
HÜSAMETTİN ÖZKAN, YÜCE DİVAN'DA ERDOĞAN'IN MAL VARLIĞI İLE KENDİNİ SAVUNDU
EDA HANANKARA (İHA) - Eski devlet bakanları Hüsamettin Özkan ve Recep Önal'ın "görevlerini kötüye kullanarak Halk Bankası'nı zarara uğrattıkları" iddiasıyla yargılanmalarına bugün devam ediliyor. Mahkemede esas hakkındaki savunmasını yapan Hüsamettin Özkan, Meclis Soruşturma Komisyonu raporlarına konu olan kredilerin hepsinin kendisinden önceki dönemde verildiğini söyleyerek, banka yöneticilerini koruduğu yönündeki iddiaları reddetti. Özkan, mahkemede, "Devletimin ve ulusumun verdiği görevlerden dolayı akçalı bir işten yargılanmam onurdur, şereftir. Aileme bırakacağım bu onur devlet adamlığımda en önemli mirasımdır" dedi.
Anayasa Mahkemesi'nin 'Yüce Divan' sıfatıyla yaptığı bugünkü duruşmasına sanıklar Özkan ve Önal, sanık avukatları ve müdahil avukatları katıldı. Duruşmada esas hakkında savunmasını yapan Hüsamettin Özkan, milletvekili ve bakan olduğu dönemde makamını nüfuz ve etkilerini ve kendi veya akrabaları için hiçbir şekilde kullanmadığını söyledi. "Benim tek varlık nedenim şeref ve namusumu her şeyin üzerinde tutmak ve zedelenmesine izin vermemektir" diyen Özkan, hakkındaki suçlamaları kabul etmedi. Meclis Soruşturma Komisyonu raporlarına konu olan kredilerin hepsinin kendisinden önceki dönemde verildiğini belirten Özkan, banka yöneticilerini koruduğu yönündeki iddiaları da reddetti. Özkan, "Banka yöneticileri benden önce görevlendirilmiştir. Kendime bağlı hiçbir kurumda partizanlık yapmadım ve hiç kimseyi korumadım" diye konuştu. Davaya konu olan kredilerin kendisinden önceki dönemde verildiğini kaydeden Özkan, Halk Bankası'nın 1999 ve 2000 yıllarını karlı kapattığının raporlarla belli olduğunu söyledi. Bankanın 2001 krizinde Uluslararası Kredi Notu'nun düşürülemeyen tek banka olduğunu vurgulayan Özkan şunları kaydetti:
"Kişisel veya siyasi nedenlerle hiç kimseyi görevden almadım, görev yerlerini de değiştirmedim. Partizanca kadrolaşmaya müsaade etmedim. Bu anlayışım doğrultusunda hiçbir yönetimi korumam ya da kollamam söz konusu değildir. Gerek Soruşturma Komisyonu raporunda, gerekse Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın verdiği mütalaada Halk Bankası yöneticilerini neden koruduğum belli değildir. Bu haksız ve mesnetsiz iddiaları çıkaranlara soruyorum: Hem soruşturma izni verip hem korumadan nasıl bahsedilir? Bu iddia mantıklı ve hukuki olarak değerlendirilebilir mi?"
Banka yöneticilerinin imza yetkilerini kaldırmadığı yönündeki iddiaları da cevaplayan Özkan, "Soruşturma iznim olduğu kadar vermeme yetkim de vardı. Genel mantığım yönünde, izin verme yetkisi özgür olan bir makam, inceleme yetkisine hayli hayli sahiptir. Raporları yeniden incelemek istememin suç olarak nitelendirilmesinin mantığını anlamış değilim. Bugün de soruşturma izni veren bir bakan olsam yine soruşturma izni verirdim. Rapor Başbakanlık'tan bakanlığıma gönderildiğinin ertesi günü banka yöneticileriyle ilgili soruşturma izni verdim. Başbakanlık'ta geçen sürenin benim kusurumdan geciktirilmiş olarak nitelendirilmesi cezanın şahsiliği ilkesine aykırıdır. Kaldı ki, hiçbir soruşturma da zaman aşımına uğramamıştır. Yasanın verdiği takdir hakkını kullandığım için bu konuda yargılanan ilk bakan benim" diye konuştu.
Özkan, banka yöneticilerinin imza yetkilerini kaldırmadığı yönündeki iddialarla ilgili olarak ise bu konuda yetkisinin olmadığını, yetkinin tamamen Hazine'ye bağlı bakanlık olduğunu söyledi. Özkan, "Bütün bunlara rağmen, bu ve benzeri deliller esas hakkında mütalaada görmezden gelinmiştir ve beni üzmüştür. Komisyon tarafından karşı karşıya kaldığım karalama ve siyasi lincin mütalaada görmezden gelinmesi beni derinden yaralayan bir husus olmuştur" diye konuştu. Soruşturma Komisyonu'nun kendisiyle ilgili mal varlığını Meclis'e sunmasına rağmen araştırma yapmaya gittiğini ifade eden Hüsamettin Özkan, "Benim eşim ve çocuklarımın mal varlığı araştırılmasına gidilmiş. Halk Bankası'nın verdiği kredilerle ilgili özel araştırma yapılmıştır. Mal bildirimi konusunda Meclis'e verdiğim mal varlığımla yapılan araştırmanın aynı olduğu görülmüştür. Bu hususlar önyargılı soruşturma raporlarında açıkça görülmüştür; ancak mütalaada buna yer verilmemiştir" şeklinde konuştu.
Savunmasında son günlerde yaşanan mal varlığı tartışmalarına göndermede bulunan Özkan, "Kendi mal varlığı artışını, açıklamaya bile cesaret edemeyen bir siyasi yönetimin, bir tek kuruş haksız kazancı tespit edilemeyen Hüsamettin Özkan'ı Yüce Divan'a gönderme garabetini, yüce heyetin takdirine sunuyorum. Devletimin ve ulusumun verdiği görevlerden dolayı akçalı bir işten yargılanmam onurdur, şereftir. Aileme bırakacağım bu onur devlet adamlığımda en önemli mirasımdır" dedi.
Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 10:04