DEVLET ARIK
ANKARA - Saadet Partisi (SP)'nin önümüzdeki hafta gerçekleştirilecek kongresiyle koltuğunu bırakacak olan SP Genel Başkanı Recai Kutan, AK Parti iktidarını sınıfta bıraktı.
Hükümetin karnesinin kırıklarla dolu olduğunu belirten Kutan, ''İktidara 10 üzerinden 4 veriyorum, o da insaflı davranarak bu notu veriyorum. Dış politika ve ekonomi de bu notun altındalar'' dedi. Kutan, Milli Görüş'e yönelik eleştirileri de cevaplayarak, ''Onlar Türkiye devletinin yapamadıklarını yapıyorlar. Madalya takılması gerekirken itham ediliyorlar'' diye konuştu.
SP'nin 11 Mayıs 2003 tarihinde gerçekleştirilecek Birinci Olağan Büyük Kongresi'nde genel başkanlık görevini bırakma kararını alan SP lideri Recai Kutan, giderayak gündeme ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. SP lideri Kutan, kongrede aday olmayacağını, bundan sonraki süreçte bilgi birikimi ve tecrübeleri doğrultusunda fikir üreteceğini söyledi. Siyasetin dışında kalmayacağını belirten Kutan, kapatılan Refah Partisi'nin eski genel başkanı Necmettin Erbakan'ın adaylığı konusunda ise kesin birşey söylemekten kaçındı. SP lideri, Erbakan'ın adaylığını resmen açıklamadığını ancak teşkilatlardan gelen eğilim ve bunu reddetmeyişinin, kendisinde kongrede aday olacak intibası uyandırdığını söyledi. Kutan, Erbakan'da Yargıtay'daki 'kayıp trilyon' davasının sonucunu bekleme eğiliminin bulunmadığını da bildirdi. Kongre öncesinde tüm AK Parti'li milletvekillerine seslenen Kutan, ''AK Parti'ye gidişlerinden rahatsız olan, partinin izlediği politikalardan rahatsız olanlar var. Kapımız herkese açık. Ancak bizim prensiplerimize uymak kaydıyla gelebilirler'' çağrısını yaptı.
HÜKÜMETE KIRIK NOT VERDİ
AK Parti iktidarının 6 ayını değerlendiren SP lideri Kutan, hükümetin ortaya koyduğu icraatları tasvip etmelerinin mümkün olmadığını, özellikle dış politika ve ekonomi alanındaki icraatlarını benimsemediklerini kaydetti. Son dönemde resepsiyon krizi ve Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısından önce estirilen havanın iktidarın lehine olduğuna işaret eden Kutan, bu süreçte iktidarın halkın gözünde mağdur konumuna düştüğünü ve halkta bir sahiplenme psikolojisinin meydana geldiğini vurguladı. Halkın gündeminde irtica ve laiklik diye bir problemin olmadığını belirten Kutan, halkın ancak yüzde 5'inin irtica ve laikliği sorun olarak gördüğünü söyledi. Hükümetin bir yılı dolmadan not vermek istemediğini kaydeden Kutan, ''Ancak perşembenin gelişi çarşambadan gelir anlayışı ile 10 üzerinden 4 veriyorum. O da insaflı davranıp 4 verdim. Dış politika ve ekonomi notları çok daha zayıf'' diye konuştu.
BÜLENT ARINÇ'A DESTEK
Resepsiyon krizine ilişkin görüşlerini de açıklayan Kutan, TBMM Başkanı Bülent Arınç dışındaki kişilerin 'yalpalı' bir tavır sergilediğini bildirdi. ''Resepsiyon konusunda en tutarlı tavrı Meclis Başkanı Bülent Arınç sergiledi'' diyen Kutan, Arınç'ın üzdürüldüğünü söyledi. Özgürlükler ve insan hakları anlayışına göre bu yönde bir krizin demokrasiye inanmış bir ülkede olmaması gerektiğinin altını çizen Kutan, ''O kadar masumane ki. bu hassasiyetlerin anlaşılması mümkün değil. Onun dışındakiler yalpalı bir tavır içinde oldu'' dedi. Kutan, Türkiye'de artık irtica ve laiklik kavramlarının bilimsel tanımlarının yapılması gerektiğini vurgulayarak, AB yolunda bu iki kavramın müşterek bir anlayışa getirilmesinde fayda olduğunu kaydetti. İrtica ile ilgili tartışmalara Eşref Efendi'nin 'Dolanıp durma derununda yıkıl git/Yoksa mürtecidir diye seni ey gam/ihbar ederim' dizelerinden oluşan şiiriyle katılan Kutan, ''100 senedir nasıl birşey olduğunu anlayamadık'' şeklinde konuştu.
MİLLİ GÖRÜŞÜ SAVUNDU
SP Genel Başkanı Recai Kutan, son dönemde Avrupa Milli Görüş Teşkilatı'na yönelik yapılan eleştirilere de tepki gösterdi. Avrupa Milli Görüş Teşkilatı sayesinde yurtdışında milli değerlerini unutmayan, sapasağlam gençler yetiştiğini ifade eden Kutan, ''Türkiye devletinin yapamadıklarını yapmışlar. Milli değerlerinin unutmayan, sapasağlam gençler bu teşkilat sayesinde yetişiyor. Teşkilat yöneticileri, Avrupa'da en etkili lobi faaliyetini kendilerinin yürüttüğünü, kendileri kadar etkili çalışan dernek veya vakfın olmadığını söylüyor. Bu insanlara madalya takılması gerekirken bir sürü itham ediliyorlar'' şeklinde konuştu. Kutan, bu konuyla ilgili olarak Almanya'nın Ankara Büyükelçisi ile arasında geçen diyaloğu da şöyle açıkladı: ''Bir gün Alman elçiye 'Bunlar anarşiye, teröre karıştılar mı?' diye sordum. O da 'Hayır' cevabını verdi. 'Peki niye şikayet ediyorsunuz?' sorusunu yönelttim. Alman elçinin cevabı ilginçti. 'Türkiye'de gelen insanların Alman toplumuna entegre olmasını engelliyorlar' dedi. Ben de, teşkilatla iyi ilişkiler içinde bulunmaları gerektiğini söyledim''.
Kutan, Türkiye'nin artık bu sorunları aşmak zorunda olduğunu belirterek, bunun için öncelikle irtica ve laiklik kavramlarının keyfi olarak değil bilimsel olarak tanımlanması gerektiğini söyledi.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:55