
'BEN SANA MECBURUM SEN YOKSUN!..'
MEHMET YAKUP YILMAZ'IN HÜRRİYET'TEKİ YAZISI:
Ben sana mecburum, sen yoksun!
ATTİLÁ İlhan öldü. Haberi ilk duyduğumda kendi kendime tekrarlamışım bu sözü, farkına varmadan. Attilá İlhan öldü!
Şairler ölmez oysa. Belki gözlerini yumarlar, artık nefes alıp vermezler, şapkalarını bir daha giymezler ama asla ölmezler.
Dünya durdukça sesleri yankılanır durur kalbimizde.
Giden bir sevgilinin ardından içimiz yanarken.
Okşadığımız bir tutam saç, içimizde havai fişeklerin patlamasına yol açarken.
Hüzünlü gecelerimizde, yanan bir sigaranın ucunda bize eşlik ederler. Yağmur damlaları saçakları dövmeye başladığında aklımıza ilk o gelecek yine:
‘Ağaçlar sonbahara hazırlanıyor / bu şehir o eski İstanbul mudur / karanlıkta bulutlar parçalanıyor / sokak lambaları birden yanıyor / kaldırımlarda yağmur kokusu / ben sana mecburum sen yoksun.’
Geçmiş, beyin kıvrımlarımızda hızlı bir geçit yaparken de o konuşacak, dış ses olarak:
‘Ne kadınlar sevdim zaten yoktular / yağmur giyerlerdi sonbaharla bir / azıcık okşasam sanki çocuktular / bıraksam korkudan gözleri sislenir / ne kadınlar sevdim zaten yoktular / böyle bir sevmek görülmemiştir.’
Böyle bir anda şair için değilse bile bizler için bir tek sorun vardır: Artık şairin yeni şiirlerini yazamayacak olması.
‘Ah nerede gençliğimiz / sahilde savruluşları başıboş dalgaların / yeri göğü çınlatan tumturaklı gazeller / elde var hüzün.’
Geriye kalan şiirleriyle avunacağız artık.
Modern Türk şiirinin çok büyük ustalarından birini kaybettik, Türkiye’nin başı sağ olsun.
Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 10:55