Dünya Bankası''nın Türkiye''ye ilişkin yoksulluk raporunda emeklilik sistemi hedef oldu. Raporda, Türk emeklilik sistemi ''''anormal cömert'''' olarak nitelendirildi ve emekli aylık bağlama oranının düşürülmesi tavsiye edildi. Çalışırken alınan net ücretin yüzde 93''ünün emeklilikte alınabildiği belirtilirken, emeklilerin bakmaları gereken çocuk ve ebeveynleri olmadığı, banliyö ve iş kıyafeti masraflarının bulunmadığı için daha az gelirle yetinebilecekleri anlatıldı. Dünya Bankası''nın Türk emeklilik sistemini yerden yere vuran raporunda şu tespitier dikkati çekti:
Türkiye''de emeklilikte yaşam beklentisi erkekler için 28, kadınlar için 34 yıl. Ancak SSK''ya 15-17 yıl katkı sağlanıyor.
Genç emekliler çalışmaya devam ediyor ancak prim ödemiyor. Prim ödemeksizin çalışma Türk toplumunda yerleşmiş bir kural.
1999 yılında yapılan reformla, bir emekli birikimi için gerekli yıl sayısı 15''ten yalnızca 19.4 yıla yükseldi. Bu durumda bile Türkler prim ödediklerinden daha fazla süreyi emeklilikte geçiriyor.
SSK''da çalışanların ilk 10 yıllık hizmetleri için yıl başına yüzde 3.5 olan emekli aylık
bağlama oranı, sonraki 15 yıllık hizmet için ise yüzde 2''ye düşüyor. Bağlama oranı düşürülmeli.
Türkiye''de 25 yıl çalışanın emekli aylığı ücretin yüzde 65''i oluyor. Oysa ILO standardı 30 yıllık katkıdan sonra maaşın yüzde 40''ını ikameyi hedefliyor.
SSK''ya bağlı çalışanların yüzde 50''den daha fazlası kazancını SSK primine esas en düşük tutardan bildiriyor. Hükümet de bunu adeta ödüllendiriyor.
Emek üzerindeki SSK yükü yüzde 36.5. Bu nedenle çalışan ve işverenin ücretlerini tam göstermekten kaçınmayı seçmeleri ''''şaşırtıcı'''' değil.
(vatan)
Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 10:42
