TBMM ÇEVRE KOMİSYONU BAŞKANI ERKAL, SİT ALANLARININ İMARA AÇILMASI YASASI'NA DESTEK VERDİ

ALİ ULURASBA ANKARA- TBMM Çevre Komsiyonu Başkanı Ahmet Münir Erkal, Koruma Kurulları'nın tartışılması gerektiğini söyledi. Erkal, Parlamento'da bir basın toplantısı düzenleyerek, Almanya'da 16 Ocak 2003 tarihinde yapılan Habitat toplantısı ile ilgili bilgi verdi. Buradaki konuşmalarda genel olarak kentsel büyümenin, sosyal sorunların, işsizliğin, mali zorlukların, altyapı eksikliklerinin ve güvenlik gibi bir takım sorunlara yolaçtığının ele alındığını belirten Erkal, ''Ama aynı zamanda birtakım fırsatları da beraberinde getirdiği, yenilik ve ekonomik büyüme, ve kültürel farklılıklar için potaniyel oluşturduğu, ancak gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde sorunların ve önceliklerin farklı olduğu belirtildi'' ifadelerini kullandı. Formun sonunda bir bildirinin de yayınlandığını hatırlatan Erkal, ''Bildiride temel olarak siyasi ve taahhütleri bildirisi adıyla eşitlik, özgürlük, barış ve etnik farklılıklara ve inançlara saygı atmosferi içinde, toplumun incinebilir gruplarına önem vererek, sürdürülebilir gelişmeye ve herkes için yeterli konuta erişmek ve yaşam kalıtesini ve insani koşulları düzeltmek için, insanlığı çabalarımızın merkezine yerleştirme amacı ile kentler ve insan yerleşimleri ile ilgili diğer bildirgelerde benimsenen tavsiyeler ve ilkelerin yasal boyutta gerçekleşmesi sürecinin ileriye götürülmesi hedefi tekrarlandı. Ululararası parasal kurumlar, özellikle gelişmekte olan ve fakir ülkelerde, bu ülkelerin ihtiyaçlarına uygun olarak, Habitat programlarının finansmanına katılmaya çağrıldı'' dedi. Komsiyon Başkanı Erkal, basın mensuplarının sorularını da cevaplandırdı. Erkal, hükümet tarafından sit alanlarının yüzde 6'sının af kapsamına alınması ve imarına izin verilmesine ilişkin TBMM'ye gönderilen son yasa tasarısı ile ilgili bir soruya ''Türkiye'de kültür ve tabiat varlıklarını koruma kurulları ve diğer kurulların genelde şöyle bir yapısı var. Yasakçı bir yapı var. Yani mesala sit alanını ilan edilyorunuz. Ama o sit alanı içindeki bütün alanların, arazi parçalarının doğal sit olup olmadığı yönünde bir çalışma yapılmıyor. O arazi içinde mülkiyeti olan vatandaşların ciddi şekilde mağduriyetine sebep oluyor. Yani yüzde 6 yasa getirilirken yine koruma kurullarının uygunluk şartı getiriliyor'' karşılığını verdi. Orman arazileri konusundaki yaklaşımın da aynı felsefe çerçevesinde değerlendirilmesi gerekliliğini vurgulayan Erkal, buna karşı çıkmanın idare-i maslahatçılık olduğunu, yasakçı zihniyetten kaynaklandığını vurguladı. Sit alanlarının nerede başladığının, nerede bittiğinin belli olmadığını, bunun teknik raporlarla oluşturulabileceğini ve bu şekilde sit alanlarının daha hukuki bir altyapıya kavuşacağını söyleyen Erkal, yeni gelen tasarının da bunu sağlayacağına inandığını belirtti. Erkal, bir gazetecinin ''Endişe, bu afların sürekli olması, bundan sonraki hükümetlerin de daha önceki örneklerde olduğu gibi buna izin vererek, bu sit alanı ile ilgili yüzde 6'lık affın yüzde 12-15'lere çıkacağı yönünde. Buna nasıl bakıyorsunuz, bu yasalar engelleyici olabilecek mi?'' sorusuna farazi yaklaşımların doğru olmadığı karşılığını verdi. Erkal, ''Faraziyelere dayalı yönetim anlayışı yanlış olur. Şuna bakmak zorundayız. Bu sit alanı, gerçekten bu ciddi anlamda sit alanı mı değil mi? Her yerde yüzde 6 yok. Bir tartışmaya açılıyor. Türkiye'deki gerçekleri bilmiyor muyuz? Türkiye'deki çarpık kentleşme yüzde 60-70'lerde. Çözümlere yardımcı olunmuyor. Yönetişim kavramını kentlerde uygulamalıyız. Bunu uygulayan yok. Ama yasak. Bunu uygulamayın. Neden. Cevabı yok. Yasak. Bu mantığın ben Türkiye'de artık yıkılması gerektiğine inanıyorum. Tartışmaya açalım. Koruma kurullarını da tartışmaya açalım. Koruma kurulları neyi niçin yaptığının hesabını net açık vermeli. Yani ben bu yasağı koyuyorum ama şu gerekçeyle koyuyorum demeli. Koruma kurulları bunu yapamıyorsa orada sıkıntı vardır demektir. O zaman Koruma kurullarının yeniden gözden geçirilmesi gerekir'' ifadelerini kullandı. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 20:01