Gündem
  • 4.3.2006 14:37

SAADET CEPHESİNDEN AKP NASIL GÖRÜNÜYOR?

Kutan, "AKP'den bazı arkadaşlar zaman zaman bizim arkadaşlarımızla dertleşiyor. Bu dertleşme sırasında işlerin iyi gitmediğini söylüyorlar ve bizden bir adım bekliyorlar. Ancak böyle bir karşılık da bulamıyorlar. Zaten bizden ayrılan arkadaşların bir çoğu Milli Görüş ile ilgili düşüncelerini terk edip gitmişti. İçlerindeki bir grup hata yaptığını düşünüyor ve psikolojik olarak bundan etkileniyor." dedi.

Milli Görüş avansını geri istiyor

Saadet Partisi Genel Başkanı Recai Kutan, Ülkücü yayın organı Yeni çağ gazetesinin kendisiyle yaptığı röportajda, Saadet cephesinden AK parti7nin durumunun nasıl göründüğünü gözler önüne serdi.  

 Milli Görüşün tarihsel süreci incelendiğinde AKP'nin bu gömleği sırtından neden çıkarmak istediğinin çok rahat anlaşılacağını belirten Kutan, bu partinin aynı zamanda ANAP ve Derviş'ten kalma liberal politikaları kendine hedef koyduğunu ve vizyonunu buna göre belirlediğini kaydetti.

Milli Görüş'ün yıllardır takipçisi olduğunu belirten şu anki iktidar gömleğini değiştirdiğini söylüyor. İktidardaki parti Milli Görüş gömleğini değiştirirken Milli Görüşçüler nerede kaldı? Öte yandan Saadet Partisi'nin de durumu ortada? Sizce Milli Görüşçüler bir ikilem mi yaşıyor ?

AKP yönetim kadrolarının önemli bir bölümü gençlik yıllarından beri milli görüş hareketinin içerisinde bulunmuşlardır. Gençlik kollarından itibaren Milli Görüş içerisinde yer alan Recep Tayyip Erdoğan yine Milli Görüş'ün olanakları çerçevesinde siyaset içerisinde belli bir noktaya geldi. Dolayısıyla bir ayrım söz konusu olduğunda kamuoyu iki farklı Milli Görüş'ü göremedi. Bunlardan bir bölümü umumiyetle yaşlılar grubu, diğeri ise gençlerden oluşuyordu. Bunlar zamanında ekonomide ve dış politikada önemli işler yaptı. Bundan sonra başka bir şey denemek istediler. Seçim döneminde herkes Erbakan hoca iki koldan geliyor yorumunu yaptı. Hatta bu arkadaşlar yine o dönemde Necmettin Erbakan'ı Çankaya Köşkü'ne çıkarmak istediklerini de söylediler. Türkiye'de bazı çevreler de bu hareketi desteklediler. Bilinen medya grupları bu hareketi hep ön planda tuttular. Büyük sermaye grupları çok büyük ölçüde destek verdi. O ana kadar kesinlikle Milli Görüş gömleğini çıkardıkları hususunda da bir açıklama yapmadılar.

Peki niye böyle bir yola girdiler ?

Bu arkadaşlarımızın niye böyle bir yola girdiklerinin izahını ben şöyle yapıyorum. Milli Görüş 1968 senesinde bağımsızlar hareketi ile Türk siyasi tarihinde görüldü ve ortaya koymuş olduğu mesajlar büyük ölçüde yadırgandı. Çünkü Türkiye'de mevcut olan ve ön planda olan kuruluşların hepsi neredeyse batıcı ve yine batı değerlerini adeta kutsayan partiler. Buna mukabil bir Milli Görüş çıktı ortaya ve "bayrağım, maneviyat ve ahlak" dedi. Bizim bu şekilde çıkışımız o dönemde yadırgandı. Türkiye'nin ekonomi ve dış politika dertleri varken bir vehim irtica söylentisi ortaya atıldı. Dolayısıyla bu duyarlılık içinde Milli Nizam Partisi kurulmuş ve kapanmış, ardından Milli Selamet bütün partiler ile beraber kapanmış 12 Eylül'de. Ardından Refah, ardından Fazilet. Bunların üzerine arkadaşlar muhtemelen düşünmüş olacaklar ki biz bu kulvarda gittiğimiz sürece bize siyaset yapma imkanı olmayacak. Bir kulvar değişikliği yapalım.

Yani bir anlamda Özal döneminin ANAP'ı gibi diyebilir miyiz ?

Bu yönde sık sık ifade edilen bir husus var. Dediğiniz gibi Özal döneminin ANAP'ını hedef olarak ortaya koyuyorlar. Ekonomik meselelerde çok rahat bir şekilde Kemal Derviş politikalarını benimseyeceklerini ifade ediyorlar. Dolayısıyla siyaset sahnesinde kalabilmemiz için kulvar değişikliği yapmak gerekir yorumunda bulunmuşlar. Bu siyasi parti hiçbir partinin sahip olamadığı avantajlarla iş başına geldi. Erbakan hükümeti yıkıldıktan sonra gelen hükümetler Türkiye'yi her alanda öyle bir batağın içerisine soktular ki millet haklı olarak ondan sonra gelen bir gruba aman bunlar mutlaka başarılı olsun duygusu içerisinde oldular. Dolayısıyla toplumun tüm katmanlarında bunların başarısı için destek ve temenni vardı. Neticede bunlar hocanın eski talebeleri başarılı olsunlar istendi. Hoca da zaman zaman başarılı olmaları için tavsiyede bulundu. Bu nispette oy aldıkları için onlarda bir psikoloji oluştu. Bu her işi yaparız, biliriz psikolojisiydi. Dolayısıyla bu tavsiyelerin hiç birini uygulamadılar. Sonunda bıçak kemiğe dayandı. Öte yandan, Milli Görüşün ne olduğunu Çağlayan Meydanı'nda gördük. Milli Görüş AKP'ye verdiği avansı geri alıyor. AKP'den bazı arkadaşlar zaman zaman bizim arkadaşlarımızla dertleşiyor. Bu dertleşme sırasında işlerin iyi gitmediğini söylüyorlar ve bizden bir adım bekliyorlar. Ancak böyle bir karşılık da bulamıyorlar. Zaten bizden ayrılan arkadaşların bir çoğu Milli Görüş ile ilgili düşüncelerini terk edip gitmişti. İçlerindeki bir grup hata yaptığını düşünüyor ve psikolojik olarak bundan etkileniyor.

AKP içinden milletvekilleriyle görüşüyor musunuz partinize gelmeleri anlamında ?

Biz şöyle bir prensip kararı aldık. Kesin olarak hiç kimseyle pazarlık yapmayacağız. Oradan ayrılıp bize gel sana şöyle bir vaatte bulunuyoruz şeklinde bir söylem içerisine girmeyeceğiz. Bu bizim usulümüz değil. Ancak herhangi bir şart öne sürmeden gelecek her kişiye de kapımız açıktır. Dolayısıyla gidip tek tek arkadaş gel şeklinde bir çalışmamız olmuyor. Yani biz tabiri caizse meyvelerin olgunlaşıp dibine düşmesini bekliyoruz.

Hocaları için gerekli adımı atmadılar

Maliye hesapları inceledi, bize 800 milyar aldığımız söylendi. Bunun faiziyle beraber geri ödenmesi 11 trilyonu buluyordu. Bize bunu ödeyin daha sonraki hukuki süreçte 10 trilyonu geri alabilirsiniz teklifinde bulunuldu. Velhasıl yapmaları gereken şeyi hocaları için yapmadılar.

Sayın Necmettin Erbakan'ın davası da sürekli olarak gündemde. Bu konuda neler söylemek istersiniz ?

İki yıldan bu yana hukukçu arkadaşlarımız AKP'nin gerek parti yönetimi gerek ilgili bakanlarıyla temas halindeler. Bir kere Erbakan Hoca hakkında verilmiş olan kararı hiçbir şekilde savunmak mümkün değil. Dönemin Maliye Bakanı Zekeriya Temizel parti kapatıldıktan sonra kendi kafasına göre bir komisyon oluşturmuş. Bundan sonra partinin hesaplarını incelemişler. Bütün Türkiye'ye kendi teşkilatlarına talimat vermişler, her yerde komisyonlar oluşturacaksınız ve bu komisyonlar orada ki hesapları inceleyecekler. Bundan başka matbu bazı formlar hazırlamışlar. Bunlar bizim elimizdedir. Formu fatura vermiş bir adamın önüne götürüyorlar, adam şoför. Ben böyle bir para almadım, dolayısıyla böyle bir parayı kabul etmedim, altına da mülazat hanesi açmışlar. Şoför bunun altına yazıyor: Ben böyle bir hizmet verdim ve bu parayı da aldım diye. Şimdi aşağı yukarı 900 civarında çuvalla bütün evraklar buraya gelmiş. Bunlardan ancak beşte biri açılmış. Çünkü mahkeme karar verdikten sonra gidildi ve mahkeme kararıyla tespit edildi, bunların mühürleri sökülmüş değil. Diyelim ki Isparta ilinde Defterdar, onun ilgili komisyonu rapor yazmış, biz inceledik genel merkezden şu kadar gelen para kayıtlara girmiş, bunun karşılığında faturalar koyulmuş herhangi bir usulsüzlük yoktur şeklinde sonuca ulaşılmış. Burada rapor hazırlanırken evrakta sahtecilik yapılmış denmiş, Savcılığa gönderilmiş ve sonunda Isparta İl başkanı hapse girmiş. Bu bir ceza davası bir de kayıp trilyon davası diye bilinen ve devam eden hukuk davası var. Arkadaşlarımız yetkililer ile görüşüp bu işin temelinden yanlış olduğunu söylediler.

Daha önce yaptığınız açıklamalarda incelemenin hukuka aykırı olmadığını ifade etmiştiniz? Dayanak noktanız ne?

Çünkü Maliye Bakanlığı'nın bir partinin hesaplarını inceleme yetkisi yok Anayasa gereğince. Daha sonra Sümer Oral döneminde dosya Anayasa Mahkemesi'ne gönderildi. Biz Anayasa Mahkemesi'nde evrakların il il tasnif edilmesini istedik. Çünkü evraklarda o kadar çok oynama var ki parti yem almış görünüyor. Siyasi parti hayvan beslemez ki. Şimdi Maliye Bakanı Unakıtan bizim teklif ettiğimiz tasnifi kabul etti. Evraklar tasnif edildi. Partiye çay alınmış. Bunun faturası yem faturası olmuş. Biz bunların incelenmesini istedik ama incelemediler. Bu evraklar incelense bir çok gerçek ortaya çıkacak. Bunun dışında hukukçularımız siyasi partiler kanununda değişiklik yapılması önerisini de götürdüler. Ancak bunlardan hiç biri yapılmadı. Erbakan hocanın hapse girmesi onları da çok rahatsız ettiğinden başka çözümler üretilmek istendi. Bu arada Türk Ceza Kanunu''da değişiklik yapıldı. 65 ile 75 yaş arası rapor gerekmeksizin hapis cezasını evinde çekecek iken 75 yaş üstüne rapor istendi. Bu arada Maliye hesapları inceledi. Bize 800 milyar aldığımız söylendi. Bunun faiziyle beraber geri ödenmesi 11 trilyonu buluyordu. Bize bunu ödeyin daha sonraki hukuki süreçte 10 trilyonu geri alabilirsiniz teklifinde bulunuldu. Velhasıl yapmaları gereken şeyi hocaları için yapmadılar.

Milli Görüşçüler bunu unutacaklar mı ?

Hayır.

Ne kadar üyeniz var ?

Şu anda üye sayımız aşağı yukarı 2 milyona yaklaşıyor. Bundan önce Refah Partisi'nde üye sayımız 4 milyondu. Hiçbir siyasi partinin bu kadar üye sayısı yok. AKP'nin de böyle bir üyesi olduğunu sanmıyorum.

Bir de eğitim çalışmalarınız vardı ?

Bir defa her haftanın sonunda bir ilde eğitim yapılıyor. Hedefimiz şu, en başta yöneticilerimizin tamamı, yani il ve ilçe yönetim kurulu üyeleri yedekleriyle beraber. Köy ve mahalle temsilcilerinin eğitimi ise bitti. Sandık baş müşahitleri de eğitilecek. Her baş müşahidin elinde sandık listesi olacak. Her ay imkan olursa o sandık bölgesinde bir kişiyi üye kaydedecek. Adam adama bir çalışma metodu uygulayacağız. Çünkü televizyon ve gazete gücümüz yok.


Bana öyle geliyor ki AKP'deki arkadaşlar bir ikilem içerisindeler. Onlarda gayet net olarak tespit ediyorlar ki her geçen gün biraz daha kan kaybediyorlar.

Nisan ayında kongreniz var. Genel Başkanlık için adaylığınızı koyacak mısınız ?

Kongre 9 Nisan'da. Salonu kiralamış durumdayız. Bizim geleneğimizde büyük kongrelere tek seçici liste ile gidiyoruz. Bu sadece Fazilet Partisi döneminde bozuldu. Bu seferde en geniş şekilde istişareler yapılıyor. Belediye Başkanlarımız, İl başkanlarımız, İl Müfettişlerimiz ve Ankara'daki il sorumlularımız ile geniş şekilde istişare yapılıyor. Dolayısıyla kongreye tek liste olarak gidilecek hedefimiz bu. Ben bürokraside bulundum, siyasette de bulundum. Hiçbir dönemde hiçbir makama talip olmadım. Bana aday olacak mısınız diye sorarsanız ben böyle bir talebim yok derim. Şu anda da böyle bir talebim yok. Camiamız derse ki 'Abi en zor zamanda genel başkanlık yaptın yoruldun şöyle kenarda dur deseler Allah bin kere razı olsun' derim. Ama camia askerlik görevi devam ediyor derse bunu reddetmemiz de kesin olarak söz konusu değil. Bizim özellikle ayrılmayıp burada kalan bütün arkadaşlarımız çok büyük bir imtihan verdiler. Eğer gitmiş olsalardı parlamentoda olacaklardı. Buna rağmen burada kaldılar. Bu aslında önemli imtihandan yüzlerinin akıyla çıkmış olmaları anlamına gelmektedir.


Gündemde sürekli olarak bir erken seçim söylentisi var. Sizce erken seçim yaparlar mı yoksa Cumhurbaşkanı'nı bu Meclis'e mi seçtirirler ?


Bana öyle geliyor ki AKP'deki arkadaşlar bir ikilem içerisindeler. Onlarda gayet net olarak tespit ediyorlar ki her geçen gün biraz daha kan kaybediyorlar. Şu anda hala eğer bu kamuoyu yoklamalarında ortaya çıkanlar yerine gerçek rakamlara baktığınız takdirde gene de diğer siyasi partilerden daha yüksekte bir oy imkanına sahipler. Birden bire yüzde 34'den yüzde 10'a düşecek değiller yavaş yavaş düşüyor. Dolayısıyla çok fazla kan kaybetmeden güven tazelemek isteyebilirler diye düşünüyorum. Bunum yanında ancak bu parlamentoyla kendi istedikleri Cumhurbaşkanı adayının seçtirme şansları var. Yani bu bir yeni seçimden sonra parlamento aritmetiği büyük ihtimalle koalisyon ortaya koyacaktır. Bu koalisyonda da kimin Cumhurbaşkanı olacağı ancak karşılıklı müzakerelerle ve mutabakatla belli olacaktır. Buna henüz bir karar vermiş değiller. Ancak Tayyip Bey yapısı itibariyle baskın bir seçime gidebilir. Biz Saadet Partisi olarak hazırlığımızı buna göre yapıyoruz. Ben iki ay önce bütün teşkilata seçim startı verdim. İstanbul'da il başkanları toplantısı yaptık. Bir gece de bin evde sohbet yapıldı. Her siyasi partinin bunu yapabilmesi mümkün değildir. Arkadaşlar bu sohbetlerden sonra da üye kaydediyorlar.

(Yeniçağ)

Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 09:53

İLGİLİ HABERLER