Gündem
  • 8.9.2002 10:22

ALMAN SENARYOSU, MESUT YILMAZ PATENTLİ ÇIKTI...

KAYNAK : Haber Vitrini Alman senaryosu-2 Alman kökenli anketin amacını ve mesajı üzerindeki iddiayı şöyle özetlemiştim: - Barajı yalnız yüzde 24 alan AK Parti ve yüzde 14 alan CHP geçmektedir. Bu durumda diğer partilerin tek kurtuluşu vardır. Ya yeni hükümet kurmak ve seçimi erteletmek, ya da yüzde 10 barajını indirtmek... Kulislerdeki giderek yükselen bu iddianın biraz daha derinlerine inince benzeri bir talebin ANAP'tan da yükseldiği görülmektedir... Yani Mesut Yılmaz da barajın indirilmesini istemektedir... İşte bu bağlantı üzerine dün, Almanya'nın Türkiye üzerindeki başta enerji olmak üzere stratejik çıkarlarına yönelik bir manipülasyon politikasına başladığını öne sürmüştüm... Örneğin, 'Mavi Akım Projesi'... Bu projenin ANAP ya da 'Mesut Yılmaz patentli' olduğunu herkes bilmektedir... Mavi Akım üzerinde yüzlerce iddia vardır... Bağlantılar, karmaşık ilişkiler ve ucu Almanya'ya dayanan ticari sonuçlar... Bütün bu karmaşık yapıya biraz yukarıdan bakıldığında 'ilişki zinciri' şu halkalardan oluşmaktadır: - Rusya'daki GASPROM. - Almanya. - Türkiye Enerji Bakanlığı. Türkiye Enerji Bakanlığı ise uzun yıllardır ANAP yönetimindedir... Bu bağlamda, açılan 'Mavi Akım Soruşturması' aylarca gündemde kalmıştır... Ve hatta birkaç gün önce KKK Org. Aytaç Yalman 'Mavi Akım Soruşturması'na atıfta bulunarak 'Bu soruşturmayı ortadan kaldırmak için yasa değişiklikleri bile yapılmıştır' diyerek çok önemli bir noktaya temas etmiştir... İşte dün bu bağlantılara yönelik açık sorular sormuştum: - Örneğin, 'Mavi Akım Projesi'yle Almanya arasında bir ilişki var mıdır?' demiştim. Bir başka soru: - Bu ilişkinin ANAP'la herhangi bir bağlantısı var mıdır? Dün bu sorulara hiçbir kaynaktan cevap gelmedi... Ama ben araştırmaya devam ettim... İşte bağlantı: - Mavi Akım Projesi'yle Rusya'dan Samsun'a kadar Karadeniz altından boru döşenmektedir. - Doğalgaz bu borulardan geçecektir. Bu işi 3 şirket, üçlü bir konsorsiyum halinde götürmektedir. - Bu şirketlerden ikisi Türk'tür. - Birisi, ANAP Çankaya İlçe Başkanı Vehbi Öztaş'ın şirketi ÖZTAŞ'tır. Öztaş'ın ANAP Çankaya eski ilçe başkanı olması, sözünü ettiğim 'ilişki zinciri' açısından önemli bir ipucudur... Bu doğalgaz işinin bir başka bölümündeki eski ANAP yöneticisinin ismi ise Erdal Aksoy'dur... Aksoy da Yılmaz'a çok yakın olmuş bir isimdir... Diğer Türk şirket Hazinedaroğlu'dur. Gelelim Almanya bağlantısına... Konsorsiyumun üçüncü şirketi, Rus GASPROM'a ait Stroytransgas'tır... Şimdi dikkat!... Bu şirketi bir süre önce Almanlar satın almıştır... İşte Almanya bağlantısı... Aslında bu 'ilişki şeması'na bakınca manzara netleşmektedir... Mavi Akım... Müteahhit, ANAP eski ilçe başkanı... Projenin sahibi, ANAP yönetimindeki Enerji Bakanlığı... Rusya tarafında, Rus şirketi satın alan Almanlar... Ve tabii, Karadeniz'in altından döşenen borular Alman boruları... Doğalgaz projesi milyarlarca dolarlık bir olaydır... Türkiye'de halkın geliri, vergisi, geleceği işte bu 'vana'ya bağlanmıştır... Fırat ve Dicle'den milyonlarca saat su boşa akarken, Türk halkının alınteri işte bu 'ilişkiler yumağı'nın oluşturduğu 'vana'ya bağlanmıştır... Ve bu yüzden Almanya, Türkiye'deki seçimlerle manipülasyona varacak kadar gözü dönmüş bir şekilde ilgilenmektedir... Yapılan anketlerin ardında işte bu gerçek yatmaktadır... Bütün korku, seçim sonrasında Almanya'nın Türkiye'ye taktığı 'vana'ya yönelik değişiklikler olabilir mi korkusudur... Bunun merkezi Enerji Bakanlığı'dır... Enerji Bakanlığı ANAP'tadır... ANAP'ın barajın altında kalması, bu açıdan tehlikelidir... Çünkü ANAP, bu tür projelere ve yatırımlara açık, Avrupa Birliği üyesi ülkelerde 'iyi geçinmek' isteyen 'uyumlu' bir partidir... Öyleyse, ya barajın indirilmesi sağlanmalı, ya da seçimler bir süre daha ertelenmeli... Bunun yolu, Tayyip Erdoğan'ı 'öcü' olarak kullanıp diğer partileri 'Seçime giderseniz baraj altında kalırsınız' korkusuna inandırmaktır... Alman sermayesinin Türkiye'de ilgilendiği onlarca büyük yatırım var... Evet dün ve bugün, milletin kafasını karıştıran, gündemi bir 'korku senaryosu'na kilitleyen Alman kökenli anketin bağlantılarını yazdım... Bu ilişkiler, derinlerine girildiğinde daha çok değişik alanlara, makamlara ve koridorlara bağlanmaktadır... Türkiye, işte bu 'bağlantılar'dan kurtulmak zorundadır... Bu bağlantıları biraz daha geniş bir coğrafyaya yayarsak, Almanya'nın, Türkiye-Rusya-Kafkasya ekseninde ABD'ye karşı bir 'enerji bloku' oluşturmak istediği açıktır... Tankların, topların, jetlerin, bombaların kullanılmadığı 'asıl savaş' işte budur... ABD'nin, Afganistan merkezinden Kafkasya'ya doğru bir 'güç merkezi' oluşturmaya çalışmasının temelinde de bu 'enerji savaşı' yatmaktadır... Rusya Başbakanı'nın Berlin'e gitmesi de bundandır, ABD Başkanı'nın Moskova'ya gelmesi de bundandır... Ama ne yazık ki, bütün bu 'enerji coğrafyası'nın merkezinde bulunan Türkiye bu 'stratejik satranç'ın bir tek karesinde, bir irade olarak yer alamamaktadır... Çünkü, o iradeyi gösterecek siyasetçiler, Türk halkı için mücadele edeceklerine, ilçe başkanlarını projelere ortak etmektedirler... Evet, işsizliğin milletin sırtında bir kırbaç gibi şakladığı böyle bir dönemde, halkın alınteri, işte bu tür 'kirli vana'lara bağlanmıştır... Bütün korku, seçim sonrası bu vanaların ne olacağı sorusundan kaynaklanmaktadır... (FATİH ÇEKİRGE/ STAR) Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 18:04

İLGİLİ HABERLER