KAYNAK : Haber Vitrini
Son 10 yıldır Başbakan Ecevit'in "gölgesi" diye tanınan eski Başbakan Yardımcısı ve YTP Genel Başkan Yardımcısı Hüsamettin Özkan, Şubat 2001'deki MGK toplantısında, Cumhurbaşkanı Sezer'in, Ecevit'in önüne Anayasa kitapçığını fırlattığını, kendisinin de kitapçığı alarak "geldiği gibi geri gönderdiğini" açıkladı.
Özkan, CNN Türk'te "Eğrisi Doğrusu" programında gazeteci-yazar Taha Akyol'a MGK krizini şöyle anlattı: "Olmaması gereken zeminde olmaması gereken bir olay oldu. Girişte bir soğuk hava vardı. MGK üyeleri dışında kamu görevlileri de vardı. Bir konuşma geçti, onu anlatmayayım. 'Yüzümüze Anayasa'yı fırlatmaması gerekirdi' diyen Sayın Başbakanımız'dır. Benim tepkim -doğrudur, yanlıştır bilemem- orada kendisinden 17 yaş büyük bir insana Sayın Cumhurbaşkanı öyle bir ifadede bulunamazdı. Anayasa kitabını iade ettim kendisine. Nasıl geldiyse öyle iade ettim. Bu duygusal bir tepkidir."
Akyol'un, "Nankör kedi, sizi biz seçtik gibi sözler söylediniz mi?" sorusuna da Özkan, "Ben 'biz seçtik' değil de 'sayın genel başkanlar seçti' demiş olabilirim. Hiçbir pişmanlığım yok. Planlı bir hareket değildi" cevabını verdi.
Ecevit'in hatırı var
Özkan, Başbakan Ecevit ve eşi Rahşan Ecevit ile ilişkilerini ise şöyle anlattı: "Rahşan Hanım'la 3 yıldır görüşmedik. Sayın Ecevit, Rahşan Hanım'ın bu tavrından etkilenmedi. Sayın Ecevit'e olan saygımdan dolayı eşine de birşey söylemek istemiyorum; iyi de, kötü de birşey söylemiyorum. Hakkımdaki ihbar mektuplarını yazdıranlar Başbakan'ın yakınlarıdır. DSP Grup Başkanvekili Emrehan Halıcı'nın beni istifaya çağırması değil, Ecevit'in Halıcı'ya hak vermesi beni çok etkiledi. 'Duygusallığa yer yok' sözleri... Başbakanımız saat 16.00'da randevu verdi; başbaşa görüştük. 'Duygusallığa yer yoktur' lafını ben 11 sene sonra duydum. Bana çok dokundu. Hiçbirşeyin kendisi tarafından yapıldığına inanmıyorum. Helalleştik, paralarını, çeklerini verdim. Şifa diledim, 'Kaşınızı oynatıp, Özkan gel eve gidelim, beraber geldik beraber gidelim deseydiniz' dedim. Çok duygusal oldu. Ecevit için ailemi feda ettim. Çok sevdim, çok saydım. Hâlâ çok seviyorum, çok sayıyorum. Bir baba-evlat ilişkisi diyebilirsiniz. Para-pul hepsi dahil."
Derviş sözünü tutmalıydı
Kemal Derviş ile ilişkilerini de anlatan Özkan, Derviş'in ekonominin başına getirilmesine başta karşı olduğunu belirterek, "İlk zamanlarda herkes gibi o da beni 'öcü' olarak gördü. Ancak bakan olması gerekirmiş. Bakan olmasa, bu işler yapılmazdı" dedi. YTP'nin kuruluşuna destek veren Derviş'in daha sonra CHP'ye geçmesini de, "Her verdiğim sözü yerine getirdim. Sayın Derviş'in de verdiği sözün gereğini yerine getireceğine inandım. Derviş daha sonra hata yaptığını söyledi. Ama bu hatayı 1,5 ay sündürmemeliydi. Hata yaptığını gördüğü an 'ben hata yaptım, sizle birlikte olmuyorum' demeliydi" diye değerlendirdi.
Halkbank ve Beykoz Konakları
Özkan, Halkbank'la ilgili "müfettiş raporlarını hasıraltı ettiği" iddialarını da yalanlayarak, DYP'nin atadığı genel müdürle çalıştığını ve kendisine gelen dosyaları işleme koydurduğunu, ancak genel müdürü görevden almadığı için aleyhine yayınlar yapıldığını savundu. Özkan, "Kalabalık bir ailem var. Hiçbir tanesinin bankayla ilişkisini bulamazlar. Hayatında kredi kartı nedir bilmez kayınvalidem, siyasetçi yakını olduğu için suçlandı. Müteahhittim; Levent'te, Etiler'de de bina yaptım. Son dönemde en az 20 parça mal sattım. Son 5 yılda aldığım kira gelirinin yarısından az parayla Beykoz konaklarından o evi aldım" dedi.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 18:30