KAYNAK : Haber Vitrini
BAŞBAKAN Bülent Ecevit geride bıraktığımız yaz aylarında sağlık sorunlarıyla boğuşurken, ANAP Lideri Mesut Yılmaz, kendisini yerinden etmeye dönük bir komplonun içinde yer aldı mı?
Hürriyet yazarlarının geçen çarşamba günü ANAP Lideri Yılmaz'a yaptıkları ziyaretin en kritik sorularından biri buydu?
Yılmaz, siyasi çevrelerde yaygın bir şekilde kendisine atfedilen bu komplo iddiasına ne karşılık verdi?
‘‘Bakın çok açık söyleyeceğim’’ diye söze girdi Yılmaz ve ekledi:
‘‘Kurumsal, partisel hiçbir temas olmadı. Ama dostlarla fikir jimnastiği yaparken, kulağımıza şöyle senaryolar geldi: Ecevit'in sağlık durumu o kadar kritik durumda ki, bir sürpriz yapacak, parti kongresini toplayacak, yerine birini tayin edecek...’’
Yılmaz'a göre, Ecevit'in bu yönde bir adım atması, kaçınılmaz olarak hükümetin devamı için bazı uzlaşma formüllerini zorunlu kılacaktı.
HÜKÜMET EGZERSİZLERİ YAPTIĞIM DOĞRU
ANAP lideri, şöyle dedi:
‘‘Bu takdirde hükümetin devam edebilmesine dönük formüller üzerinde zaman zaman egzersiz yaptık. Ama, hiçbir zaman Ecevit'i ikame edecek bir arayış içinde olmadım.’’
Yılmaz, tam bu noktada projektörleri 4 Temmuz tarihinde düzenlenen ve Kemal Derviş'in herkesin önünde Ecevit'e ‘‘Yeni bir siyasi senaryo lazım. Bugünkü belirsizliğin nedeni Sayın Başbakan'ın sağlık sorunlarıdır’’ dediği liderler zirvesine çevirerek, şu ayrıntıyı anlatıyor:
‘‘Derviş'in Bahçeli'yi çok sinirlendiren bu senaryosu gündeme geldiği zaman, ben sırf Ecevit'i zor durumdan kurtarmak için 'Doktorlar bu konuda Ecevit'in sağlık durumu yerindedir diye kamuoyunu tatmin eden bir açıklama yapsınlar' dedim. Ancak MHP bunu tersine kullandı. MHP dedi ki, Yılmaz Başbakan'dan sağlık raporu istiyor.’’
ECEVİT ÖZKAN'A YETKİ DEVRETMELİYDİ
Bütün bu arayışlar sırasında Yılmaz'ın gerçek niyeti neydi?
Yılmaz, ‘‘Benim gerçek niyetim, sağlık durumu engel değilse, Başbakan'ın görevine devam etmesi, ama sağlığının yarattığı handikapların da telafi edilmesiydi’’ diye yanıtladı.
ANAP lideri, bu noktada sohbetin en önemli açıklamasını yaptı:
‘‘Ben burada Hüsümettin Özkan'ın daha ön plana çıkmasını, Başbakan'ın bazı yetkilerini ona devretmesini düşündüm. İşlerin aksayacak noktaya gelmemesini istedim.’’
ECEVİT'LE OLMAYACAK NOKTASINA GELMİŞTİM
Yılmaz, o sıkıntılı günlerde Ecevit'in artık görevini hiçbir şekilde sürdüremeyeceği gibi bir düşünceye kapılmış mıydı?
Yılmaz, ‘‘Zaman zaman ben de tedbir alınmazsa görevini sürdüremez noktasına geldim’’ diyerek, bu kanaate vardığını gizlemedi.
ANAP liderine göre, MHP bütün bu gelişmeleri yanlış değerlendirerek, kendilerinin hükümetten dışlanacağı gibi bir yanılgıya düşmüş ve ‘‘Erkeklik bende kalsın, seçime hükümette gideyim’’ diyerek 3 Kasım önerisini ortaya atmıştı.
DERVİŞ, BAYKAL'LA DANIŞIKLI OYNADI
Peki siyasi gelişmelerin akışında belirleyici bir rol oynayan Kemal Derviş'in oyun planı neydi?
Yılmaz, Derviş'in rolünü şöyle anlattı:
‘‘Derviş'le ben üç kez ikili konuştum. Onun dile getirdiği, Ecevit'in partinin başında kalmakla birlikte gönüllü olarak başbakanlığı İsmail Cem'e bırakmasıydı. Dış ekonomik çevrelerin Cem'in başbakanlığını olumlu karşılayacaklarını, Başbakan'ın sağlığı nedeniyle beliren güven sorununun giderileceğini, böylelikle hükümetin de devam edebileceğini düşünüyordu.’’
ANAP lideri, bu noktada Derviş'in hükümet içindeki hamlelerinde CHP adına hareket ettiği imasını kayda geçirdi:
‘‘YTP'deki arkadaşların yorumu, Derviş'in daha hükümet içindeyken, CHP ile danışıklı olarak bu planı uyguladığıdır. Hatta Baykal'ın YTP'ye gelin çağrısının bile birlikte kararlaştırılan tamamen göstermelik, Derviş'e mazeret yaratmaya dönük bir manevra olduğunu düşünüyorlar. Doğrusu ben de ona yakın düşünüyorum.’’
KOMPLOYA KARŞI KOMPLO
Sohbetin özeti:
Yılmaz, kendisine atfedilen komplo iddialarını reddederken, üstü kapalı ifadelerle Derviş'in CHP adına hareket ederek hükümetin çözülmesine giden bir planı uygulamaya koyduğu yolunda bir başka komplo teorisi ortaya atıyor.
Sedat ERGİN/ HÜRRİYET)
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 18:14