İÇERİK KAPAKTAN FARKLI!..

Karakaş, kitabında felsefi bakış açısı ve şiirsel anlatımla gerçekleri soydu soymasına da kapağa koyduğu çıplak kadın figürüyle akıllara muzır şeyler gelmesine neden oldu. Kapağı görüp de içeride seks deneyimlerinin, erotik aşkların sere serpe anlatıldığını zanneden 'zavallı' okur, dudağına iliştirdiği bıyıkaltı bir gülümseme ve mahcup adımlarla kasiyere yollandı.

ALGISI BÜYÜK OLANA
"TÜYAP'ta kitabın kapağını görüp alanlar oluyordu. Erkekler yanlarındaki eşlerinden çekinerek yaklaşıyorlardı imzalatmak için" diyen Karakaş, bu durumdan biraz da eğleniyor gibi. Ama birkaç kişinin dahi olsa içinde bir kıpırtı uyandırabilecekse yazdıkları, ne mutlu ona. Çünkü amacı insanların iyi edebiyattan zevk almaları. Bu yüzden 'kapağına bakarak kitap beğenenler dünyasında' yaptığı bu hınzırlık belki de şarttı. "Evet insanları aldattım! Dalga geçtim. Aptal insanlarla dalga geçiyorum ben" itirafı ve "Hayır, akıllı insanlara değil; gözü büyük, algılaması büyük insanlara yazıyorum..." açıklaması o yüzden anlaşılır kılıyor Karakaş'ı.

YAZARAK ARINIYORUM
Tabii biraz da ilk kitabının satmamasının yarattığı öfke var içinde; zaten 'Tül'ün uzun önsözünde öfkesi de yergisi de ortada. 'Boş işlere, hafif anlatımlara alışan insanlar belki bir gün düzelir' umudunu neredeyse kaybedecek olmasına karşın, yazınından vazgeçemeyeceğini söylüyor Karakaş: "Kitabım satsın diye ben içeriğimi değiştirmem. Böyle anlatmaya devam edeceğim. Çünkü ben 'çöplükte' yaşıyorum, yazarak arınıyorum." Peki Karakaş'ın, ilkine oranla daha az 'kafa karıştırıcı' 19 öyküden oluşan 'Tül' isimli ikinci kitabına pembe zeminli bir çıplaklığı kapak yapması işine yarayacak mı? Yaklaşık 20 gün önce raflardaki yerini alan kitabı daha fazla satacak mı? İşte cevabı: "Göreceğiz. Bunu söylemek için henüz erken elbette. Ama satış noktalarından ikinci siparişler gelmeye başladı."

/Sabah