Gündem
  • 26.10.2002 20:24

MESUT YILMAZ: "MİLLİ GÖRÜŞÜN HİZBİ AK PARTİ, TÜRKİYE'Yİ AB KRİTERLERİNDEN UZAKLAŞTIRIR"

KAYNAK : Haber Vitrini HÜSEYİN KAR MERSİN - Anavatan Partisi (ANAP) Genel Başkanı Mesut Yılmaz, Milli Görüş'ün yeni hizbi olarak nitelendirdiği Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AK Parti) iktidara gelmesi halinde ülkeyi Avrupa Birliği kriterlerinden uzaklaştıracağını belirterek, "Bunlar hükümet olursa yazık olur Türkiye'ye" dedi. Yılmaz, Türk siyasetinin artık deneme tahtası olmaktan çıkarılması gerektiğini söyledi. ANAP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz Mersin'e parti otobüsü ile geldi. Yılmaz, Mersin Mitinginde konuşmasına başlamadan önce, partisinin milletvekili adaylarını tek tek tanıtarak destek istedi. Yılmaz'ın önemle üzerinde durduğu isimlerden biri ise İçişleri eski Bakanı Rüştü Kazım Yücelen oldu. Mesut Yılmaz, partililerine, Mersin'e birlikte geldiği Ahmet Deniz Olgun'u da "Can dostum" diye tanıttı. Konuşmasında Türk siyasetinin yıllardır deneme tahtasına çevrildiğini belirten Yılmaz, bu deneme yanılma döneminde ortaya çıkan tabloyu ise şöyle özetledi: "Siyasi yelpazenin neresinde olursa olsun, bütün siyasetçiler, dönüp dolaşıp sonunda ANAP'ın ekonomik ve demokratik çizgisine geliyorlar. Ama bu arada iş işten geçiyor. Biz diyoruz ki Türkiye artık deneme tahtası olmamalıdır. Deneme yanılma dönemi geride bırakılmalıdır. İşte önümüzde bunca örnek var, bunca tecrübe var. ANAP'ın kadrolarından daha iyi bir kadroyu başka hiçbir parti yetiştiremedi. Ben size diyorum ki aslı burada iken taklitlerine yüz vermeyin." Sözlerini atasözü ile sürdüren ANAP Lideri Mesut Yılmaz, "Ağır taşı ne yel alır, ne de sel' derler; yelde bize vız gelir, sel de vız gelir. Onlar kendi geleceklerini tehlikeye soktuğumuz için bize diş biliyorlar. Onlara nihai cevabı 3 Kasım'da benim milletim verecektir. ANAP'ın yıllardır göstermeye çalıştığı gerçekleri bugün artık onlarda kabul etmek zorunda kalmıştır. Türkiye bir yandan ekonomik sorunlarını çözmek, diğer yandan AB'ye girmek için ANAP'ı iktidara getirmek zorundadır. Seçime yaklaştığımız hergün ANAP bir adım değil, 10 adım değil 100 adım ileri gitmektedir. Şimdi araştırmalara bir bakın, daha düne kadar ANAP'ı barajın altında gösterenler şimdi barajın üstünde göstermek için yarış yapıyorlar. Çünkü 3 Kasım akşamı mahcup olacaklar. Yapılan bütün araştırmalar, seçim kampanyasından bu yana oylarını en hızlı arttıran partinin ANAP olduğunu gösteriyor. Kararsızların oylarının yöneldiği adresin ANAP olduğunu yine araştırmacılar söylüyor. Ben başından beri söylüyorum eğer hakiki anketi görmek istiyorsanız meydanlara bakın. Halep oradaysa arşın burada" diye konuştu. Hak, hukuk, adelet, özgürlük, demokrasi diye ortalığı ayağı kaldırmaya çalışanların olduğunu dile getiren Yılmaz, "Ama bunlar aslında geçmişte bu konularda millete en büyük sıkıntıları yaşatmış olanlardır. Eğer ellerine fırsat geçerse, gelecekte de bu sıkıntıları yaşatacak olan onlardır. Bırakın Türkiye bildiği yola devam etsin, milletin önüne bir duvar gibi çıkmaktan, bir çukur gibi çıkmaktan vazgeçin. Biz parti kapatmaya da, insanlara siyasi yasaklar konulmasına da karşıyız. Biz siyasi rakiplerimizle sandıkta hesaplaşmak isteriz. Biz özgürlükleri sadece kendimiz için değil, bütün vatandaşlarımız için istiyoruz. Çünkü biz belli bir grubun, belli bir mezhebin değil, Türkiye'nin partisiyiz. Bu ülkenin demokrasi, hak ve hukuk isteyen insanlarının ANAP'a ihtiyacı var" şeklinde konuştu. Şimdi kendilerine anayasayı değiştirecek kadar oy isteyenler olduğunu belirterek konuşmasını sürdüren Yılmaz, "Onlara bu fırsatı verseniz bile, anayasayı değiştiremezler. Yine anayasayı değişterecek olan biziz. Bizim yaptığımız değişiklikten yine onlar faydalanır. ANAP'ın geçmişi bu konularda ülkemizin yüzünü ağartan bir geçmiştir. Hepiniz şahit oldunuz, gelin değiştirelim dedik kaçtılar. Ciddi bir mesele ile karşılaşınca tası tarağı toplayıp hemen kaçanlarla mı birlikte olacaksınız? Bunların hepsini tanıyorsunuz. Bunlar 70'li yıllardan bu yana hep kaçmadılar mı? Bugüne kadar hep özgürlükleri savunduk. Yasaksız , kavgasız bir ülke istedik. Ceza kanununun 141, 142, 163'ncü maddelerini insanlarımız özgür olsun diye biz değiştirdik. İnsanlarımız haklarını sonuna kadar arayabilsin diye Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin yolunu biz açtık. Biz bunu yaptığımız da bizi müstemleke diye suçlayanların, dara düştüklerinde ilk çaldıkları kapı bizim açtığımız o Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kapısı oldu" diye konuştu. Milli görüşçülerin yeni ismi olan AKP'nin, meşruiyeti millette aramak yerine, gidip ABD'de aradığını anlatan Yılmaz, "ABD'nin söyleceği bir kaç cümle ile meşruiyet kazanacaklarını sanıyorlar. Eğer meşruiyetle ilgili bir sorununuz varsa bırakın ABD'den onay istemeyi, gelip bu milletten isteyin. ABD'den onay isteyen bir partiden bu millete hayır gelir mi? 1970'li yıllarda bu zihniyeti temsil edenlerden ne hayır gördünüz? 1990'lı yılların ikinci yarısında bu zihniyetin temsilcisi olan bir partiden ne hayır gördünüz? Ülkemizin bütün bu sıkıntılara düşmesinin pimini onlar çekmedi mi? Siyasetin daralmasına bunlar sebep olmadı mı, dün neyi iyi yaptılar ki bugün doğru bir şey yapsınlar. Sorarım size bunların ne hayrını gördünüz? Bunlar yaptıklarımız, yapacaklarımızın garantisi diyorlar. Eğer dün yaptıklarını bugün de yapacaklarsa yazık bu millete, yazık. Onlar toplum mühendislerinin icrai siyaset yapmalarına zemin hazırladılar, Türkiye'yi AB kriterlerinden uzaklaştırdılar" diye konuştu. Mesut Yılmaz, konuşmasının sonunda Türkiye'nin bir yol ayrımında olduğunu yineleyerek, "Bu yollardan biri yanı başımızdaki ortadoğunun savaş ve sefalet kokan avlusuna çıkıyor. Biri ise demokrasi ve zenginlik sembolü AB'ye gidiyor. Artık kararımızı vermek zorundayız. Deneme yanılma ile kaybedecek zamanımız yok. Aralık ayında AB zirvesi var. Oradan tam üyelik müzakeresi için tarih çıkarmak zorundayız. Aksi halde işimiz zora girecek" dedi. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 18:30

İLGİLİ HABERLER