DAHA ÖNCE DE FAHİŞE ROLÜ ÜSTLENMİŞTİM AMA...

Habertürk’te Saba Tümer’in konuğu olan Yaprak Dökümü Dizisi’nde Fikret’e canlandıran oyuncu Bennu Yıldırımlar, yalnızca yeni filminde değil tiyatroda da hayat kadınlarını canlandırdığına dikkat çekerek, insanların kendisini Fikret’le özdeşleştirmesine değindi.
Yaprak Dökümü’nde canlandırdığı Fikret karakterinin öpüşmesiyle bir anda farklı bir şekilde gündeme gelen Bennu Yıldırımlar, Raşit Çelikezer’in yazıp yönettiği ’Gökten Üç Elma Düştü’ filminde de bir fahişeyi canlandırmasıyla dikkatleri iyice çekmişti.
Film için "Çok uyumlu güzel bir ekipti. İyi bir çalışma çıkardığımıza inanıyorum. Biz de şimdi montaj sonucunu bekliyoruz" diyen Yıldırımlar, yönetmene, senaryoya ve ekip arkadaşlarına çok inandığını söyledi.
Öpüşme sahnesinin konuşulmasından rahatsız mı?
Fikret’in dizideki öpüşme sahnesinin çok konuşulmasıyla ilgili olarak Saba Tümer’in "Sizce neden bu kadar çok konuşuldu" sorusuna "Bilmiyorum" yanıtını veren Yıldırımlar, "Herkesin kafasında bir Fikret imajı var. Onlar dokunulmaz. Ama insanların da belli duyguları var, Belli aşamalarda o duygular ortaya çıkıyor ve onların paylaşılması gerekiyor. Sanırım o Fikret’leri öyle koyuyorlar bir kenara. Onlar yapmaz, öyle olmaz, bütün hayatı boyunca bir şekilde size hizmet etmeye devam eder. Öyle mi acaba?Bilmiyorum" diye yanıt verdi.
Saba Tümer’in "Sanki izleyicinin biraz da düşünmesi mi gerekiyor?" sorusuna ise Bennu Yıldırımlar, "Ben yol göstermem ben ancak oynarım. Ne düşünüyorsa hayat öyle devam eder" açıklamasını yaptı.
İzleyiciden ne bekliyor?
Bennu Yıldırımlar, İzleyiciden ne bekliyorsunuz?" sorusuna ise yalnızca filmde, dizide değil tiyatro sahnesinde de farklı roller oynadığını söyleyerek bir oyuncunun her tür role girebildiğini ve televizyon karakteriyle özdeşleştirilmesinin yanlışlığına şöyle vurgu yaptı:
"Tabi ki daha çok düşünmesini isterim. Televizyon çok belirleyici bir örnek oluyor tabi. Benim kendi adıma, oyunculuk adına kurtarıcı olarak gördüğüm Şehir Tiyatroları’nnda oyunculuğa devam etmektir. Sezonda Anton Çehov’un ’Üç kız Kardeş’inde rol aldım. Hiç tiyatroya gelmeyen insanlar da en azından canlı performans görmek için geliyorlar. orada da kaba tabiriyle insanlarımızın, kocasını aldatan bir kadını oynadığımı görebiliyorlar. Jean Paul Sartre’nin ’Saygılı Yosma’sını oynuyorum. Bakın o da bir fahişe türü örneği, onu da oynayabiliyorum. Ama tabi tiyatroda karşılayabileceğiniz insan sayısıyla televizyondaki insan sayısı aynı olmadğı için onlar doğal olarak Fikret karakteriyle devam ediyorlar."
KAYNAK: TELEVİZYONGAZETESİ