Erdoğan: Kıbrıs'ta en önemli konu ambargolar...
Başbakan Erdoğan, Die Welt ve Berliner Morgenpost adlı Alman gazetelerinde yayınlanan demecinde, Alman hükümetinin, özellikle de Başbakan Gerhard Schröder'in Türkiye'nin AB üyeliğini desteklemesinin kendileri için çok önemli olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
''CDU Genel Başkanı Angela Merkel'in bu konuda farklı bir düşüncesi olduğunu, Şubat ayında Türkiye'ye yaptığı ziyaretten önce de biliyorduk. Biz kendisine açıkça söyledik. Bunu bir kez daha vurgulamak istiyorum. Biz AB'yi bir çelik-kömür madeni topluluğu, bir ekonomik bölge, coğrafi bir birlik ya da bir Hıristiyan kulübü olarak görmüyoruz. AB bizim için bir değerler topluluğu ve 'çeşitlilik içinde birlik' hedefine katkımızı sağlamak istiyoruz. Aksi takdirde medeniyetler çatışması meydana gelecektir. Türkiye, Avrupa için bir kazanç olacak ve Kopenhag kriterlerini yerine getirme çabalarını kararlı şekilde sürdürecektir.''
ZANA HAKKINDA ALINAN KARAR
Erdoğan, Leyla Zana hakkında alınan kararla ilgili bir soru üzerine de, ''Zana hakkında alınan karar bir mahkeme kararıdır. Bu konuda bir şey yapamayız. Bu, çoğu zaman iddia edildiğinin aksine idam edilmeyecek, ancak ömür boyu hapis yatacak olan terör örgütü PKK elebaşısı Abdullah Öcalan için de geçerli. Biz siyasi girişimlerimiz ile Zana hakkında alınan kararın gözden geçirilmesi için her türlü çabayı harcadık. Ancak bu konuda daha fazla bir şey yapamayız. Kuvvetlerin ayrılığına da saygı duymalıyız. Bu da bir Kopenhag kriteridir'' dedi.
Bu durumun Türkiye ile AB üyeliği müzakerelerine başlanmasıyla ilgili kararı etkileyip etkilemeyeceği konusunda ancak spekülasyonlar yapılabileceğini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
''Ben bizim siyasi çabalarımızın ve reformlarımızın gerçekleşmesini ve takdir görmesini ümit ediyorum. İlişkilerimizi rayından çıkartacak olumsuz bir kararın nelere yol açabileceğinin iyi düşünülmesini istiyorum. Biz AB'den imkansızı değil, imkan dahilinde olanı istiyoruz.''
KIBRIS
Başbakan Erdoğan Kıbrıs konusunda da, ''Biz Kıbrıs'taki bölünmüşlüğün ortadan kaldırılması için BM, ABD ve AB tarafından bizden istenen her şeyi yaptık. Referandumlardan sonra sonuçların çok iyi bir şekilde analiz edilmesini ve bu sonuçlardan gerekli kararların alınmasını bekliyoruz'' dedi.
Erdoğan, KKTC'ye yapılan maddi yardımın yeterli olup olmadığı şeklindeki bir soruyu da, ''Her şeyden önemlisi ambargonun kaldırılması. Referandum sonucu, bunun gerekli olmadığını etkili şekilde ortaya koymuştur'' şeklinde yanıtladı.
TBMM'den son Uyum Paketi'ni de çıkaracaklarını belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
''Bu paket daha küçük 10 reformu içeriyor. Bunlar arasında devlet güvenlik mahkemelerinin kaldırılmalarıyla ilgili anayasa değişikliği de var. Bu bağlamda, finans sektörünün yeniden yapılandırılması, kamu paralarına saydamlık getirilmesi, Merkez Bankası'nın bağımsız hale getirilmesi, rekabet yeteneğinin artırılması ve Türkiye'nin AB'ye yakınlaştırılması için bürokrasinin azaltılması gibi konuları da hatırlatmak isterim.'' Türkiye'nin yapısal reformları tamamladığı takdirde AB'ye entegre olacağını, topluluğa yük olmayacağını, aksine dinamizm kazandıracağını kaydeden Erdoğan, stratejik ortaklık konusunda da özellikle Almanya'yla birlikte daha ileriye gitmek istediklerini söyledi.
Başbakan Erdoğan, ''Ülkemiz, sorumluluklarını ve görevlerini yerine getirecek. Lojistik ve insani çerçevede, Irak ve Afganistan'da üstlendiğimiz görevler gibi'' dedi.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:07