atatürk’ün partisi söylemi üzerinden, kendisini kutsallaştırma çabası var ki hakikatten gülüyorum. Atatürk’e ait olan şey Cumhuriyet. Atatürk’e ait olan şey demokrasi. Cumhuriyet ve demokrasinin içinde varolan bütün siyasi partiler de Atatürk’ün partisidir. Kimse kendine imtiyaz felan ayırmaya çalışmasın. Birileri de kendilerini ’Alah’ın partisi’ olarak sunuyorlar geçmişte. Bence ikisinin arasında hiç bir fark yok. Kendisine bir kutsamayı atfetmek, önemi atfetme meselesi dışında bir şey yok. Siyasi partiler araçlardır. Ve halkın işine yaradıkları müddetçe değerlidirler. Esas olan vatandaşla seçimlerde yapılan sözleşmenin yenilenmesidir.'''' ''''CHP MİLLETİN AVUKATLIĞINI YAPMIYOR'''' Mumcu, bu çerçevede devletin avukatlığını yapan partilerin ve milletin avukatlığını yapan partilerin olduğunu ve CHP’nin hiçbir zaman milletin avukatlığını yapmadığını, devletin avukatlığını yaptığını da söyledi. Mumcu, AKP’nin de milletin avukatlığını yapmak için iktidara geldiğini ancak devletin avukatlığını yaparak, çürümüş, kokuşmuş yerine oturduğunu belirtti. ''''AYNI MÜTEAHHİTLER BU SEFER ERDOĞAN’IN ETRAFINDA'''' Mumcu, ANAP iktidardayken neyi reddettip istifa ettiyse, bakanlıktan ayrıldıysa bugün de aynı şeylere itiraz ettiğini belirterek, ''''Dünkü iktidar çevresinde biriken ağırlıklı müteahhitlerden oluşan lobi Türkiye’ye hangi yanlışları yaptırıyorsa, bugün aynı şahıslar isim isim, firma firma aynı şahıslar bugün yeni Başbakanın etrafında örgütlenmişler aynı şeyleri yaptırıyorlar. Sadece aynı şeyleri yaptırmıyorlar daha ilerisini yaptırıyorlar. Çünkü daha önce ANAP koalisyonun bir parçasıydı herşeyi yapmaya mukTedir değildi ama şimdi çok daha ileri şeyleri yaptırıyorlar. Bütün bunlara itiraz etmek siyasetçinin hakkıdır'''' dedi. ANAP’ın Türkiye’nin istediği çözümleri ortaya koyacağını ve ANAP’ta bu birikimin olduğunu söyleyen Mumcu, geçmişte de ANAP’ın bunu ortaya koyduğunu söyledi. Mumcu, ''''Devlet ve millet düşman mıdır?'''' şeklindeki bir soru üzerine, kendisinin millet adına iktidara gelip de devleti soyanlara karşı olduğunu, bugüne kadar da hem soyanlarIN hem soyduranların karşısında durduğunu kaydetti. ''''ANAP TOPLUMUN CEZALANDIRDIĞI BİR PARTİ'''' ANAP’ın da 90’lı yıllarda yolsuzluk tartışmalarının tam göbeğinde olduğunu söylendiğini ve bunun da doğru olduğunu belirten Mumcu, şöyle devam etti: ''''Bu olumsuzluklardan sorumlu olduğu doğru mudur doğrudur. Vatandaşa bunun hesabı verilmiş midir? Verilmiştir. Cezası çekilmiş midir? Çekilmiştir. ANAP toplumun cezalandırdığı bir partidir ve bu cezalandırmayı da haketmiştir. Ancak bunu bugün söylüyor olsaydım bir değeri olmazdı. Bütün Türkiye şahittir, ben sözü bugün söylemiyorum. Ben söylenmesi gereken zamanda, Türkiye’nin başına gelen kötü işler gelmeden önce söyledim. Mevcut iktidar sahipleriyle de çatışma içinde oldum. Şahsi bir ikbal çatışmam olmadı. Dizimi kırıp oturmadım.'''' ''''ERKEN SEÇİM KONJONKTÜRE BAĞLI'''' ANAP Genel Başkanı Mumcu, bir erken seçim ihtimaline ilişkin sorular üzerine de, ''''Mevcut parlamento imkanları içerisinde bu konuda söz söyleyecek olan iktidar partisidir. Ancak iktidar partisinin buna karar verecek iradesi, direnecek gücü yok. Masumiyetini yitirdi. Konjonktür karar verecek. Biz Türkiye için doğruların yapılmasını istiyoruz'''' dedi. Mumcu, parti olarak iktidarı ne olursa olsun yıpratma gibi bir hedeflerinin olmadığını, iktidarın elindeki imkanları türkiye için en iyi şekilde kullanması için yardımcı olmaya çalışacaklarını ifade etti. BAŞKANLIK VEYA YARIBAŞKANLIK İSTEDİ Mumcu, Türkiye’de yasama ile yürütmenin arasındaki mesafenin birbirinden ayrılmasının olmazsa olmaz bir kural olduğunu belirterek, yolsuzlukların, hortumların, israfın, politik popülizmin yarattığı verimsizliğin tamamının nedeninin yürütmeyi denetleyen bir yasamadan yoksun olunmasından kaynaklandığını vurguladı. Mumcu, dünyanın hiçbir demokrasisinde yasamayı denetleyen bir yürütmeden söz edilemeyeceğini ancak Türkiye’nin sisteminin böyle olduğunu söyledi. Mumcu, bundan kurtulmak için Türkiye’nin başkanlık veya yarı başkanlık sistemine geçmesi gerektiği görüşünü savundu. Mumcu, başkanlık veya yarı başkanlık sisteminin, kamu organizasyonunun verimliğine göre seçileceğini ve Türkiye’nin bu tercihini kısa sürede yapması gerektiğini vurguladı. ''''BAŞBAKAN SUÇ İKRARINDA BULUNDU'''' Mumcu, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın muhalefeti ''''sermaye ırkçılığı'''' ile suçladığını da belirterek, Erdoğan’ın tavrının ''''suç işleyen çocuk tavrı'''' olduğunu söyledi. Mumcu, Galataport projesinin de kendi projesi olduğunu ve bu projenin İstanbul’a yüzyıllar boyu değer kazandıracak bir proje iken, Başbakan Erdoğan’ın bu projenin değiştirileceğini açıklamakla ''''suç ikrarında'''' bulunduğunu söyledi. Mumcu, Galataport’un Kültür Koruma Varlıkları kapsamında bir proje olduğunu ve değiştirilmesinin yasalara aykırı olduğunu belirterek, değiştirilen projeyle İstanbul’da yapılacak meydanın yerine ticarethane konulduğunu ve bunun da projenin kamu yararını minimize ettiğini kaydetti. Mumcu, ''''Başbakan bunun hesabını verecek. Mesut Yılmaz neden Yüce Divan’da yargılanıyor'''' diye konuştu. Hürriyet Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 10:53

İLGİLİ HABERLER