Gündem
  • 24.8.2008 02:27

'BİR DAHA EUROVİSİON MU ASLA!..'

Sibel Tüzün standart kadınların gözünde sıradışı biri...

Onlara biraz garip geliyorsunuz çünkü sarışın, kızıl, kumral olmak sizin için parmak şıklatmak kadar kolay. Güzel ya da çirkin göründüğünüz umurunuzda bile olmaz. Canınız istesin, dövmelerinize bir yenisini eklersiniz, sonuçta sıfır pişmanlık.

Düşünüyorum da kaç kadın şu karşımda oturan güzel hanımın bedeninde yaşıyor ve acaba hangisi bu kararları vermesini kolaylaştırıyor?

Bedenimde birçok kadın yaşatıyorum... Hiçbirimiz tek ruhlu değiliz, dünyada her şey değişime uğruyor, biz de farklı ruh hallerine bölünüyoruz. Değişikliği seviyorum. Sadece müzik değil, evde yemek yaparken de aynı bakış açısına sahibim. Örneğin ben yıllarca köpekten korktum. Sonra gidip bir yavru St. Bernard cinsi bir köpek aldım ve korkuyu yendim.

STAR OLMAK İÇİN YOLA ÇIKMADIM

Şarkıcı Sibel Tüzün sahnedeki görüntüsüyle erkeklerin başını döndürüyor. Orada çok dişi. Performansı çok iyi, dinleyenleri sesiyle büyülüyor. Peki ya evde ve sokakta; neon ışıklarının altındaki o muhteşem kadın edasıyla mı ortalıklarda dolaşıyor?

İşte Sibel Tüzün’üm ama normal hayatımda Sibel’im...

Çünkü o benim işim, en iddialı olduğum yer, en iyi bildiğim konu... Normal hayatta asla makyaj yapmam, spor giyinirim. Sokaktaki herkes gibiyim. Öyle olmaktan çok mutluyum. Ancak, sahnede başka bir Sibel Tüzün oluyorum. Süperstar Ajda Pekkan sokakta mısır yiyemiyormuş! O bir star ya, mısırı döke saça herkesin içinde yiyemez. Bunu kendi söylüyor. Size sormak istiyorum, starlık, işiniz uğruna ödediğiniz bedellerin karşılığında verilen bir terfi midir?

Star olmak için bu işe başlamadım. Bedel ödemem. Bana öyle davranmamı isteyenlere de hep karşı çıktım.

Ekşi Sözlük’te sizin için ”Sibel Tüzün ister saçlarını kazıtsın, isterse bacaklarına saç ektirsin hiç fark etmez; ne yaparsa yapsın o çok hoş bir kadın, kendini çirkin yapma lüksü yok!” yazıyor.

-Güzelmiş. (Gülüyor) Genetik olarak şanslı bir kadınım. Anneme, babama teşekkürler. Aile hayatımız da düzenli. Mutluyum, hayata pozitif bakıyorum. Dolayısıyla ortaya güzel bir netice çıkıyor.

Peki böyle hoş bir resmi, erkek dergileri nasıl rahat bırakıyor, size kapak kızı olup poz vermeniz için hiç teklif getirmediler mi?

-Teklifler aldım ama kabul etmedim. Ben o olaya bir bütün olarak bakıyorum. “Evet” demem için konseptin çekici olması lazım. Sonucunun iyi çıkacağına inandığım bir konsept olmadı.

Eşiniz ne diyor bu konuda?

-O benim işimle ilgili son derece olumlu. Çok doğru fikirleri vardır. Nerede yer aldığımdan çok, çıkacak işin doğru olmasına önem veriyorum. Baktığınız zaman güzel olmalı, öyle bir şeye inanırsam erkek dergilerine poz veririm, neden yapmayayım?

‘AÇ TELEFONU’ ‘YAZ AŞKIM’

Yeni şarkılarınız, single’ınız hayırlı olsun!

‘Aç Telefonu’ ve ‘Yaz Aşkım’ benim için çok özel şarkılar... Çok heyecanlıyım. Farklı bir sound denedik.

Üzeri yazılı baskılı tişörtlerle çektirdiğiniz resimlere bayıldım!

Bu sene yazılı tişörtler çok moda. Biz de dedik ki ‘Aç Telefonu’ için bu çok güzel olur. Renkli bir şeyler yaptık fotoğraf çekiminde. Sonra da atletleri yaptık. Bu tişörtler o kadar beğenildi ve ilgi gördü ki, seri üretim için şu anda yapım aşamasında. Kış için bunların uzun kollusunu yapacağız, bir marka zincirine verip mağazalarda satışa sunacağız. İnternet sitemde de satışa çıkaracağız.

EUROVISION MU? BİR DAHA ASLA

Eurovision’a katılıp ülkemizi temsil ettiniz. Bu sizin için nasıl bir maceraydı?

Çok şey öğrendiğim bir dönemdi. Avrupa müzik sektörüyle tanıştım. Eurovision gibi bir yarışmanın içinde olmak benim için çok önemliydi. Zor ve stresli bir görevdi ama yaptık.

Sizi yıprattı mı?

Tabi, çok ciddi bir baskı var üzerinizde.. Ben sabahlara kadar internetten röportaj cevaplıyordum. O sekiz ay yetiyor insana...

Tekrar Eurovision’a katılmanız istense ne dersiniz?

Bu şartlarda asla katılmam. Şartlar da değişmeyeceğine göre kabul etmem. Yapılması gerekiyordu, tamam yaptık işte!

Güncellenme Tarihi : 15.5.2016 06:51

İLGİLİ HABERLER