KÜLTÜR BAKANI ŞİMDİ DE EDEBİYAT DÜNYASINI KIZDIRDI...
Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç''un, ''''Şiirin azgelişmiş ülkelerde, romanın ise gelişmiş ülkelerde geliştiği'''' yorumu, yeni bir tartışmaya yol açtı.
Selim İleri: Tek bir cümle: Tahmin ederim ki, öyle söylememiştir.
Tahsin Yücel: Edebiyatın ne olduğunu bilmeyen biri bunu söyleyebilir. Bütün örnekler bunu yalanlıyor. Diyelim ki İngiltere''de, Fransa''da, Türkiye''de roman da var, şiir de. Bunlar ayrı ayrı türler. Büyük şairleri düşünelim, Dante, Victor Hugo, Baudleire... Rusya''dan, Türkiye''den örnek verebilirsiniz. Bu ozanların yetiştiği ülkeler geri ülkeler mi? Bir kültür bakanına yakışmayacak bir gözlem.
Enis Batur: Bu da bir görüş sonuç olarak. Ama izlenimden ibaret olmasından korkarım. Yani bu tür düşünceler, daha çok basmakalıbın kapsamına giriyor gözümde. Azgelişmiş ülkelerde şiir daha öndedir görüşü, büsbütün yanlış değil; çünkü sonuçta şiir sözlü kültürün bir devamı olarak, henüz yazılı kültüre kesin geçişini yapmamış toplumlarda daha egemen konumda olabilir. Ama bu geçmiş zamana ait bir bakış açısı gibi geliyor. Günümüz dünyasına uyarlanabileceğini sanmıyorum.
Gülten Akın: Hareketin olduğu yerde, daha çok şiir vardır. Bu hareket, az gelişmiş ülkelerde de, çok gelişmiş ülkelerde de olabilir.
Ataol Behramoğlu: Koç bunu söylerken şiirin sanatlar içinde en eski ve en köklü sanat olduğunu söylüyorsa tabii ki haklıdır. Fakat en eski ve köklü sanatı nitelerken de azgelişmişlikle onu bir tutmak yanlış olur. Uygarlıklar tarihini doğru okursa en köklü uygarlıkların, romanın ortaya çıktığı burjuva devrimleriyle değil de binlerce yıl önce, sözgelimi Mezopotamya''da ortaya çıktığını görecektir. Bu anlamda şiir ve azgelişmişlik kavramlarını bir arada düşünmek söz konusu değildir. Bence Kültür Bakanlığı gibi bir konumda bulunan kişilerin sözcükleri seçerken daha özenli ve dikkatli olması gerekir.
Birhan Keskin: Bu ifadeler belli argümanlarla gerekçelendirilip desteklense de toptancı bir bakıştır. Bu türden toptancı ifadelere katılmayı çok doğru bulmam.
Süreyya Berfe: Ülkeler gelişmiş ya da gelişmemiş olarak değerlendirilirken maalesef ekonomik ölçütler göz önüne alınıyor. Mısır gelişmiş bir ülke mi? Oradan Necip Mahfuz gibi Nobel ödüllü bir yazar çıktı. Ya Kolombiya''nın çıkardığı Gabriel Garcia Marquez''e ne demeli? ABD''den Allen Ginsberg, Almanya''dan Hans Magnus Enzensberger gibi şairler var. Koç''un görüşüne katılmıyorum; bu tür genellemeler yapmak çok yanlış.
Pınar Kür: Tamamen kafadan söylediğini varsayıyorum. Neye dayanarak söylediğini bilemeyeceğim. Tam tersine 20. yy sonu ve 21. yy ilk yarısında 3. Dünya Ülkeleri''nin yazarlarından daha iyi romanlar çıktı. Aralarında Nobel ödülü alanlar oldu.
Lale Müldür: Fevkalade manasız bir görüş. Herkes bilir ki, roman Batı icadıdır ve dolayısıyla Batı''da daha gelişmiştir. Ama şiir Batı''dan önce Doğu''da gelişmiştir ve dolayısıyla Batı''da bitmiş olduğu halde, şu an Doğu''da yer yer de olsa devam etmektedir. En yerel anlamıyla olay budur. İsim söylemeye takat yoktur.
''Mavi kanlılar''la ne demek istedi?
Bakan Koç, bu defa da ''''Mavi kanlılar beni istemiyor'''' diyerek yine dikkatleri üzerine çekti. Dünden Bugüne Tercüman gazetesine konuşan Koç, ''''Bir gün Süleyman Demirel, ''Beni Bizans''taki mavi kanlılar hiçbir zaman istememiştir, hep avam kabul etmiştir'' demişti. Aynı şey şimdi başımda. Boğaz''daki mavi kanlılar beni de asla kabullenmek istemiyor'''' dedi. ''''Mavi kanlılar''''a şu yorumlar yapıldı:
Hilmi Yavuz: ''''Mavi kan sözü, İngilizceden çeviri bir kavramdır. Soylular, asilzadeler için kullanılır. Türkiye''de bu anlamda mavi kanlılardan söz etmek mümkün değil.
Bakan açıklasın
Bakanın kimi kastettiğini anlamakta da doğrusu güçlük çekiyorum. Kimi kastettiğini bizzat bakanın açıklaması gerekir. Entelektüelleri mi kastediyor, zenginleri mi kastediyor, İstanbul taşra ayrımı mı öngörüyor?''''
Vedat Türkali: ''''Daha önce Demirel söylemişti. Çoban Sülü''ye karşı ''''mavi kanlılar'''' hikâyesi. Türk siyasetinde, ''Halkı temsil ediyoruz ama Türkiye''ye tepeden bakan burjuvaya yaranamıyoruz'' ifadesi, politikada önemli bir aldatmacaya dayanıyor. Bu tavır demagojik bir savunma ihtiyacından doğuyor.''''
(MİLLİYET)
Güncellenme Tarihi : 17.3.2016 11:56