Gündem
  • 13.7.2002 00:53

HAYRET!...HÜSAMETTİN ÖZKAN EVİNİN DUVARLARINA RAHŞAN ECEVİT'İN RESİMLERİNİ ASTI

KAYNAK : Haber Vitrini ANKARA/DSP'den istifa eden milletvekillerinin kuracağı partinin Genel Başkan ve Genel Başkan Yardımcılığı görevlerini üstlenmek üzere yola çıkan İsmail Cem ve Hüsamettin Özkan, birlikte ilk kez Hürriyet'in sorularını yanıtladı. Cem ve Özkan, hareketlerinin önceden planlı olmadığının altını özellikle çizerken, Derviş'le birlikteliklerini ise ‘‘Kamuoyunun dizayn ettiğini’’ vurguladılar. Milletvekili Lojmanları'ndaki Özkan'ın evine, DSP'den istifa eden Ali Ilıksoy ve İstemihan Talay ile birlikte gittik. TELEFONLARI SUSMUYOR Özkan, sürekli çalan telefonlara cevap vermek için birini bırakıp, diğerini alırken, zil sesinin bir anlık suskunluğunda, ‘‘İsmail Cem buraya geliyor’’ diyebildi. Nitekim, birkaç dakika sonra da Cem, geldi. Her ikisi de kravatları atmış bir halde bir kenara çekilip, bir süre durum değerlendirmesi yaparken, oturdukları kanapenin hemen arkasındaki duvarda bulunan Ecevitlerin fotoğrafı ilginç bir görüntü oluşturuyordu. Selçuk Şenyüz bu kareyi kaçırmamak için fotoğraf makinasının deklanşörüne basmaya başladığında şu soruyu yönelttik: ‘‘Sayın Ecevit ve eşinin fotoğrafları evinizin her yerinde duruyor. Hiç indirmeyi düşündünüz mü?’’ Özkan, duvarda kendisi ile birlikte çekilmiş Ecevit ve eşinin fotoğrafına gülümseyen bir yüzle baktıktan sonra şöyle dedi: ‘‘O fotoğraf oradan hiç inmeyecek. Diğer fotoğrafları da kalacak. Ben duygusalım.’’ BİRLİKTE YAZDIK Bu aşamadan sonra Cem ve Özkan'a sorularımızı yöneltmeye başladık. Kuracakları partinin yapısı, tüzüğü, programı, amblemi ne olacaktı? Harekete dışardan katılacaklar var mıydı? Sağa da açık bir yapılanma düşünüyorlar mıydı? Programını kim yazacaktı? Cem'in yıllar önce kaleme aldığı yeni sol yapılanma gerçekleşecek miydi? Cem, önce sorularımızdan kaçmaya çalıştı. Birkaç saat önce yaptığı basın açıklamasında herşeyin bulunabileceğini söylemekle yetindi. Peki, basın açıklaması metnini kim kaleme almıştı? Cem'in yanıtı şöyle oldu: ‘‘Sayın Özkan, Sayın Kemal Derviş, burada gördüğünüz işte İstemihan Talay, Mustafa Yılmaz, Ali Ilıksay ve bu oluşuma katılan bütün arkadaşlarımız. Benim tek başıma kaleme aldığım bir metin olmadı. Herkesin bunda katkısı var.’’ Kısa sürede Derviş ve Özkan ile biraraya gelip tüzük ve program çaLışmasını tamamlayacaklarını söyledi. Derviş ve Özkan ile birlikteliğin nasıl sağlandığı sorusuna da Cem'in yanıtı şöyle oldu: ‘‘Planlı hiçbir hareketimiz olmadı. Bizi biraraya getiren, Özkan ve Derviş ile birlikte bu hareketi başlatmamızı sağlayan kamuoyudur. Bizi kamuoyu dizayn etti.’’ ÖZKAN YANITLASIN Ecevit'in, ‘‘Cem istifa kararını bana bildirme lütfunda bulunmadı. Benimle görüşmedi’’ açıklamasını hatırlattığımızda ise iki elini yana kaldırıp başını bir tarafa eğdi ve ‘‘Beni bu soruların içine çekip, polemiğe sokmayın lütfen’’ dedi. Hemen ardından şöyle devam etti: ‘‘Benim istifa sürecime kadar giden gelişmeler, istifamdan bir iki gün öncesinden başlayarak zaten basında yer aldığı gibidir. ’’ Cem, birşey söylemek istemiyor, ancak basına da yansıyan Ecevit ile arasındaki telefon görüşmesine atıfta bulunuyordu. Bu görüşmesinde, Ecevit'e telefonda, ‘‘Gelip sizinle konuşayım’’ önerisini getiriyor, ancak ‘‘Teşekkür ederim’’ diyerek kapanan telefonla karşı karşıya kalıyordu. Sorularımızın devam etmesi üzerine Cem, Özkan'ın sırtına eline koyup, kolundan da tutarak, ‘‘Bundan sonrasını Sayın Özkan yanıtlar’’ deyince salonda kahkaha koptu. KENDİLİĞİNDEN PATLADI Özkan'a yönelttiğimiz sorular ve yanıtları şöyle oldu: Başbakan, biraz önce aranızın uzun süredir açık olduğunu söyledi. Neden aranız açılmıştı? Ben Sayın Ecevit ve eşine hiçbir zaman saygısızlık yapmadım, yapmam da. Sayın Ecevit ile görüşmeye gittiğim o anın sonuna kadar da DSP'den ayrılmayı düşünmüyordum. Kendisine partinin ve hükümetin geldiği durumu detaylarıyla anlattım. ‘Gelin elimden tutun, birlikte evlerimize gidelim' dedim. Ondan sonraki istifa tufanı benim dışımdadır. Demek ki arkadaşlarımız, toplum bu heyecanı bekliyormuş. Partide makam ve mevki peşinde de koşmadım. Böyle bir arayış içine girmedim. DSP'nin programı ve ilkeleri kötü demedim. Ama ortada da bir gerçek vardı. Bunu herkesin görmesi gerekiyordu. Ben de onu anlatmaya çalıştım. Beni istifa sürecine iten, iki gün önceki parti yöneticilerinin yaptığı o meşhur Cuma açıklamasındaki tarafıma yöneltilen o sözleri kimse hatırlamak istemiyor. KAMUOYU BULUŞTURDU Cem ve Derviş ile bu hareketi önceden panladığınız doğru mu? Kesinlikle yalan. Böyle bir planımız da, organizasyonumuz da yoktu. Bizi bu noktaya kamuoyu itekledi. Milletvekili ve bakan arkadaşlarımız arasında toplu olarak istifanın konuşulduğunu, bunun planlı bir hareket olduğu iddialarını ortaya atanlar doğruyu söylemiyor. Bir kişiye dahi istifa edin demedim. Ama, demek ki herkes bu anı bekliyormuş. Cem ve Derviş ile beni buluşturan da kamuoyu, toplumdur. Toplum bu oluşumu yarattı. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 17:25

İLGİLİ HABERLER