Gündem
  • 21.4.2002 13:51

CEM: "PAPANDREU İLE HAFTASONUNA DOĞRU ORTADOĞU'DAYIZ"

KAYNAK : Haber Vitrini ANKARA- Dışişleri Bakanı İsmail Cem, Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgo Papandreu ile Ortadoğu'ya yapmayı planladıkları ziyaretin, ''bir aksiliğin çıkmaması halinde'' hafta sonuna doğru gerçekleşeceğini bildirdi. Cem, Türkiye'nin ''bir anlamda AB'yi Ortadoğu'ya götüreceğini'' belirtti. CNN-Türk'te yayınlanan ''Cafe-Siyaset'' programında Türkiye'nin Ortadoğu'daki gelişmelere ilişkin politikası ve Türkiye-AB ilişkilerine dair soruları yanıtlayan Cem, Papandreu ile bölgeye yapacakları ziyaret sırasında, Filistin Devlet Başkanı Yaser Arafat, İsrail Dışişleri Bakanı Şimon Peres ve muhtemelen İsrail Başbakanı Ariel Şaron ile görüşeceklerini belirtti. Söz konusu girişimi Papandreu ile yapmasının ''bazı anlamlar taşıdığına'' dikkat çeken Cem, daha önce Arafat'la görüşmek isteyen AB temsilcilerinin başarılı olamadıklarını anımsatarak, Türkiye'nin Papandreu ile ''bir anlamda AB'yi Ortadoğu'ya götüreceğini'' belirtti. Cem, Türkiye ve Yunanistan gibi geçmişte birbirlerine hasım olan ve aralarında hala çözümlenemeyen sorunlar bulunmasına rağmen diyalog içinde olan iki ülkenin dışişleri bakanının taraflarla görüşmesinin barışçı bir mesaj olacağını ifade ederek, bunun yanı sıra İKÖ-AB Ortak Forumu'nda ortaya çıkan İstanbul ruhunu bu girişimle sürdürmek istediklerini bildirdi. Dünyanın ve özellikle de AB'nin, bu ortak girişimle ''bu işin Türkiye ile birlikte olduğunu'' gördüğünü söyleyen Cem, Türkiye'nin çıkarlarının Ortadoğu ile sınırlı olmadığını ve bu girişimin Türkiye'nin imajına büyük faydası bulunduğunu kaydetti. İspanya'da 22-23 Nisan günlerinde yapılacak olan Avrupa-Akdeniz Süreci'nin 5. Dışişleri Bakanları toplantısına katılacağını hatırlatan Cem, bu toplantının en önemli gündem maddesinin Ortadoğu olacağını ve bu çerçevede Peres ve diğer bazı bakanlarla ikili görüşmeler yapacağını kaydetti. AB ile ilişkiler İsmail Cem, bir soru üzerine, ''Kıbrıs sorunu çözülmezse AB ile müzakereler başlayamaz, dolayısıyla ya müzakerelere başlama hedefimizi bırakalım ya da tersini yaparak müzakerelerin başlayabilmesi için Kıbrıs'ta bizden istenilenleri kabullenelim'' görüşüne katılmadığını vurguladı. ''Böyle bir politikayı Mülkiye'nin 1. sınıf bir öğrencisinin bile benimsemeyeceğini'' belirten Cem, amacın ve asıl marifet olanın ''hem AB sürecini baslatıp, hem de Kıbrıs'a sonuna kadar sahip çıkmak'' olduğunu belirtti. Cem, Ankara'nın Türkiye-AB ilişkileriyle, Kıbrıs sorununu birbirine bağlamadığını ve böyle bir bağlantının hukuki bir altyapısının hiçbir AB belgesinde bulunmadığını ifade ederek, Türkiye'nin ''idam cezasının kaldırılması, yabancı dilde öğrenim ve yayın'' gibi birkaç konuyu çözmesi halinde tam üyelik müzakelerine başlayabileceğinin AB yetkilileri tarafından da dile getirildiğini kaydetti. Cem, Türkiye ile AB arasında en son Lüksemburg'da yapılan Ortaklık Konseyi toplantısında, AB'nin kullandığı ''Türkiye'nin insan hakları geçmişi'' teriminin değiştirilmesini istediğini de bildirdi. Cem, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bir ülkenin insan hakları geçmişi denildiğinde, bu bir tarih boyutunda ortaya konulmalıdır. Tarihte son 500-700 yıla bakıp, AB ile kıyasladığınızda bizim insan hakları geçmişimiz daha düzgün bir geçmiştir. Avrupa, 300 yıl içinde sadece farklı düşündükleri için 60 bini kadın olmak üzere yaklaşık 90 bin insanı sırıklara bağlayıp ateşe vermiştir, fırınlara atmıştır.'' Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 16:33

İLGİLİ HABERLER