Gündem
  • 16.8.2002 10:06

SERDAROĞLU'NUN SÖZLERİ ANAP'I KARIŞTIRACAK!.ANAP TEŞKİLATI BANA "BAĞIMSIZ ADAY OL SENİ DESTEKLEYELİM" DEDİ

KAYNAK : Haber Vitrini Anap'tan istifa eden İzmir Milletvekili Rıfat Serdaroğlu'nun Fatih Çekirge'ye yapmış olduğu açıklama bir gerçeği gözler önüne serdi. ANAP'ta sadece milletvekilleri değil aynı zamanda teşkilatlarda çözülme noktasına geldi. Serdaroğlu'nun açıklamaları gündeme bomba gibi düştü. Serdaroğlu " Anap teşkilatı bana bağımsız aday ol seni destekleyelim" dedi. İşte Fatih Çekirge'nin Çözülme başlığını taşıyan yazısı... Çözülme Dün ANAP’tan ayrılan Rıfat Serdaroğlu’nun telefonda söylediği şu söz, siyasi hafızamın son 10 yılına bir ‘çilingir kıvraklığı’yla süzülüyor: - ANAP’ın teşkilatlarından, ‘ANAP’tan değil, bağımsız girin destekleyelim’ gibi öneriler geliyor. Teşkilat bunu derse, yapacak bir şey kalmamıştır. Bu yüzden istifa ettim... Serdaroğlu, ANAP’lı değildir... Demokrat Parti kökenine dayanan, Demirel çizgisinde devam eden İzmirli ve teşkilatçı bir siyasetçidir... İyi koku alır, teşkilatları iyi gözler... Bu yüzden, söylediği sözün bir anlamı olduğunu düşünüyorum... Ve bu anlama bakarak, son 10 yılın ANAP’ta nasıl bir ‘çözülme’ ve ‘yaprak dökümü’ yarattığını gözlemeye çalışıyorum... Yüzde 35’lerle iktidar olan ANAP; ‘Karadeniz Ekonomik İşbirliği’nden ‘Akdeniz Birliği’ne, ‘Orta Asya Enerji Hatları’ndan Türk cumhuriyetlerine kadar uzanan bir ‘vizyon iktidarı’ydı... Şimdi ‘karanlık kulisler’de, ‘yakın denizler’de, barajın altından kurtulmak için ittifak arıyor... ANAP, merkez sağın Türkiye için yakaladığı bir ‘vizyon’un fırsatıydı... Bugün geldiği noktaya bakınca, insan siyasi hafızamızı sarsan bu görüntü karşısında sormadan edemiyor... ANAP ağacının dökülen yapraklarına bir bakın... Özal’lı günlerin proje ve uygulama üstadı bir Vehbi Dinçerler çekilmiş... Devleti ve milleti derinlemesine tartabilen bir Hüsnü Doğan yok... Her gece bir gecekondunun sofrasına oturan, sabaha karşı ‘Bakın yeni bir projem var’ diye bizi uyandıran, o bitmez tükenmez enerji kaynağı Adnan Kahveci rahmetli olmuş... ANAP’ın hızlı adımlarına dengeli frenler yaptıran dürüst isim Safa Giray da yok... Ya Kaya Erdem... Ekonomideki ilk keskin devrimlerin, ilk bayrak sallayıcısı o Kaya Erdem de yok... Mustafa Kalemli, hala anlayamadığım bir ‘saldırı’nın altında geri çekilmiş... Mesut Yılmaz’ın genel başkanlığına karşı oy verecek 3 kişiye bakanlık sözü veremediği için, hem genel başkanlığı, hem başbakanlığı kaybeden Yıldırım Akbulut da bırakıp gitmiş... Yusuf Özal rahmetli olmuş... Çevre duyarlılığını, hayatının mücadelesi haline getirmiş bir Tınaz Titiz de yok... Siyasetin ve teşkilatın ‘derin mimarları’ndan Mükerrem Taşçıoğlu kenara çekilmiş... Hayatını Türk coğrafyasına adayan, Türk cumhuriyetleriyle Türkiye Cumhuriyeti arasında derin bağlar kuran Namık Kemal Zeybek de yok... Ali Talip Özdemir siyaseti bırakmış... Diplomasinin güven simgesi haline gelmiş Ali Bozer ayrılmış... Cemil Çiçek ve Abdülkadir Aksu gibi, muhafazakarlığı gelişmeyle birleştirmeye çalışan isimler küstürülmüş... İlhan Aküzüm, Halil Şıvgın ve Veysel Atasoy, deyim yerindeyse uzaklaştırılmış... Şimdi bakıyorum da, kendine olan güveni, kararlılığı ve ekonomiye hakimiyetiyle bir zamanların Güneş Taner’i, ‘küskün bir bilge’ gibi kenara itilmiş... Anadolu’nun tozlu yollarından gelen Lütfullah Kayalar küstürülmüş... Kararname üstadı Oltan Sungurlu da kenarda... Işın Çelebi mutsuz... Ve daha nice isim... İşte böyle bir ‘yaprak dökümü’ ve ‘küskünler kervanı’nın ardından ANAP, Mesut Yılmaz’ın prensi Erkan Mumcu kriziyle ve ‘ittifak senaryoları’yla baraj altında boğulma noktasına gelmiştir... Bu, yalnızca ANAP vizyonunun erozyonu değil, merkez sağdaki ‘çözülme’nin, ‘hedefsizleşme’nin, ‘vizyonsuzlaşma’nın sürecidir... Bugün, ANAP’ı DYP’yle bir araya getirme çabaları, işte bu sürecin sonucudur... Evet, Rıfat Serdaroğlu’nun bir sözüyle açılan siyasi hafızamın dehlizlerinden süzebildiklerim bugünlük bu kadar... Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 17:44

İLGİLİ HABERLER