Gündem
  • 7.5.2003 09:49

DERVİŞ'TEN ŞOK ELEŞTİRİ: CHP ÖZGÜRLÜKÇÜ DEĞİL...

58. Hükümetin Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı olan ve YTP'nin kuruluşunda yer alması beklenirken CHP'ye geçerek İstanbul Milletvekili seçilen Kemal Derviş, partisini özgürlükçü olmamakla eleştirdi. Derviş, CHP içinde ve parti yandaşları arasında hâlâ 1920 - 30'ları savunanlar olduğunu belirterek ''Türkiye'de CHP'den daha özgürlükçü bir parti olmamalı. Korkuları yenerek sonuna kadar özgürlükçü olmalıyız. Bugün bazı vatandaşların gözünde hâlâ CHP eşittir yasak ve güdüm'' dedi. ''Çağdaş Sosyal Demokrasi ve Türkiye'' panelinde konuşan Derviş, sosyal demokratların Türkiye'nin özelliklerini taşıyan yapıya önem vermeleri gerektiğini savundu; Anadolu soluyla çağdaş sosyal demokrat çözümlerin CHP çatısı altında toplanması gerektiğini vurguladı. CHP'nin bunu başarması halinde bugünkü iktidara sağlıklı alternatif sağlayacağıını anlatan Derviş; şöyle konuştu: ''CHP, milliyetçi Atatürkçülük ile çağdaş sosyal demokrasiyi birleştiremezse solda sinerji yaratamayacağız. Merkeziyetçilik, değişimden korkunun izlerini yer yer görüyoruz. Korkuları yenerek sonuna kadar özgürlükçü olmalıyız.'' Atatürk'ün öğretmenlerden ''düşüncesi, vicdanı, sevgi ve anlayışı hür kuşaklar yetiştirmelerini'' istediğini anımsatan Derviş, şöyle devam etti: ''Yasakçı, sınırlayıcı devlete sahip çıkmak çelişkidir. Atatürkçülük yasakçı ideoloji olmadı. Ama Atatürkçülüğü yasakçı ideolojiye dönüştürmek isteyenler oldu. Devletçilik, vatandaş karşısında devletçilik olmamalı. Atatürk'ün istediğinden daha merkeziyetçi, devletçi, yasakçı model haline dönüştürüldü.'' Derviş, ''türbanın da özgürlükler kapsamında olup olmadığına'' ilişkin soruya ise ''Türbanla ilgili yasal durum var. Türkiye'de yasal duruma uymak mecburiyetindeyiz. Ama devlet geçmişte bazen yasakçı boyut kazandı. Bunu artık yavaş yavaş bırakmamız lazım'' diye konuştu. Ecevit'ten muzip telefon Derviş, siyasete girişine neden olan anısını ise şöyle anlattı: ''2001 Şubat'ında bir pazar günü erken saatte evimizin telefonu çaldı. Eşim telefonu açtı. Bana, 'Birisi bizimle 'Türkiye Cumhuriyeti Başbakanıyım. Kemal Bey'le görüşmek istiyorum' diye dalga geçiyor. Kim bu muzip arkadaş?' dedi. Benim çok muzip arkadaşım var, kim bakalım diye telefonu aldım. Karşıma Bülent Ecevit çıktı.'' Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:56

İLGİLİ HABERLER