Gündem
  • 4.3.2008 00:11

ÇİÇEK: 'İSRAİL'İN BU OPERASYONUNU DOĞRU BULMUYORUZ!'

Hükümet Sözcüsü, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, ''Hedef gözetmeksizin bir sindirme, toplu cezalandırma harekatı şeklini alan İsrail'in operasyonunu doğru bulmuyoruz'' dedi.
     Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada, toplantıda dış politikaya ilişkin değerlendirmeler yapıldığını bildirdi.
     Bu çerçevede İsrail'in Gazze'ye yönelik operasyonlarının değerlendirildiğini ifade eden bakan Çiçek, operasyonlarda 100'ün üzerinde Filistinlinin öldüğünü söyledi.
     Gazze'nin, belki de nüfus yoğunluğu açısından dünyadaki yerleşim birimleri içinde en önde gelen yerlerden biri olduğunu kaydeden Çiçek, "Dolayısıyla insanların üst üste yaşadığı yerde, sivil yerleşim yerlerinin bombalanması hiçbir şekilde kabul edilemez. Çünkü böyle bir bombalama söz konusu olduğunda ister istemez masum birçok insanın, genç, kadın, çocuk, hayatını kaybedeceği ortadadır. Dolayısıyla hiç bir gerekçe ile sivil yerleşim yerlerinin bombalanmasını Türkiye olarak kabul etmiyoruz.
     Filistin Ulusal Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas bu olaylar nedeniyle İsrail ile tüm temasların askıya alındığını açıklamıştır. Yani bir süre önce büyük ümitle süren Annapolis süreci de bu nedenle sekteye uğramıştır.
     Bu sabahtan itibaren İsrail kara birliklerinin Gazze'den çekilmesini Türkiye olarak olumlu buluyoruz. Yani bu operasyonlara bundan böyle tamamen son verilmesini bekliyoruz. Şimdi yapılması gereken şey uluslararası camia bakımından, Gazze'deki sivil halka yardım elinin uzatılmasıdır."
     Türkiye olarak bu konuda gerekli adımı attıklarını ve bölgeye 8 TIR'dan oluşan zaruri ihtiyaç malzemelerini içeren yardım konvoyu gönderildiğini belirten Çiçek, bu bağlamda Başbakan Erdoğan'ın, dün ve bugün Abbas ve Olmert ile telefon görüşmeleri yaptığını anımsatarak, ''Dolayısıyla biz Türkiye olarak bu sıkıntının bir evvel çözüme kavuşturulması noktasında elimizden gelen gayreti gösteriyoruz'' şeklinde konuştu.
     Cemil Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısından sonra yaptığı açıklamanın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
     Çiçek, ''Etkin pişmanlığı düzenleyen Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 221. maddesinin kapsamında herhangi bir değişiklik yapılması düşünülüyor mu?'' sorusuna şu yanıtı verdi:
     ''Bugüne kadar TCK'nın 221. maddesinde düzenlenen hususlar, özel yasalarla 8 defa düzenlemiştir.
     Her defasında bu yasanın çıkartılması Türkiye'de bir kısım zorlukları da beraberinde getirmektedir. Çünkü bir tarafta insanlar çocuklarını, yakınlarını kaybetmiştir. Önemli bir kısım insanımız gazi olmuştur, mağdur olmuştur, en hayati organlarını kaybetmiştir. Böylesine çıkartılması zor yasa sebebiyle ikide bir Türkiye'nin bu sıkıntılara girmesi arzu edilmemiştir.
     Örgütlü suçların tümüyle, ister terör örgütü mensupları için, isterse mafya tipi örgütlenmeler için daha etkili bir mücadele yapılabilmesi ve yol yakınken herkesin dönmesine imkan verebilmesi bakımından kapsamlı bir düzenleme getirmiştir 221. madde.
     221. madde, yeteri kadar örgüt tarafından bilinmemektedir, benim kanaatim odur.
     Dolayısıyla ben buradan bu vesileyle bir çağrıda bulunmak istiyorum; çocukları şu veya bu şekilde dağa çıkmış olanlar, örgüt mensubu, bunların aileleri, yakınları çocuklarıyla her halükarda biraz yakından ilgilenmeli, TCK'nın 221. maddesinin kendilerine getirdiği bu imkandan istifade edebilmelidir, etmelidir, çünkü bu önemli bir imkanı da beraberinde getirmektedir. 221. madde, önemli bir imkanı sağlıyor. Bir manada ceza hukuku tedbiri olarak devletin onların önüne koyduğu önemli bir fırsattır.''
     Çiçek, TCK'nın 221. maddesi kapsamında etkin pişmanlıktan yararlanan kaç kişi olduğuna ilişkin bir soru üzerine, Ekim 2007 itibariyle bu tip olayların en çok yaşandığı 8 il açısından 353 kişinin başvuruda bulunduğunu bildirdi.
     Çiçek, terörle mücadelede askeri tedbirlerin yanında siyasi, sosyal, psikolojik olarak yeni bir paket ya da uygulamanın söz konusu olup olmayacağına ilişkin soruyu da "Türkiye, AB süreci ile ilgili olarak geçmişte kendi mevzuatını, AB müktesebatını taramış, uyum anlamında paketler çıkarıyordu. Bunlara uyum paketleri deniliyordu. Uyum paketleri yok artık. Bu paketler olmayınca herkes zannediyor ki artık bu hükümetin AB projesi bitti. Halbuki çıkarılan, TBMM'ye gönderilen yasaların önemli bir kısmı zaten Türkiye'nin taahhüt ettiği müktesebata bakılarak hazırlanıyor" diye yanıtladı.
     ''Bizim teröristi dağdan indirmek adına özel paket açıklamamızı kimse beklemesin. Bu doğru bir şey değildir'' diyen Bakan Çiçek, ''Çünkü aksi halde insanlar şöyle bir kanaate varır; 'bak ben olmasaydım, ben silaha başvurmasaydım, bu tedbirler alınmayacaktı. Bu iyileştirmeler yapılmayacaktı, bu teşvikler verilmeyecekti, bu yollar yapılmayacaktı' gibi... Devlete, millete Hükümet'e haksızlık olur'' şeklinde konuştu.
     Bakan Çiçek, toplantıda TCK'nın 301. maddesinin gündeme alınıp alınmadığı sorusu üzerine de ''Hayır gündeme gelmedi. Soruyu soranlar aynı, cevabı verenler aynı. Sormaya devam ediyorsunuz. Herhalde bu soruyu sormadığınız zaman yevmiyeniz mi kesiliyor, ne oluyor?'' dedi.

Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 13:35

İLGİLİ HABERLER