Gündem
  • 23.1.2003 17:04

KARAYALÇIN: ''3 KASIM SEÇİMLERİ YARIM SEÇİMDİR, PARLAMENTO DA YARIM PARLAMENTODUR''

KAYNAK : Haber Kaynağı ÖZCAN AYDIN MANİSA - Sosyal Demokrat Halk Partisi (SHP) Genel Başkanı Murat Karayalçın, bir dizi ziyaretlerde bulunmak üzere bugün Manisa'ya geldi. Basın mensuplarıyla birlikte yemek yiyen Karayalçın, Siirt seçimlerinin yenilenmesinden, Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yeniden genel başkanlığa seçilmesine, Kıbrıs konusundan hükümetin ABD-Irak savaşı politikasına kadar birçok konudaki görüşlerini dile getirdi. SHP Manisa İl Başkanı Ali Arslan ve Parti Yönetim Kurulu üyeleri tarafından karşılanan SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, önce Manisa Valiliği'ni ziyaret etti. Vali M. Rasih Özbek ile kısa bir görüşmenin ardından Teras 2 Restaurant'ta gazetecilerle birlikte yemek yiyen Karayalçın, basın mensuplarının Türkiye gündemi ile ilgili sorularını cevaplandırdı. ''SEÇMENİN YÜZDE 60'LIK OYU MECLİS'E YANSIMADI'' ''Türkiye'de 1991 seçimlerinde yüzde 95.5 oranında temsilde adalet sağlanırken, yüzde 5 oranında da adaletsizlik olmuştu. Tahminlerimiz doğru çıktı ve 2002 seçimlerinde temsilde adaletsizlik oranı yüzde 5 iken yüzde 60'a çıktı. Seçmenin yüzde 60'lık oyu Meclis'e yansımadı'' diyen Karayalçın, 2002 seçimlerinin yarım seçim, parlamentonun da yarım parlamento olduğunu ileri sürdü. Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) Siirt seçimlerinin yenilenmesi ile ilgili kararının Türkiye kamuoyunda rahatsızlığa neden olduğunu savunan Karayalçın, ''Siirt'te bilinçli olarak oy kullanmayan 650 seçmen için seçimlerin yenilenmesi kararı verildi. Ancak, önceki bir seçimde Hatay ve Samandağı'nda benzeri yaşanan durumlarda seçimler yenilenmemişti'' diye konuştu. Anayasa Mahkemesi'nin AK Parti Genel Başkanı R. Tayyip Erdoğan ile ilgili verdiği kararı değerlendiren Karayalçın, ''Erdoğan'ın zaten genel başkan olmadığı söyleniyor. Madem genel başkan değildi ise 3 Kasım seçimlerinde nasıl aday oldu? Şimdi ne olacak? Anayasa Mahkemesi'nin verdiği karara göre genel kurultaya mı gidilecek? Daha genel kurultayını yapmamış bir siyasi parti iktidar partisidir. Bu yasal olarak sorun değildir. Ancak kurucular kurulunun genel kurul kararı yerine geçen bir kararının çok da demokratik olmadığı açıkça görünecektir. Seçim yasası ivedilikle düzenlenmelidir'' şeklinde konuştu. ''KIBRIS DAVASI KOPENHAG'DA KAYBEDİLDİ'' 57 ve 58. hükümetin sorumluluğunda Avrupa Birliği'nin (AB) Kopenhag doruk toplantısında Kıbrıs davasının kaybedildiğini ve Kıbrıs Rumları'nın bütün ada adına ve hiçbir ödün vermeden AB'ye alındığını belirten SHP lideri Murat Karayalçın, şunları söyledi: ''Bu konudaki tartışmaların başlangıcını yapan bir siyasetçiyim. 6 Mart 1995 tarihinde dönemin Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı olarak Brüksel'deki toplantıda, Kıbrıs Rum kesiminin bütün ada adına, sorun çözülmeden ve Türkiye AB'ye girmeden, AB'ye üye olarak kabul edilmesi durumunda Türkiye'nin kaçınılmaz bir biçimde KKTC ile bütünleşeceğini söylemiştim. Ortaya koyduğum anlayış hiç değişmedi. Sürekli tekrar edildi. Sonraki hükümetler bu konuda bir uygulama yapmadı. Bu söylediklerim tehdit olarak algılanarak acilen çözüm üretilmeliydi. Ulusal solcular olarak kendilerini tanımlayanlar Kıbrıs'ın yitirilmesine neden oldular.'' SHP olarak Kıbrıs konusunda çözümden yana olduklarını ifade eden Karayalçın, ''Son zamanlarda kutuplaşmalar görülüyor. 'Ver kurtul' ya da 'Vur kurtul' politikaları yürütülmektedir. Biz ise 'Çöz kurtul'dan yanayız. Bu sorun çözülmelidir. Kofi Annan planını olduğu gibi kabul etmemiz mümkün değildir ancak üzerinde düzeltmeler yapılmalıdır. Kıbrıs'ta güneyden kuzeye bir miktar göçün yapılması ile ilgili maddenin kabul tarihi aynı zamanda Türkiye'nin AB'ye giriş tarihi olmalıdır'' dedi. ''HÜKÜMETİN IRAK POLİTİKASINI DOĞRU BULUYORUM'' AK Parti Hükümeti'nin ABD-Irak savaşı ile ilgili politikasını doğru bulduğunu ifade eden SHP lideri Murat Karayalçın, şöyle devam etti: ''Birleşmiş Milletler'in yeni bir kararı olmadan Türkiye'nin müdahale edemeyeceği politikası, doğru bir karardır. Başbakan'ın ziyaretlerini de bu anlayış içerisinde değerlendiriyorum. Ancak bu konuda eleştirilerim de olacak. Sayın Tüzmen'ın işadamları ile birlikte Saddam'a yaptığı ziyareti son derece yanlış buluyorum. Bunu ticari bir gerekçeye bağlamak yanlıştır. 600-700 milyon dolarlık bir sözleşmeden söz ediliyor. Bu sözleşmenin tarihini öğrenmek istiyorum. Bu olay devlet ciddiyetiyle bağdaşmıyor. Biz de savaşın önlenmesinden yanayız.'' Karayalçın, daha sonra beraberinde partililer ile birlikte Ticaret ve Sanayi Odası'nı, belediyeyi, rektörlüğü, parti binasını ziyaret etti. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:12

İLGİLİ HABERLER