KAYNAK : Haber Vitrini
ANKARA/3 Kasım seçimlerinin ipi önde göğüslemesi beklenen iki liderinin Kanal D ekranlarındaki randevusu dün gerçekleşti.En sert tartışma İstanbul Belediyesi konusunda yaşandı. Dündar'ın konuğu olan Erdoğan ve Baykal'ın üstünde durdukları ilk konu AKP'deki liderlik sorunu oldu.Baykal, " Erdoğan Genel Başkanlık ısrardan vazgeçsin " derken, Erdoğan, "Merak etme seçimlerden sonra gereğini yapacağım " dedi.Her iki lider de milletvekili dokunulmazlığının kaldırılması için canlı yayında ortak hareket etme sözü verdi.Konu İstanbul Belediyesi'ne gelinde Erdoğan, Nurettin Sözen meselesini açtı.Buna karşılık veren Baykal'da Albayrakları gündeme getirdi.
Erdoğan-Baykal'ın dev buluşması
3 Kasım seçimlerinin ipi önde göğüslemesi beklenen iki liderinin Kanal D ekranlarındaki randevusu başladı. Dündar'ın konuğu olan Erdoğan ve Baykal'ın üstünde durdukları ilk konu AKP'deki liderlik sorunu oldu.
Baykal, Erdoğan ısrardan vazgeçsin
Seçim yasaklarını eleştirerek söze başlayan CHP lideri Baykal, Erdoğan'ın genel başkanlıkta ısrar etmesinin toplumu gerdiğini söyledi. Erdoğan ise bu sözlere cevabı "tüzüğümüz açık, Anayasa Mahkemesi'nin vereceğe karara harfiyen uyarız" oldu.
Araştırmacı-Gazeteci Uğur Dündar'ın hazırlayıp sunduğu Seçim Arena'sı seçimlerin en çok konuşulan ve tartışılan iki lideri AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın katılımıyla Saat 22.00'de Kanal D'de başladı.
Programda liderlerin tartıştığı ilk konu Erdoğan'ın Genel Başkanlığıyla ilgili yaşanan gelişmeler oldu. Dündar ilk sözü Baykal'a verdi.
D. Baykal: "Yargıtay Başsavcısı Sabih Kanadoğlu'nun başvurusu karşısında çok üzüldüm ve bunun üzerine Sayın Erdoğan'ı arayarak üzüntülerimi bildirdim. Böyle bir çağda seçim yasaklarından bahsedilmesi çok yanlıştır. Ancak sayın Tayyip Erdoğan'ın 'ben genel başkanlıktan vazgeçmem' demesi yanlıştır. Sayın Erdoğan'ın bu ısrarı anlamsız. Bu durumda ben sayın Erdoğan'la ne tartışacağım. Neden tartışacağım. Dünyanın hiçbir yerinde gizli başbakan adayının olduğu bir seçim yapılmaz. Genel başkan ile başbakanın farklı olduğu birçok batı ülkesi var. Ancak seçime bir başbakan adayı olmadan girilmesi yanlıştır."
Baykal'ın bu sözlerine Erdoğan'ın cevabı şöyle oldu.
T. Erdoğan: "Bizim tüzüğümüzde ve seçim kanununda kurucu üyelikle normal üyelik ayrıdır. Bu tüzük Yargıtay tarafından onaylanmıştır. Bu tüzüğe göre parti, kurucu üyeler ya da diğer üyeler arasından kurullarını ve başkanını seçebilir diye yazmaktadır. Sayın Baykal'ın söylediğini, Sayın Savcı Anayasa Mahkemesi'ne yaptığı başvuruda Genel Başkanlığımıza tedbir konulmasını isteyerek resmen talep etmiştir zaten."
Baykal: "Sayın Tayyip Erdoğan'ın söylediği kuruluş aşamasında geçerlidir. Kuruluş tamamlandı. Bu yol kapandı. Böyle bir ısrar ve inatla davranırsak toplumda kutuplaşmayı arttırırız. Siyasi haklar yasaklanabilir. Ama siyasi düşünce nedeniyle bunun uygulanmasına karşıyız. Bu yasak sadece yüzkızartıcı suç işlendiğinde uygulanmalıdır."
Erdoğan: "Biz Anayasa Mahkemesi'nin vereceği karara göre gereğini yerine getiririz."
Baykal: "Başbakanlık meselesi problem olmaya devam ediyor."
Erdoğan: "Daha iyi ya biz daha az oy alırız böylece. Ayrıca hangi partinin başkanı için mutlaka başbakan adayı odur diyebiliriz. Hiçbirinin başbakan adaylığı kesin değildir. Cumhurbaşkanı yasal hakkı gereği parti genel başkanına başbakanlığı verebilirde vermeyebilirde. Bu kural bugüne kadar uygulanmadı. Ancak bundan sonra uygulanmayacak diye bir kural da yoktur."
Liderlik tartışmasının ardından her iki lider Milletvekillerinin dokunulmazlığı ile ilgili düşüncelerini aktardı. Bu sırada Baykal'ın Erdoğan hakkındaki yolsuzluk iddialarını gündeme getirdi.
Baykal, "Erdoğan hakkında Belediye Başkanılğı dönemine atfedilen yolsuzluklar var. Bunlar çok ciddi suçlamalardır. İgdaş'ın saat okuma ihalesi gibi."
Erdoğan: "Bu ihale benim zamanımda değil benden sonraki yönetim zamanında açılmıştır. Bununla ilgili bir fikrim yok."
Baykal: "Yolsuzluk iddiaları sadece bununla sınırlı değil, İgdaş, iski, Metro bu konularda ciddi iddialar vardır."
Erdoğan: Biz Belediye'yi devraldığımızda İgdaş'ın 259 milyon dolar borcu vardı. Bu borç hazineye olan borçtu. Biz geldikten sonra bu borcu kapattığımız gibi prefabrikte yaşayan, mobil bir sistemde çalışan İgdaş'ı prefabrikten kurtardık. Kar eden bir kuruluş haline getirdik. İski'nin de biz yönetime geldiğimizde 156 milyon dolar borcu vardı. Biz yine bu borcu sıfırlayıp, kurumu kar eden bir kuruluş haline getirdik"
Baykal: "Ben bu yolsuzluklarla ilgili konuyu çok detaylı bilmiyorum. Sayın Erdoğan bu konuda bizim içimizde bulunan bu konuda yetkin arkadaşlarla tartışmalı"
Yolsuzluk konusu bu sözle sona erdi.
Ardından söz İstanbul Belediyesi'nde yargılanan yöneticilere geldi.Baykal, Tayyip Erdoğan'ın ekibinden bazı kişilerin halen yargılandığını belirterek, "Bu kişilerin milletvekili adayı yapılmasını doğru bulmadım.Belediyenin bazı imkanlarının Albayraklara verilmesi de doğru değildi " dedi.
Baykal'ın bu sözlerine , "Deniz bey sizi yanlış bilgilendirmişler.Bahsedilen işi biz Albayraklara vermedik.İtalyanlara verdik " diyen Tayyip Erdoğan kendini savunduktan sonra Nurettin Sözen'i gündeme getirdi.
Sözen'den devraldıkları belediyenin batak bir durumda olduğunu anlatan Erdoğan, "Kendisi bürekli borçlanmış.Biz geldikten sonra şimdi sizin Sivas milletvekili adayınız olan sayın Sözen'in borçlarını temizledik" şeklinde konuştu.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 18:29