Gündem
  • 2.3.2006 13:43

ÇİÇEK: KAÇMA OLAYI TÜRKİYE'DE OLSAYDI, ÇOK GÜRÜLTÜ PATIRTI KOPARDI

MUAMMER TAN
ANKARA (İHA) - Adalet Bakanı Cemil Çiçek, terör örgütü üyesi Fehriye Erdal'ın gözlem altında tutulduğu yerden kaçmasıyla ilgili makamlardan tatmin edici bir açıklama beklediklerini ifade ederek, "Türkiye'de cereyan eden olaylarla ilgili, Avrupa'nın nasıl tepkiler koyduğunu gördük. Böyle bir olay bizde vuku bulsaydı, çok daha büyük gürültü patırtı kopardı. Onun için biz şimdi gürültüden patırtıdan ziyade, netice almak istiyoruz" dedi.
Yargıtay Konferans Salonu'nda, Avrupa Birliği ve Adalet Bakanlığı ortaklığında yürütülmekte olan "Türkiye'de Bölge Adliye Mahkemeleri'nin Kurulması Projesi" kapsamında düzenlenen konferansa katılan Adalet Bakanı Çiçek, çıkışta gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Belçika'da terör örgütü üyesi Fehriya Erdal ve 12 kişi hakkında verilen karara ilişkin bir soru üzerine Çiçek, Brugge Ceza Mahkemesi'nin verdiği kararın Türkiye açımızdan önemli bir karar olduğunu, ancak yeterli bulmadıklarını söyledi. Avrupa ülkelerinin, bazı örgütlerin terör örgütü olduğunu kabul etmelerin uzun süren ihmal ve terahi (genişlik) gösterdiklerini belirten Çiçek, PKK'nın da terör örgütü olarak kabul etmelerinin ve bununla ilgili karar almalarının da 20 seneyi aştığını hatırlattı. Bu kararlar geciktikçe, terör eylemlerinin devam ettiğini ve teröristlerin insanların en temel hakkı olan hayat haklarını ellerinden almaya devam ettiğine işaret eden Çiçek, "Onun için dünkü karar, bu anlamda belki bu beklentilerin bir ölçüde karşılayabilecek bir karardır" dedi.
Çiçek, yargılanan kişilerin, Türkiye'de işledikleri suçlardan değil, terör örgütü üyesi olmaktan dolayı muhtelif hapis ve para cezalarına mahkum edildiğini dikkat çekerek, şunları kaydetti:
"Bunlarla ilgili, özellikle ikisiyle ilgili birçok defa ilgili ülkelerden bunların Türkiye'ye iade edilmesi için başvuruda bulunduk. İsmi gündemde olan kişiyle ilgili olarak da en son 15 Şubat günü Belçika makamlarından tekrar iadesini istedik. Bu örgütün lideriyle ilgili de yine AB'nin üyesi ülkelerden iade noktasında taleplerimiz, girişimleriniz oldu. Çıkarılmış kırmızı bültenler var. Ama buna rağmen henüz bunların Türkiye'ye iadesi gerçekleşmedi. Bu da bir gerçeği ortaya koyuyor ki, terörle mücadele konusunda teorik olarak bir işbirliği, bir kararlılık var gibi gözüküyorsa da, eylemler açısından baktığımızda henüz bizim beklentilerimizi karşılayacak somut adımların atılmasında ciddi güçlükler, zorluklar var. İade talepleri zamanında karşılanamıyor. Bu durum, teröre karşı alınan eylemlerin caydırıcılığına olumsuz yönde etki ediyor."
Çiçek, terörün bir insanlık suçu olduğunu ve Türkiye olarak terörün her türlüsüne karşı olduklarını belirterek, ancak bazı ülkelerin radikal terör üzerinde durduklarını, etnik terörün gündemlerinde dahi bulmadığını vurguladı. Özellikle bazı franksiyonların ortaya koyduğu terör eylemlerinin uluslararası toplantılarda Türkiye dışında hiçbir ülke tarafından gündeme getirilmediğini ifade eden Çiçek, "Dün, Belçika'da verilen karar belki bu anlamda üzerinde durulması gereken bir karardır. Çünkü sol franksiyonun üyesidir bunlar. Bu anlamda verilmiş, gelecek açısından umut vadeden bir karar" şeklinde konuştu.

ERDAL'IN "MİT TARAFINDAN KAÇIRILDIĞI" İDDİALARI
Kendilerine dün akşam gelen, ancak Belçika makamlarınca teyit edilmeyen bilgilere göre, Fehriye Erdal'ın gözetim altında tutulduğu yerde bulunamadığını, bunun üzerine Erdal hakkında tutuklama kararı çıkartıldığını anlatan Çiçek, "Teyit edilmemiş bir bilgi olarak söylüyorum. Mahkumiyet kararı verilen 3 kişinin duruşma salonundayken tutuklandığı, yine 3 kişinin de tutuklandığı tarzında bilgiler var. Erdal ve örgütü lideri için kırmızı bülten çıkarmışız. Tutuklama ve iade taleplerimiz var. Şimdi bütün AB ülkelerinden bu konuda işbirliği bekliyoruz. Bu kişilerin biran evvel tutuklanması ve iade edilmesini bekliyoruz. Umut ediyorum bu karar yeni bir dönemin başlangıcı olur. Aksi halde, uluslararası toplantılarda terör konusunda mesaj teatrilerinin veya üzücü olayların ardından 'geçmiş olsun' mesajlarının terörle mücadele de hiçbir anlam ifade etmediğini bütün dünyanın görmüş olması lazım gelir. Teröre karşı hiçbir ülkenin yüzde yüz muafiyeti de yoktur. Onun için uluslararası bir kararlılığa, işbirliğine, iyi ve hızlı işleyen bir hukuk mekanizmasına ihtiyaç vardır. Bugünkü mekanizmalar teröristlere imkan sağlıyor, fırsat veriyor" açıklamasında bulundu.
Bir kısım ülkelerin PKK ve DHKP-C'yi terör örgütü olarak kabul ettiğini, ancak bunun tek başına bir anlam ifade etmediğini belirten Çiçek, bunun yanında bu örgütlere sağlanan maddi ve diğer desteklerinde kesilmesi gerektiğini bildirdi. Çiçek, "Bunların hiçbirisi ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemez. Kastettiğim Roj TV'dir. O kapanıyor, başkaları açılıyor. Adeta terör örgütleriyle köşe kapmaca oynuyoruz. Buna karşı herkesin çok açık tavrına, kabulüne ihtiyaç var. Bir örgütü terör örgütü olarak kabul ediyorsa, onun kendi ülkesindeki bütün mali, ekonomik ve başka türlü desteklerinin kesilmesi lazım. Halbuki bu noktada, dünkü karar kadar somut adımları henüz göremedik" değerlendirmesinde bulundu.
"Erdal'ın MİT tarafından kaçırıldığı yönünde iddialar var. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna Çiçek, "Ben, bana ulaşmış teyit edilmiş resmi bilgileri söylüyorum. Dolayısıyla sizin söylediğiniz iddia bize ulaşmış değildir. Kim bu iddiaları söylüyorsa onun yorumunu ve değerlendirmesini ona sorarsanız daha iyi olur" karşılığını verdi.
Bakan Çiçek, "Erdal'ın kolayca kaçmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?" yönündeki soruya da, "Her halde ilgili makamlar dünya kamuoyunu ve bizi de tatmin edici bir açıklamayı ortaya koyarlar. Biz o beklentiyi taşıyoruz. Bana ilgili ülkenin Adalet Bakanı mektup gönderdiğinde, mektubu getiren Büyükelçi'ye de endişelerimizi ve beklentilerimizi açık olarak ifade ettim" dedi. "Aynı durum Türkiye için söz konusu olsaydı, nasıl bir manzara olurdu?" şeklinde bir soruya ise Çiçek, "Türkiye'de cereyan eden olaylarla ilgili Avrupa'nın nasıl tepkiler koyduğunu gördük. Buna karşılık, bizimkiyle kıyas kabul etmeyecek ölçüde olumsuzluklar olduğunda da nasıl tepkiler konulduğunu geçmişte gördük. Bunun için herhalde böyle bir olay bizde vuku bulsaydı, çok daha büyük gürültü patırtı kopardı. Onun için biz şimdi gürültüden patırtıdan ziyade, netice almak istiyoruz" cevabını verdi.
Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 09:54

İLGİLİ HABERLER