Gündem
  • 18.8.2002 08:05

DERVİŞ'E SOĞUK DUŞ

KAYNAK : Haber Vitrini ANKARA- YTP Genel Başkanı İsmail Cem’in "İttifak umurumda değil" sözlerini gerekçe gösterip bu hareketten kopan Kemal Derviş, birlikte yola koyulduğu CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın benzer açıklamaları karşısında çok zor durumda kaldı. Baykal’ın "İttifak değil, iltihak istiyoruz. Kabul eden eder" sözleri Derviş’te soğuk duş etkisi yarattı. "Yeni partilerle pazarlık anlamsız" diyen ve "Bana Derviş yeter" mesajı veren Baykal, önceki gece NTV’de Ali Kırca’nın sorularını yanıtlarken, özetle şu görüşleri dile getirdi: Otobüs şakaydı Bazıları otobüs şakasını çok ciddiye aldılar. Sanki otobüste randevu vermişiz, otobüste mutlaka o saatte harkesin fiilen katılması gerekirmiş gibi bir bekleyiş içine girdiler. Bu tabii bir şakaydı. Yani CHP ile özdeşleşme eylemi içinde olan insanlar için bir simgesel anlamı vardı otobüs kalkışının. Fakat birdenbire gördük ki, gerçekten birtakım insanlar fiilen otobüs kalkışında yer almak için gelmişler. Tabii bu çağrı Sayın Derviş’eydi. Derviş manen arabanın içindeydi. Benim kafamda Derviş’in konumundaki birisinin CHP dışında bir tercih yapabilmesine yönelik hiçbir ihtimal, hiçbir zaman olmadı. Çünkü akıl, mantık, sorumluluk ve Derviş’in, sosyal demokrat dünyayı bütünleştirmek iddiası gerçekten önemliyse, başka hiçbir çare yok, bu CHP’de olur. CHP’nin dışında bir tercih yapmış olması, solun dağılmasına katkı olurdu. Tedirgin ettiler Derviş’in CHP’ye katılışı ile daha da hızlanan yepyeni siyasi oluşum vardır. Bunu Derviş görüyordu, görmeliydi, doğal sonuç buydu. DSP’den ayrılan arkadaşlarımızın kurduğu parti yönetimi "Umurumuzda değil bu birleşme konuları, biz yol aldık gidiyoruz" dedi. Tabii bu, gerçekçilikten uzak bir yaklaşımdı. Bu Sayın Derviş’i ciddi şekilde tedirgin etmiş olmalıdır. Biz bütünleşmeye inanıyoruz, bizim dışımızda bazılarının katkı yapabileceğini görüyoruz ve o katkıyı arıyoruz, istiyoruz. Bu katkı Sayın Derviş’in katkısıdır, onun dışında katkı yapabilecek değişik çevreler, unsurlar vardır. Derviş yeter Derviş, parti değil ama bir kişi, bir güç. Amaç partiler konfederasyonu kurmak değildir. Amaç, 4 Kasım’dan sonra etkin bir uygulama yapacak bir siyasi oluşumu ortaya koymak. Bu siyasi oluşumu ortaya koymak, kendisine "parti" diyen, son ortaya çıkmış olanlar da dahil olmak üzere, tümünü bir araya getirip bir konfederatif yapı oluşturup "işte biz en büyük parti, oluşumuz" diye çıkmak değildir. Bununla sonuç almak mümkün değil, bunlar çok denendi Türkiye’de. Yani önemli olan büyük siyasi oluşum gerçekleştirmek ve bunun için Derviş’in o parti dediğiniz oluşumların hepsinden, belki daha fazla katkı yapma şansı vardır. Yani o oluşumu gerçekleştirmeye, onun verebileceği katkı, siyasi partilere göre, otuz küsur kurucu ile oluşturulmuş olan partilerden daha fazla. İşine gelen gelir Araştırmalar da kanıtlıyor ki, Derviş’in Türkiye siyasetine yönelik alacağı karar önemli olacaktır ve şimdi de bu karardan sonra zaten Türkiye de çok ciddi bir şekilde etkilenmiştir. Amaç budur, amaç evcilik oynar gibi partiler arasında uzlaşma, işbirliği yapacağız diye sonsuz müzakereler labirenti içinde "o genel başkanlık verdi, bu parti çatısı verdi" değil, onların bir anlamı yok. "Bu ittifak değil, iltihak" diyorsunuz. Evet biz iltihaka (katılmaya) çağırdık. Kabul eden eder. Etmemenin ne anlama geldiğini 4 Kasım sabahı görürüz. 4 Kasım’da görürüz CHP kendi tırnaklarıyla kazıyarak hızla yükselen bir siyasi parti konumuna gelmiştir. Bu liderlik, bu yönetim onu buraya getirmiştir, önü açıktır, yürümektedir, böyle bir tablo var. "Dur bir dakika falan var, daha dün parti oldular hadi onlarla parti olarak konuşun, liderlik pazarlığı yapın", bunların ciddi anlamı yok. Bunların anlamı olup olmadığını 4 Kasım sabahı görürüz hepimiz. Derviş’in YTP’ye yönelik tercih yapmış olması, CHP’yi bir büyük siyasi güç olmaktan çıkarmaz. Çünkü bugün CHP’nin bulunduğu nokta Derviş bizimle ilişki kurmadan önceki durumda oluşmuş bir noktadır. Bu tablo karşısında Derviş, sosyal demokrat dünyanın saygın, etkin bir unsuru olarak ilgi çekiyordu ve durumu değerlendirdi. Gördü ki bunların hepsi maceradır, burada ciddi bir manzara vardır. Bu ciddi manzaraya katkı vermesi halinde Türkiye’de tablo değişecektir, o kararı almıştır ve şimdi tablo değişmeye başlamıştır. Liderliğimi kabul etti Neden "Ben Deniz Baykal, Türkiye çok sıkışık noktada, zaman da dar, benim genel başkanlığım da, sizin genel başkanlığınız da önemli değil. Önemli olan bu hareketin tek bir çatı altında buluşması, birleşmesi ve seçimlere umut veren bir heyecan dalgası halinde gitmesidir" demediniz sorusu üzerine). Bunun ne sakıncası vardır? Yani bunu kabul eden eder, etmeyen etmez. Bakın Derviş kabul etmiştir, birlikte yola çıkmıştır. 1999’da niye kaybettik? 1999 seçimleri; bir büyük coşkunun, sevincin, heyecanın, mutluluğun, bir duygu patlamasının yaşandığı bir ortamda yapılan bir seçimdi. Öcalan’ın yakalanışından 40 gün sonra yapılmıştı, olmaz böyle bir şey. Yani hesap dışı bir faktördür. milliyet Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 17:46

İLGİLİ HABERLER