YAZICIOĞLU: 'EŞKIYA SÜRÜSÜNÜN TEK HAKKI VAR O DA İDAM!..'
TBMM'deki DTP'li vekillere seslenen Yazıcıoğlu, "Sınır ötesine operasyon yetkisi vereceğiz. Çıkıyor diyor ki, 'Şiddetle bir şey olmaz, Meclis şiddete destek veriyor' diyor. Kim diyor bunu, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ülkesi ile milleti ile bölünmez bütünlüğüne sadakat göstereceğine, bunun üzerine yemin etmiş olan adam diyor. 'Gerillalarımız başarılı operasyon yaptı' diye haber sunan Roj TV'de o ihanet odağında onlarla beraber konuşma yapıyor. Eğer böyle düşünüyorsan, ikisinden birini seçeceksin. Ya Meclis'in dokunulmazlığını bırakacaksın gideceksin dağa ya da yeminine sadakat göstereceksin" dedi. Yazıcıoğlu, güvenlik güçlerinin teslim ol çağrısına rağmen teslim olmayan PKK'lı üst düzey görevlilerin yakalandıklarında kesinlikle idam edilmesi gerektiğini de belirterek, terörle mücadele kapsamında idamın tekrar geri getirilmesini istedi.
Partisinin Balıkesir İl Kongresi'nde konuşan BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, sözlerinin büyük bir bölümünü terör ve terörle mücadeleye ayırdı. Partililerin sevgi gösterileriyle karşıladığı Yazıcıoğlu, Salih Tozan Kültür Merkezi'nde düzenlenen kongredeki konuşmasında DTP'li milletvekillerine seslenerek ya Meclis'teki yeminlerine sadakat göstermelerini ya da dokunulmazlığı bırakıp destekledikleri dağdaki teröristlerin yanına gitmelerini istedi. Sınırdaki istihbarat alışverişinin Türkiye'nin kendi elinde olmadığı sürece her zaman handikap içinde olacağını kaydeden Yazıcıoğlu, "Sınırlarımızdan geçiyorlar. Onun uydusundan takip edersin, ihtiyacı olduğunda BBG evi gibi seyrettirir, razı olmadığı zaman ekranı kapatır sana. Ben çok söylüyorum, kuş dili konuşmaktan vazgeçin ya. Hükümet sözcüsü, 'Kınamak yetmez diyor, yardım ve yataklık yapmayın diyor. Kınamak yetmez, elinizde olan teröristleri teslim edin' diyor, 'Onlara silah vermeyin, mayın vermeyin' diyor. Tamam da bunları ben söyleyebilirim, bir başkası söyler de hükümet kuş dili ile konuşmak yerine, 'Mayın vermeyin' dedikleri kim? Mayının üzerinde yazılı seri numarasından o fabrikayı bulacaksın, o fabrikadan çıkan mayının hangi yolla satışa çıktığını soracaksın. Sonra o numaralı mayın kime satıldıysa ona da soracaksın. Bu hakkımız var mı, var. Cenevre Sözleşmesi'ne göre var bu hak. Niye sormuyorsun? O paranın izini takip edip de üreticisine varıp, bu hissede kim varsa, 'Bundan sonra senin ürettiklerinden bir tanesini bulursam, benim toprağımda patlarsa, seni de terörist ilan edip, senin uyguladığın metodu ben de sana uygulayacağım' de bakayım, o da üretsin bakayım. Bunların elinde silahlar var, o seri numaralarından kimin ürettiği belli. Nereden almış sor bakayım. Bunların belli kampları var, belli arşivleri var, niye bulamıyoruz? Çünkü savunmadayız, savunmadayız ve hattı savunmadayız, sathı savunmada yokuz. Onun için bu mesele, hattı savunmayı değil, bütün vatan sathını savunmayı gerektirir. Artık savunma hattından çıkıp taarruz gerektirir. Ama Avrupa
Birliği diyor ki, 'Sana silah çekmeden silah çekmeyeceksin, sana ateş etmeden ateş etmeyeceksin. Bulduğun zaman, savcının isteği olmadan aramayacaksın, arabanın özel bölümlerine bakamayacaksın' diyor. Savcıdan izin alınana kadar oradan tüyüyor gidiyor" dedi.
TERÖRLE MÜCADELEDE İDAMIN GERİ GETİRİLMESİNİ İSTEDİ
"Ben açık söylüyorum, PKK'nın üst düzey görevlilerine teslim ol çağrısı yaptığınızda teslim olmamışlarsa yakalandığı zaman kesinlikle idam edilmesi lazım" diyen Yazıcıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dağlıca baskınını yapanlar, pis ayakları ile vatan topraklarına basmışlardır ve onca askerimizi şehit etmişlerdir. Şimdi Aktütün Karakolu'na da aynı şeyi yapmışlardır. Hamile kadınımızı, balkonda oyun oynayan çocuğumuzu şehit etmişlerdir. Simit satan, çorap satan masum vatandaşımızı şehit etmişlerdir. Bunların Alevi olduğuna, Sünni, Çerkez, Boşnak olduğuna bakmamışlardır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin meclisinde tezkere görüşmesi yapılırken Diyarbakır'da tam bir cüretkarlıkla polislerimize pusu kurmuşlar ve bu vatan evlatlarımızı şehit etmişlerdir. Bunları planlayan, programlayan, yöneten, bunların elini sıkan, bunları robotlaştıran, bunları insan olmaktan çıkaran bu yöneticileri ve bu silahları tutan elleri ben insan eli gibi göreceğim öyle mi? Bu şehidin hakkı yok, onun evladının hakkı yok, babasının hakkı yok, ama katil sürüsünün, eşkıya sürüsünün hakkı varmış. O hak nedir biliyor musunuz? O hak idamdır, idam. Sınır ötesine operasyon yetkisi vereceğiz. Çıkıyor diyor ki, 'Şiddetle bir şey
olmaz, Meclis şiddete destek veriyor' diyor. Kim diyor bunu, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ülkesini ile milleti ile bölünmez bütünlüğüne sadakat göstereceğine, bunun üzerine yemin etmiş olan adam diyor. 'Gerillalarımız başarılı operasyon yaptı' diye haber sunan Roj TV'de o ihanet odağına onlarla beraber konuşma yapıyor. Eğer böyle düşünüyorsan, ikisinden birini seçeceksin. Ya Meclis'in dokunulmazlığını bırakacaksın, gideceksin dağa ya da yeminine sadakat göstereceksin."
ORGENERAL BABAOĞLU'NA ÜSLUP ELEŞTİRİSİ
BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu, terör örgütü PKK'nın Aktütün Karakolu'na gerçekleştirdiği ve 17 askerin şehit olduğu baskın sırasında Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aydoğan Babaoğlu'nun Antalya'da golf oynamasıyla ilgili tartışmalara da katıldı. Orgeneral Babaoğlu'nun konuyla ilgili açıklamasında kullandığı üslubun hiç hoş olmadığını belirten Yazıcıoğlu, "Bu kadar önemli bir ortamda golf oynayarak bilmem ne yaparak bu milletin ordu sevgisini zedelemeye kimsenin hakkı yok. Herkesin tatil hakkına saygı gösteririz. Askerimizin herkesten fazla ihtiyacı var, sonuna kadar saygılıyız. Tabii ki bir kurumdur, mutlaka gereği vardır, o da gereğini yapıyordur. Benim beklediğim, üsluba dikkattir. Üsluba dikkat etmek lazım. 'Ben mi gitmeliydim' diyor. Evet, gerekirse sen de gideceksin" diye konuştu.
Yazıcıoğlu'nun katıldığı Balıkesir İl Kongresi'ndeki seçimleri kısa bir süre önce atama ile göreve getirilen Levent Uysal kazandı. Tek liste ile girdiği seçimleri kazanarak BBP İl Başkanı seçilen Levent Uysal'ı ilk kutlayan Genel Başkan Muhsin Yazıcıoğlu oldu. Yazıcıoğlu, partiye yeni katılanları kutlayıp rozetlerini taktığı kongrenin ardından Balıkesir'den ayrıldı.
