
YAZAR HİÇYILMAZ MÜSTEHCEN KİTAP YÜZÜNDEN UÇAKTAN İNER İNMEZ GÖZALTINA ALINDI
BELMA ALTUNCU
İSTANBUL - Amerika'da yaşayan yazar Murat Hiçyılmaz, yazdığı "Aum" adlı kitabının Muzır Kurulu tarafından müstehcen içerikli bulunması nedeniyle, hakkında açılan davada alınan karar gereği önceki gece uçaktan iner inmez havaalanında gözaltına alındı.
Davanın ilk celsesine katılmadığı gerekçesiyle ikinci duruşmaya polis zoruyla getirilmesi için gözaltına alındığı belirtilen Hiçyılmaz, bir gece nezarette tutulduktan polis eşliğinde mahkemeye getirilerek ifade verdi.
Polisler tarafından, İstanbul 2'nci Asliye Ceza Mahkemesi'ne getirilen Murat Hiçyılmaz, yayıncısı Bedri Baykam ile hakim karşısına çıktı. Baykam'ın avukatı Tayfun Akçay, Hiçyımaz'a gözaltı prosedürünün uygulandığını belirterek, "En fazla para cezası gerektiren bir suçta tutuklama olur mu? Burada esas olan kolluk kuvvetleri tarafından tebligat yapılmasıdır. Gözaltına almak değildir" dedi. Hakim ise yasada, günsüz ihzarın bulunduğunu belirterek Murat Hiçyılmaz'ın savunmasını aldı.
Şubat 2003'te, Bedri Baykam'ın sahibi olduğu Piramid Yayıncılık tarafından çıkarılan "Aum" adlı romanının, Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu'nun verdiği rapora göre, TCK'nın 426. maddesine göre halkın ar ve haya duygularını inciten veya cinsel arzuları tahrik ve istismar eder nitelikte genel ahlaka aykırı bulunması yüzünden üzüntülü olduğunu belirten Hiçyılmaz, "286 sayfalık kitabımın 7-8 sayfasında erotizm ve cinsellik bulunmaktadır" dedi.
Hiçyılmaz, "Nezarete alındığım için karşınıza böyle çıktım. Kusura bakmayın. Damgalandım. Ve tüm bunlar kitap yazdığım için başıma geldi" diye konuştu.
"Aum" un başarılı ya da başarısız da olsa bir sanat eseri olduğunu ve bunun kararını devletin bir kurulunun değil, okurlar ve edebiyat eleştirmenlerinin vereceğini belirten Hiçyılmaz, "Hiçbir sanatçı, eserlerini toplumun varlığını koruyabilmek, toplumsal düzeni sağlayabilmek ve tanımları her kişi ve topluluğa göre büyük farklılıklar gösteren sosyal normlara uymaları için yönlendirme, ikaz etme, hatırlatma görev ve sorumluluğuyla yaratamaz. Her şeyden önce bu sanatın ve sanatçının ruhuna aykırıdır. Ancak totaliter bir rejimde, ona kayıtsız şartsız hizmet etmeye odaklanmış bir anlayışın ruhunu temsil edebilir" dedi.
Romanının "insan aklını yüzyıllardır meşgul eden konulardaki felsefi tartışmalar, saf bilimsel anlatımlar ve bilimsel dayanaklarla ileri sürülmüş özgün önerilerle dolu olduğunu" ifade eden Hiçyılmaz, şöyle konuştu:
"Yaklaşık üç yıldır yurtdışında yaşıyorum. Uzakta olunca insan, büyük bir özlem duygusu içinde, geride bıraktığı her şeyin güzel olduğu sanısına kapılıyor. Ülkesinde varolan tüm olumsuzlukları unutma, orayı bir cennet gibi görme havasına giriyor elinde olmadan. Ve ülkesiyle ilgili her güzel şeyin haddinden fazla sevindirmesi gibi, en sıradan olumsuzluklar da haddinden fazla acı veriyor. Fikirler suç sayılıyor hala. Peki sanatın ve sanatçının anlamı ve değeri nedir ülkemde? Avrupa Birliği'ne girmek için uğraşırken, kitapları anlamsız suçlarla mahkum etmek, yasaklamak nasıl bir çelişkidir?"
Bedri Baykam ise cinselliğin, yemek yeme, su içme, ölüm gibi doğal bir şey olduğunu belirterek kendilerine haksızlık yapıldığını söyledi.
Mahkeme, kitabın Boğaziçi Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'ndeki üç öğretim üyesi tarafından oluşturulacak bilirkişi heyetince incelenerek bilimsel ve sanatsal nitelikli olup olmadığının belirlenmesine, Baykam ve Hiçyılmaz'ın duruşmalardan vareste tutulmalarına karar verdi.