Gündem
  • 18.9.2008 10:27

BİNBİR GECE DEĞİL BİN BİR İŞKENCE

Şehrazat’ı Kaplan Yalısı’na koymuşlar “Ben mutsuzum, ben mutsuzum, mutsuzum” demiş. Bilmem kaç milyon dolarlık yalıda gene mutsuz, gene huzursuz bir Şehrazat var karşımızda.

Vatan yazarı Mehmet Güler'in Binbir Gece'yle ilgili yorumlarını yazdı...

Dizi o şekilde akıp gitsin diye mi, kadınlar her durumda mutlaka bir huzursuzluk çıkartırlar diyebilmek için mi bilmem ama şu dizide yüzü gülen tek bir kadın yok. O kadar gergin ki Şehrazat, çocuklar oynarken kazayla küçücük bir vazoyu kırdılar diye onları bir güzel paylıyor. Sırça köşkte yaşıyor ama bir vazo için bile ortalığı ayağa kaldırıyor. Dizinin aklı Onur’da olan, Şehrazat’a çocuğunu düşürten o iksiri hazırlayan kötü kalpli Eda’sı bir sahnede yalıyı tarif ederken şöyle mırıldanıyor: “300 metrekare zemin üzerine çekme katla üç kat!” Hayda... Gördüğümüze mi inanalım, Eda Hanım’a mı? Hadi zemin katı saymadık, gene dört katlı olur. Hadi çatıyı sayma, geriye yine dört kat kalır. Üşenmedim, İstanbul Ansiklopedisi’ne baktım. Orada da “Biri zemin, ikisi normal, biri çatı katı olmak üzere dört katlıdır” yazıyor. Demek ki bazı dizilerin senaryosu bu kadar özensiz yazılıyor. Onur’la, Şehrazat yalılarında bir parti veriyorlar. Güya İstanbul’un bütün sosyetikleri orada. Ama görüntüyü dondurup partiye katılanları sayıyorum. 14, 15 kişiyi zor çıkartıyorum. Vallahi ben bile evde doğum günü kutlarken daha fazla misafir çağırıyorum. İstanbul sosyetesine mi kıran girdi, dizinin ekibine mi bilmem ama Binbir Gece yine geçen sezonun başında yaptığını yaptı. Yeni sezona, en büyük tiryakilerini bile hayal kırıklığına uğratacak kadar zayıf bir bölümle başladı.

Güncellenme Tarihi : 15.5.2016 06:09

İLGİLİ HABERLER